Günümüzde tıp alanında tanı ve tedavi yöntemleri her geçen gün ilerleme kaydediyor. Ancak akciğer kanserinin en büyük nedeni “sigara” olmaya devam ediyor. Geçen sene ülkemizde 44.000 civarında kişiye akciğer kanseri tanısı kondu. Tüm dünyada her yıl 1 milyon sekiz yüz bin akciğer kanseri tanısı konuyor. Maalesef erken evre akciğer kanseri tanısı konma oranı sadece %18.Tanının hızlı ve doğru bir şekilde konulması akciğer kanserinde de önem taşıyor.
Antalya'da 27.Ulusal Patoloji Kongresi'nde konuşan Patoloji Dernekleri Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Serpil Dizbay Sak, "Akciğer kanserinde sadece kanser tanısı değil kanserin ne tip bir kanser olduğunun bilinmesi de tedavi için önemli. Çünkü akciğer kanserlerinin tamamında aynı tedavi uygulanmıyor. Bu tedaviye temel olan moleküler değişikliklerin saptanması işlemleri de patologlar tarafından yapılıyor.” dedi.
Patoloji alanında yeni gelişmeleri takip ediyoruz
Prof. Dr. Sak, patoloji alanındaki yeni gelişmeler hakkında da şunları söyledi; “Bu yenilikler genellikle moleküler patoloji alanında. Özellikle hedefe yönelik tedaviler için daha detaylı yöntemler kullanarak tespit edilen tümörün hangi tedaviye uygun olduğunu değerlendirebiliyoruz. Bunların bir kısmını mikroskop kesitleri üzerinde yaptığımız incelemelerde bir bölümü ise dokudan ayırdığımız DNA' nın çoğaltılması ve çoğaltılan DNA üzerinde yapılan işlemleri içeren tetkikler ile belirleyebiliyoruz. Dünyada kullanılan yeni yöntemleri ülkemizde de uyguluyoruz.”
Sigarayı bırakmak her yaşta etkili oluyor
Türkiye’de ve dünyada, sigara kullanımına bağlı akciğer kanseri türünde değişiklik olduğunu belirten Prof. Dr. Sak ve Prof. Dr. Yılmaz, bu değişimin daha çok katran içeren sert sigaralardan light sigaralara geçiş nedeni ile olduğunu belirtiyorlar. Light sigaraların katran içeriğinin düşük olmasına karşın nitrozamin oranının yüksek olduğunu, light sigara içiminin hem sigara sayısını hem etki derinliğini arttırarak adenokarsinom kanser türünde akciğer kanseri oluşmasına sebep olduğununa dikkat çektiler.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülkü Yılmaz; “Akciğer kanserinden korunmada tek yöntem sigaranın bırakılması. Erken yaşlarda ise sigaraya başlanmaması. Her yaşta sigaranın bırakılması olumlu etki etmekte. Sigara bırakıldıktan 15 yıl sonra %80 - 90 oranında akciğer kanseri riski azalmakta. Son yıllarda gerçekleştirilen sigara kampanyaları ile belirgin bir başarı elde edildi.”dedi.
Yılmaz, içerisinde az da olsa nikotin olan, ısıtılmış buhar çıkaran, sadece katran ve karbonmonoksit hariç az miktarlarda da olsa kanserojen kimyasallar içeren elektronik sigaranın da sağlığa zararlı olduğunu belirtti. Elektronik sigaranın sigara bırakma yöntemi olarak lanse edilmemesi gerektiğinin, bunun diğer yöntemlere bir üstünlüğü olmadığının aksine sigaraya her an dönülebilecek bir yöntem olduğunun altın çizdi.
Çevresel faktörlere de değinilen toplantıda, aspestin akciğer kanseri riskini 5 kat, sigaranın 12 kat iki faktöre bir arada maruz kalmanın ise yaklaşık 50 kat yükselttiğine de değinildi.
Akciğer için doğrusu
Biyopsi öncesi materyalin doğru alınması ve laboratuvara en kısa sürede, uygun şartlarda ulaştırılması konusunda yapılan multidisipliner bir proje olan “Akciğer için doğrusu” projesinden de söz eden Prof. Dr. Serpil Dizbay Sak, “Çeşitli illerde konuyla ilgilenen uzman hekimler ile bir araya geldik. Hedefimiz, hasta için en etkili sonuca ulaşacak doğru tedavi seçeneğini en hızlı yolla belirlenmesini sağlamak” dedi.
Serap Torun
Twitter: https://twitter.com/seraptorun73
Instagram: https://www.instagram.com/seraptorun