Başarı Nedir?
Zaman hızla akarken, yaşantıyla birlikte insanlarda hızla gelişip, değişiyor. Önceliklerimiz, beklentilerimiz, yaşantımız... Bence yaşamda bizim için öncelikli değerler var. Vicdan, adil olmak, akıl, öğrenme ve anlama kapasitemiz gibi... Bu değerleri kullanarak bir yola çıkarız. Hayatta ben de varım demek için, başarılı olmak için bunları kullanırız. Düşünüyorum "Başarı" nedir? İyi bir iş sahibi olmak mı? fazla para kazanmak mı?, iyi bir eğitim almak mı?, iyi birer anne-baba olmak mı? mutluluğu yakalayabilmek? Ya da hayata tutunabilmek mi? Hatırladığım kadarıyla Goethe başarı için derki "Yapabileceğiniz ya da yapabileceğinizi hayal ettiğiniz her ne ise başlayın yapmaya. Cesur olmanın kendi içinde bir dehası, gücü ve büyüsü vardır." Goethe gibi düşündüğümüzde başarı için hayal etmek, cesur olmak mı gerekir? Bunlar başarı için bir olgu mudur? Ben bunların cevaplarının kişiye, yaşantıya, çevreye hatta cinsiyete göre değişebileceğini düşünüyorum. Bursa' ya yaptığım üç günlük seyahatte farklı ve özel gereksinime ihtiyacı olan çocuklarımızı, gençlerimizi ve onların annelerini, babalarını gördüm. Keyifli sohbetlerimiz oldu. Çocuklarımız üzerine konuşmalarımız... Paylaşımlarımız yoğun, coşkulu bir nehir gibi serin ve ferahlatan. Aynı zamanda içimizi yakan, susatan, bir çöl gibi sıcak... Duygularımız karışık, bir an ferahtan, bir an göğsümüzü daraltan. Bir an kahkahalara boğan anılar, bir an gözyaşlarının sel olduğu anlar. Eskiden biriktirdiğim müthiş dostlarımı gördüm. Güzel anılar biriktirmişiz, güzel insanlarla. Duygular, anlar, anılar paylaşmışız; sevgiyle, dostlukla, vicdanla, akılla... Ve ayrı kaldığımız hızla akan zamanlarda biriktirmişiz duyguları. Birleşince tekrar yürekler, duygularda su gibi akıverdi , kum gibi oluverdi; duygular bir an karıştı birbirine güzel bir koku gibi. Biriktirdiklerimin yanında yeni dostlar tanıdım. Yeni kadınlar, yeni erkekler, yeni gençler. Onlarla birlikte yeni hayatlar tanıdım. Yeni yüzler gördüm, yüzlerde çizgiler, yaşanmışlıklar gördüm. Düşündüm, izledim, öğrendim..! Guethe' in de dediği gibi hayal ettiklerini gerçekleştirmek için var gücüyle başlayan insanlar, cesurca, büyülü... Sonra başarı dedim, başarı! "Bizler" için her şeye rağmen ayakta kalabilmek, yoktan var edebilmek, anlamak, en çokta anlaşılmak dedim. Dilinden anlayan insanlar tanımak, yardımlaşabilmek; acıyla, sevgiyle, şefkatle sarılmak birbirine, birlikte kök salmak dedim. Dönerken ben, eski ve yeni dostların bana kazandırdığı, öğrettiği en önemli şey: Bir ömür hızla geçerken büyük başarılara imza atan ama hiç başarmamış gibi yola devam eden insanlar var şu hayatta. Başarı, her bir yeni günün belirsizliğinde, birbirinden zor başlayan her bir yeni günde, her zorlukta biraz daha güçlenip, yeni başarılara imza atmakmış. Farklı evlatlarımızı yaşatmak, topluma katmak, adil bir yaşam sürmeleri için savaşmakmış. O gençlerin bir gülüşü için ömrünü feda etmekmiş, rahat bir nefesleri için belki de kendi nefesinden kısmakmış..! Bursa' ya, benim için çok değerli ve çok özel olan eski dostlarıma ve yeni dostlarıma " özel insanlara" selam olsun... Yeni anılarla ve huzurla döndüm Ankara' ya. Şununla da bitiriyorum yazımı. Ey hayat! Yine de gülümseyerek bakıyorsak sana, bil ki zafer bizimdir ??(Farid Farjad)