Girişimler sadece bir şey alıp satmak üzerine kurulmuyor. Bir sanat atölyesi açmak, bir müzik grubu kurmakta bir girişimdir. Keşke daha fazla kişi sanat alanında girişimde bulunsa. Değerli hocamız, usta Şef Gürer Aykal bir röportajımızda şöyle demişti; “Dünyayı sanat kurtaracak. Ülkemizde daha fazla sanatçı yetişmesine ihtiyacımız var.”
Üstadın bu sözleri ile müziğin ve sanat dallarının önemini tekrar hatırladıktan sonra sizlere bir müzisyenin girişiminden söz etmek istiyorum. Begüm Gökmen, 1977 doğumlu, konservatuvarı Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesinde Mahir Çakar ile okuyarak bitirmiş. Ardından evlenerek 2000 yılında İstanbul'a yerleşmiş. Mimar Sinan devlet konservatuvarında Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başlamış ve halâ akademisyen olarak aynı okulda kariyerime devam ediyor. 2004 yılında Türkiye'de denenmiş ama sürdürülememiş bakır nefesli gruplarının ardından, Golden Horn Brass'ı kurmuş. Grup konserlerin yanı sıra çocuklarada klasik müziği sevdiriyor.
Golden Horn Brass nasıl kuruldu?
Okul yıllarından beri oda müziği derslerinde düşündüğüm bir fikirdi brass grup ile oda müziği yapma fikri. Mezun olup üniversiteye master için başladığımda, “Neden Türkiye’de böyle bir grup yok ve neden konserler yapılmıyor” diye düşündüm. Bu fikir tekrar gün yüzüne çıktı. Çok samimi olduğum arkadaşlarımla paylaştım. 2004 yılında Quartet-dörtlü olarak kurulduk. Ancak bas sesin enstrüman eksikliğini çok hissettik. Yazılan düzenlemeler de bizim için yetersiz kalmaya başlamıştı. Bir beşli için çok daha popüler eserler vardı. Gruba bir tuba sanatçısı alarak yolumuza devam ettik.
Enstrümanları ve yaptığınız müziği anlatır mısınız?
Grup 5 kişiden oluşmakta.2 trompet, 1 trombon, 1korno, 1 tuba. Klasik müziğin popülerler örneklerini çaldığımız gibi repertuvarımızda jazz ve pop müzik örneklerinden de var. Ayrıca kendi kültürümüzün seslerini, melodilerini ve türkülerini çok sesli düzenlemeleriyle yurt içi ve yurt dışında sergiliyoruz. Konserlerimizde türkülerimizle daha çok beğeni kazanıyoruz. Biz de çalarken çok severek çalıyoruz, bu da seyirciye enerjimizle yansıyor.
Çocuklara verdiğiniz klasik müzik eğitiminden söz eder misiniz?
Golden Horn Brass üyelerinin her biri aynı zamanda konservatuvarda öğretmenlik yapıyor. Bizim, konserlerimizin dışında okullara gidip çocuklara hem enstrümanları hem de müzik türlerini tanıtan eğitici konser faaliyetlerimiz de var.
Çocuklar için eğitici konserleri dizisi, 2004 yılından bu yana açık ve kapalı mekânlardaki konserlerine ek olarak, çocuklara ve gençlere yönelik klasik müzik, enstrümanlar ve tarihçeleriyle ilgili eğitici bilgiler sunan, karşılıklı diyaloglarıyla ilgi çeken bir aktivite. Amacı, çocuklara klasik müziği sevdirmek ve enstrümanları tanıtmak. Çocuklar konser esnasında, bildikleri şarkılara eşlik ediyor, ritimlere uyuyor ve edindikleri bilgileri arkadaşları ile paylaşıyorlar. Konserde edindikleri bilgiler genel kültürlerine önemli katkı sağlıyor.
“Klasik müzik deyince aklınıza ne geliyor” sorusundan yola çıkan gösteri, çocukları klasik müziğin büyülü dünyasını keşfe çıkarıyor. Gösteriyi izleyen çocuklar bebeklikten beri dinledikleri birçok ninnide, çok sevdikleri ünlü çocuk şarkılarında ve çizgi film müziklerinde klasik müziğin yer bulduğunu keşfediyor. Çocuklar hem gösterinin bir parçası olan soru ve cevaplarla öğreniyor, hem de klasik müziğin en güzel örneklerinden bir seçki dinliyorlar.
Yakında zamanda konseriniz var mı?
Yakında ilk konserimiz 8 Eylül’de Bozcaada Kültür Sanat Festivali açılısını biz yapacağız. Arkasından Kasım ayında Bükreş’te, Milli Tiyatro Binası'nda bir konserimiz olacak. Arkasından Moldova ve yine yurt içi konserleri devam edecek.
Serap Torun