Yıllar önce okuduğum röportajlardan hatırlarım, pek çok değerli iş insanı özel hayatlarından söz ederken “eve iş getirmem” derdi. Aile hayatlarının düzenini ve huzurunu korumada bunun ne denli önemli olduğunu vurgularlardı. Hatta daha da eskiden anneler, “aman oğlum evine iş getirme, iş sorunlarını eve yansıtma” diye tembih ederlerdi. Şimdi öyle mi?
Akşam yemek saati, hoooop telefon “mailine bakar mısın?”
Gece saat 22:00 dıt dıt… whats app .
Sabah 05:00 dıt dıt mail, sms…
Yatıya, misafir kabul edilir iş değil!
Olması gereken; 8 saat mesai, istemesek de 2 saat sabah ve 2 saat akşam İstanbul trafiği, aileye ayrılan zaman, vakit kalırsa biraz uyku.
Tabii bunu patronunuza söylerseniz akıbetiniz ne olur bilemem? Gerçi kendi işinizi yapıyorsanız problem daha büyük. Olur olmaz saatte sizi aramayı kendinde hak gören müşteriye cevap vermezseniz, egosu tatmin olmayacağı için büyük ihtimal ile sizinle çalışmaktan vazgeçebilir.
Bu söylediklerim sadece yayıncılık, basın, reklam sektörlerine özel değil pek çok sektörde aynı sorun var.
İşim nedeniyle sık sık bir araya geldiğim hekim arkadaşlarımın telefonları da 112 acil servis gibi çalışıyor. “Ama o sağlık” dediğinizi duyar gibiyim. Sorun da burada zaten gelen telefonların çoğunun aslında acil durum olmayışı. Gece, hekimi cep telefonundan aramak için gerçekten acil bir durum olması gerekir.
Ne oldu da iş hayatı bu hale geldi?
Bence, telefonlar akıllandıkça insanlar yeni duruma ayak uydurmakta sorun yaşıyor. Geçim sıkıntısı, iş bulmaktaki zorluk pek çok kişiyi “ne olsa yaparız, ne zaman olsa yaparız” kıvamına getirdi.
Bu şartlarda yapılan işten ne derece hayır geliyor sizce?
Bence, hayır falan gelmiyor. Sadece sizi evde, havada, karada bulup iş konuşan kişi o an için memnun oluyor.
Git gide kurumsal iş hayatından uzaklaşan şirketler, iş hayatının adabını bilmeyen insanlar ne yazık ki durumu daha da kötüleştiriyor. Gece 22:00 ‘de bir şirketin kampanya stratejisini whats app grubu içinde konuşuyorsanız o şirketin zaten bir stratejisi veya duruşu yok demektir.
Gecenin saat 23:00’ü sosyal medya gönderisindeki logonun bir tık büyütülmesi için uygun bir zaman değildir. Yönetici konumunda biri, acil durumlar haricinde zamanlı zamansız çalışma arkadaşlarını arayarak iş istiyorsa, o kişi için zamanını iyi planlayabilen bir yönetici demek zor.
Sebep ne olursa olsun çalışma hayatının da bir adabı vardır. İletişim yolları doğru kullanılmalıdır. İnsanlara değer vererek, saygı duyarak çalışma hayatını daha hoş ve verimli kılmak varken ortamı germek orta ve uzun vadede kimseye fayda sağlamayacaktır.