19.01.2021 - 16:29 | Son Güncellenme:
Karaciğer vücudumuzda bulunan en büyük katı organdır ve aynı zamanda vücutta pek çok önemli işleve sahiptir. Vücudumuzun en hayati organı olarak bilinir ve karaciğerin kendini yenileyebilme özelliği vardır. Bu özellik Yunan mitolojisinde dahi kendisine yer bulmuştur.
Siroz hastalığı nedir?
Birçok farklı hastalıklara bağlı olarak vücudumuzda bulunan karaciğer organında değişik seviyelerde hasarlar meydana gelir. Bu hasarların devamlılığı neticesinde karaciğerde yapısal olarak değişiklikler meydana gelir. Karaciğer organının yapısı bozulur ve gittikçe artan bir nedbe dokusu gelişimi gerçekleşir.
Hastalık ilerlediği zamanlarda, aktif olan karaciğer hücre sayısı azalır ve karaciğerde bu sayede sertleşme meydana gelir. Karaciğerden geçmesi gereken kana karşı bir direnç oluşur. Kan karaciğerden geçmediği zaman kanın gelmiş olduğu bölgelerde, damar içlerinde basınç artar ve kan kendisine başka yollar bulmaya çalışır. Bu olaylar sonucunda karaciğer fonksiyonları hızla bozulur ve ileride karaciğer yetmezliği olarak sonuçlanır.
Siroz hastalığı belirtileri
Siroz uzun zaman aralığında gerçekleşen ve düzenli olarak ilerleyen bir hastalıktır. Erken teşhislerde belirtiler oldukça hafif olarak gözlemlenir. Karaciğer organında meydana gelen hasarlar arttıkça bulgulara da artış gözlemlenir. Erken siroz dönemlerinde görülen bulgular şekildedir:
Bulantı
İştahsızlık
Kilo kaybı
Çabuk yorulma
Halsizlik
Hastalığın ilerleyen dönemlerinde ise bulgulara daha fazla artış gözlemlenir:
Adale erimesi
Vücutta biriken su miktarında artış (ödem)
Kanamaya eğilim veya çabuk morarma
Geçici şuur değişiklikleri
Sarılık ve aşırı kaşıntı
Siroz neden olur?
Aşırı tüketilen alkol siroz hastalığının en önemli sebeplerindendir. Günlük tüketilen alkol miktarının günde 50 ile 60 gramdan fazla olması siroz hastalığı riskinin arttığına işarettir. Sirozun diğer nedenleri içerisinde ise hepatit B, C, D hastalıkları bulunmaktadır. Bu hastalıklarının oluşmasında rol oynayan mikroorganizmalar karaciğer organında iltihaplanmalara sebep olmaktadır.
Vücuda alınan tüm besinler karaciğerde gerekli ve faydalı olan ürünlerin yapımında kullanılır. Bu ürünlerden birisi albümindir. Albümin, sıvıların damar yatağı içerisinde tutulmasını sağlamaktadır.
Karaciğer fonksiyonları bozulduğunda vücuttaki Albümin sentezi de etkilenmektedir. Albümin seviyesinin azalması halinde sıvıların damar yatağında tutulması zor hale gelir ve doku aralarına sızar. Bu durum en erken olarak bacaklarda ödem oluşması şeklinde gözlemlenir. Aynı sistem ile karın boşluğunda da sıvı birikmesi oluşur (asit). Bu sayede karında şişme gözlemlenir. Bu kişilerin vücutlarında en ufak bir çarpma sonucunda bile morarma gözlemlenebilir.
Siroz evreleri nelerdir, hangi evrenin tedavisi nasıl yapılır?
Vücut kısmi olarak hasarlı olan bir karaciğeri tolere edebilir. Bu döneme ise 'kompanse siroz' adı verilir. Hastalık ilerledikçe karaciğer organında meydana gelen hasar şiddetlenerek, karaciğer hücrelerinin olması gereken işlevlerini yerine getirememesi halinde 'dekompanse siroz' haline ilerler. Bunun sonucunda karın boşluğunda sıvı birikir, bacaklarda ödem oluşur, midede veya yemek borusunda varis oluşur, oluşan varislerin kanaması ile vücuttan atılamayan toksik maddelerin beyin hücrelerini etkilemesi ile bilinç kaybı, koma gibi ciddi sorunlara sebep olabilir.
Siroz hastalığı meydana geldikten sonra klasik uygulanan tedaviler ile hastalığı geri çevirmek mümkün değildir. Süresi net olarak kesinleştirilemese bile hastalığın ilerleyişi karaciğer yetmezliği ile sonlanır. Fakat bu yolun sonu anlamına gelmemektedir. Hastalığın bu aşamasında bilinen tek tedavi yöntemi karaciğer naklidir.