Her ilişki başlangıcında çiftlerin ilişkiden beklentileri mutluluk üzerinedir. Güllük gülistanlık bir ilişkinin hayali kurulurken ilişkinin bir kaç adım sonra yavaş yavaş huzursuzluklarla, tartışmalarla sınanmaya başladığını gözlemliyoruz. Her ilişkinin dinamiği kendine özel olmakla birlikte çözümü de kendine has ve özeldir. Problemlerin çıktığı yer aslında her iki tarafında yaralı olduğu, o zamana kadar getirmiş olduğu geçmiş yaşantıların kalıntıları oluyor. Kişi birey bazında halledemediği bütün ruhsal sıkıntılarını çift ilişkisine başladığında adeta karşısında yeniden hortlamış şekilde buluyor. O zamana kadar bastırıp kontrol altında tutulan bütün problemler gönül yarenini bulunca gelip kucağımıza oturuveriyor.
Peki Bunun Sebebi Nedir?
Bunun en önemli sebeplerinden biri ‘’yakınlık’’tır. Çift ilişkisini diğer ilişkilerden ayıran en önemli özellik yakınlığın en üst düzeyde oluşudur. Tıpkı anne, baba, kardeş ilişkilerinde olduğu gibi çift ilişkisinde de yakınlığın getirdiği bazı tehditler vardır. Yakınlık arttıkça tehdit de artar çünkü geçmiş aile travmaları canlanmaya başlar. Bunun bir diğer adı da ‘’aktarım’’dır. Çiftler zamanla birbirlerine aktarım yaparlar. Kişinin karşısında duran, sevdiği adam-kadın zaman geçtikçe, yakınlık arttıkça, aktarım derinleştikçe, başlarda sevdiği adam-kadın olmaktan çıkar, geçmiş yaşantısında, çocukluk çağında yara aldığı ebeveyninin suretine bürünür. Amaç ise geçmiş yaraları şu anda ve şimdide iyileştirmektir. Bu anlamda çift ilişkisi bir şeye hizmet etmektedir; Ruhun iyileşmesine...
Fakat ilişkinin başlarında her iki tarafta bu süreçten habersizdir. Mutluluk hayalleri kurarken ilk dönemeçte toslanan duvar, çifti derin bir hayal kırıklığına uğratabilir, paniğe kapılmalarına sebep olabilir. Aslında süreç tam da yukarıda bahsettiğim gibi normalinde gidiyor ve bir amaca hizmet ediyordur. Tamda bu noktada, tartışmaların başlaması çiftin huzurunu kaçırmakla beraber her iki tarafında zamanla yıpranmasına sebep olabilir. Ama iyi haber şu ki, tartışmanın olduğu ilişkide iyileşme, yenilenme, birlikte yeniden doğmanın müjdesi vardır. Tartışan bir çift ön planda ne kadar kızgın, kırgın olursa olsun birbirlerine ve ilişkiye karşı umut besliyorlar demektir. Tartışmak karşıdakinin varlığını kabul etmek demektir. Tartışma öğrenilememiş iletişimin beceriksizce yapılması demektir. İçinde öyle ya da böyle tartışma olan ilişkide iletişim var demektir ve bu çok kıymetlidir. Fakat bundan sonraki süreci yönetmek çiftin önemli bir görevi haline geliyor çünkü uzun süreli tartışmalar, eğer iyi yönetilememişse zamanla büyük kavgalara dönüşmeye başlıyor, bu da ilişkiyi uzun vadede çok daha fazla yaralayabiliyor. Bu noktada çiftin profesyonel bir destek alması ilişkinin geleceği açısından çok önemli hale geliyor.