Güzel mutlu bir aile, sosyal medyada herkes gibi paylaşım yapıyor. Biricik kızları 8 yaşındayken bir markanın reklam yüzü seçilmiş. Televizyona çıkıyor, sosyal medya hesabı, takipçileri var. Her şey gayet güzel, seyrinde giderken bir gün Avustralya’da yaşayan 14 yaşındaki bu hayat dolu kız Amy “Dolly” Everett intihar ediyor. Sebep, siber zorbalık!
Siber zorbalık bir tık uzağınızda!
Çocuklarımız mobil veya bilgisayar cihazlar aracılığıyla internete giriyor. Doğru kullanıldığı sürece internet muhteşem bir yapı, uçsuz bucaksız bir bilgi kaynağı. Ancak doğru kullanmayı bilmiyorsanız o zaman sorun başlıyor. Tehlike her an size de ulaşabilir. Çünkü siber zorbalar bir tık uzağınızda. İstatistiki veriler, ülkelere göre değişmekle birlikte, rakamların git gide artığını gösteriyor.
Dün oğlum yanıma geldi ve arkadaşının kendisinden bir oyunu oynamasını istediğini söyledi. Zararsız bir oyun. Bu defa sorun oyunda değil. Arkadaşı, oğluma, bu oyunu onunla oynaması yönünde ısrar etmiş. Olumsuz yanıt aldığında ise oğlumu arkadaş listesinden atmakla tehdit etmiş. Dedim ya oyunda değil sorun bu defa sorun akranda. Akran zorbalığı siber yol ile ulaşıyor. Olay gerçek ortamda yaşansaydı belki birbirlerini itip kakacaklar, kötü sözler söyleyeceklerdi. O zaman akran zorbalığı diyecektik. Neyse ki kısa bir konuşma ardından moral bozukluğu ve öfke kontrol altına alındı ve konu kapandı.
Çocuk, Genç ve Yetişkin Psikiyatristi Prof. Dr. Bengi Semerci’nin bu konuda bir açıklaması var. Şöyle diyor: ''Odasındaki bilgisayar ve cep telefonuyla, çocuğu kontrolsüz yalnız bıraktığımızda aslında 'sokakta, sakın konuşma' diye uyardığımız yabancılarla baş başa bırakıyoruz. İlaveten akran zorbalığının yeni şekli, siber zorbalık. Çocuklar elektronik posta, anlık mesajlar, sohbet odaları, web sayfaları, cep telefonları tarafından gönderilen kısa mesajlar ve web kameralarıyla siber zorbalığa uğrayabiliyorlar.''
Çocuğunuzu siber zorbalıktan nasıl koruyabilirsiniz?
- Öncelikle özel hayatın mahremiyeti, güvenliği konusunda siz örnek olun.
- Çocuğunuzun doğum fotoğraflarından başlayarak sosyal medyaya herkese açık şekilde fotoğraf yüklemeyin.
- Yasaklamak yerine mutlaka kullanım sınırı koyun. Denetleyin.
- Küçük yaştaki çocuğa tablet ya da akıllı telefon almayın
- Unutmayın ki sosyal medya mecraları yetişkinler için tasarlanmıştır. Çocuklarınıza hesap açmayın! Açıyorsanız da kontrolü, en azından erişimi sizin elinizde olsun.
- Çocuğunuzu takip edebilmeniz için sizin de teknolojiyi kullanmayı bilmeniz gerekiyor.
- Çocuğunuz ile sohbetler edin ve sanal çevresinde neler yaşadığını bu vesileyle öğrenin.
- Çocuğunuzun sosyal ve ruhsal durumundaki değişikliklere karşı uyanık olun. Sizinle iletişim kurmak istemiyor ise yakın gördüğü bir başka aile bireyinden yahut bir uzmandan destek isteyin.
- İnternet sağlayıcıların “Güvenli İnternet” paketlerini kullanın.
- İnternette tanımadıkları kişilerden gelen arkadaşlık tekliflerini kabul etmemelerini bunun tehlikeli olabileceğini izah edin.
- Rahatsız oldukları bir durumu sizinle paylaşmaları gerektiğini öğretin
- İnternet üzerinden gelen cazip, teklif, reklam vb. dikkate almamaları gerektiğini anlatın.
- Sosyal medyada pek çok haberin kurgu olarak hazırlandığını çoğunun gerçek olmadığını öğretin.
- Sosyal medyada isim, adres, telefon, okul, özel fotoğraflarını paylaşmamasını nedenleriyle anlatın.
Bunlar ile birlikte kendisinin de çevresine saygılı, mesafeli, anlayışlı olması gerektiğini anlatın. Herkesin kendisi gibi düşünmeyebileceğini. İnsanların görünüşü veya hareketleri ile alay etmemesi gerektiğini öğretin. Başkalarının kişiliğine yönelik hakaret etmemesi gerektiğini de eklemeyi unutmayın.
Okullarda neler yapılabilir?
Bu gibi konularda okullara eğitim vermek üzere çağırılan kişilerin okulun tanıtımının yapılmasından ziyade gerçekten öğrencilere ve eğitmenlere değer katacak kişiler olmasına dikkat edilmeli. Bunun için de ünlü olmasından ziyade konusunun uzmanı olan kişilerin çağırılması bir kriter olmalı. Aksi halde kendi tanıtımınıza para harcamaya devam eder ama ne ebeveynlere ne de gençlere bir şey katamazsınız.
Her hizmeti yapan değil hizmeti layığıyla yapan kişi ve kurumlara daha çok ihtiyaç var.
Serap Torun
Twitter: @seraptorun73