Sert bir başlık olabilir, ancak bu, hayatınız için büyük önem taşıyan bir emir cümlesi! Zira geçtiğimiz günlerde yabancı kaynaklardan edindiğim müthiş bilgiler bunu gerektiriyordu.
Luther Burbank:
Müthiş bilginin sahibi. Dilimize çevrilmiş en ufak bir bilgisinin olmaması üzücü. Kendisi çok önemli bir botanikçi, bahçıvan. Yeni bitki türleri keşfetmiş bir bilim insanı. Çekirdeksiz meyvelerin yaratıcısı.
Döneminde evinin ziyaretcileri; Thomas Edison, Henry Ford, Belçika Kral ve Kraliçe'si, Jack London gibi isimlerdi.
Literatürde onu 'bitki sihirbazı' olarak tanırız. Sihirbazlığının ana çıkışı ise 'Dikensiz Kaktüs' keşfinden geliyor ve psikolojiye dokunan kısmı bu noktada başlıyor. Bir kaktüs bitkisi vitaminleri, mineralleri bakımından çok zengin, lezzet açısından mükemmeldi. Gelin görün ki kaktüsün dikenleri çok sivriydi ve bu yüzden toplanamaz, üzerinde çalışılamaz bir haldeydi. Luther Burbank, kaktüsü dikenlerinden kurtarmaya kararlıydı. 'Dikensiz Kaktüs' bitkisinin hikayesini kendi sözleriyle okuyalım: ' En titiz, en pahalı, en zor deneyleri yaptım. 600 farklı tür bitki ile çiftleştirdim. Benim derim ızdırap içindeydi. Bitkinin üzerinde çalışırken ellerim hatta yüzüm batıklar içinde kaldı. Ama yok yine de hiçbir şey değişmedi.''
20 senesini verdiği bu bitkinin dikenleri kendiliğinden kayboldu! Nasıl mı oldu?
Tüm bu çalışmaları yapan Luther Burbank, en sonunda pes edip bitkiyle sadece konuşmaya başladı. Ona:
- Senin çok vitaminin, mineralin var, çok lezzetlisin. Tanrı, biz senden faydalanalım diye seni yaratmış. Ama sen kendini kullandırtmıyorsun. Sana dokunamıyoruz bile.
Bu şekilde ikna cümleleri kurarcasına bir anlamda 'tatlı dille yılanı deliğinden çıkarırcasına' konuşmalar yapmış. Neredeyse her gün en az bir saat bu bitkiyle konuşmuşta konuşmuş. En sonunda ne olmuş biliyor musunuz? Kaktüs dikensiz üremeye başlamış.
Sözlerin Mucizesi:
Bu nedenledir ki biz yeryüzündeki canlılar olarak söylenilen sözlerden çok etkilenen varlıklarız. Birini eleştirmek ile ona lanet etmek aynı etkiyi yaratır. Ebeveynler sürekli çocuklarını, eşler sürekli birbirlerini, işyerinde, okullarda arkadaşlar birbirlerini eleştirir dururlar. Çoğu insan sağır sağır konuşur. İnsanların kurdukları hayaller bir kötü söz ile yok edilir. Kullandığımız kelimeler DNA'mıza işliyor. İşte kanıtı az önce anlattığım bilimsel gerçek! Bugün dik omuzlarınız düşükse bilin ki sebebi kötü sözlerdir. Başarılı olabilecek pek çok insan bugün başarısızsa bunun sebebi yine hem kendinize kullandığınız hem de başkaları tarafından söylenilen kötü sözlerdir. Özetle ' kötü söz söyleyeceğine hiçbir şey söyleme' İşte olması gereken budur!
Psikolog/Yazar Seray Küçük
Online Psikolojik Danışmanlık: 05522682410