21.05.2021 - 12:42 | Son Güncellenme:
Kısırlık tedavilerinde oldukça başarılı sonuçlar elde edilse de çeşitli sebeplerle bebek sahibi olamayan çiftlerde, anne adayına histeroskopi yöntemi ile rahim içerisi incelenerek, rahim içerisinin uyarılmasını sağlayan “çizik” tekniği uygulanmaktadır. Bu tekniğin, başarı oranları üzerinde de pozitif sonuçları bulunmaktadır.
Laparoskopi ise karnın alt bölgesine açılan küçük kesiler üzerinden gerçekleştirilen jinekolojik operasyonların genel adıdır. Bu yöntem, jinekolojik ameliyatların neredeyse %95’inde başarıyla uygulanmaktadır. Hastaların gebeliğe engel olan koşulların tedavisinin ardından iyileşme hızlarını arttırır ve minimal kesiler uygulandığı için gebelik döneminde daha az sıkıntıya neden olur.
Histeroskopi uygulaması
Işıklı bir teleskop ile rahim içi boşluğu görüntülenebilmektedir. Histeroskop, aynı zamanda tedavi için de kullanılabilmektedir. Tedavi amaçlı histeroskopilerde anestezi uygulanmaktadır. Histeroskopi ideal olarak adet kanaması bittikten hemen sonra yapılmalıdır. Bu dönemde rahim iç tabakası oldukça incedir ve bu sayede rahim içerisinde meydana gelen anormallikler daha net bir biçimde saptanabilmektedir. Hastaların büyük bir çoğunluğu aynı gün sosyal hayatlarına geri dönebilmektedir. Operasyondan sonraki ilk günde bazı krampların meydana gelmesi son derece normaldir. Ayrıca nadiren de olsa lekelenme gibi kanamalar da meydana gelebilmektedir. Bu komplikasyonlar birkaç gün içerisinde ortadan kalkmaktadır.
Tanısal amaçlı histeroskopiler için hastaların herhangi bir hazırlık süreci bulunmamaktadır. Anestezi gerektirmeyen bu uygulamada rahim ağzından rahim içerisine sokulan ince aletler kullanılmaktadır. Tanısal histeroskopi başta; kısırlık, rahim içinde yapışıklık, miyom ve poliplerin görüntülenmesi için kullanılır. Bu uygulamanın en büyük avantajı ise vajina içerisine herhangi bir alet yerleştirilmeden ve rahim ağzı tutulmadan ya da genişletilmeden yapılabilmesidir.
Laparoskopi uygulaması
Laparoskopi ameliyatı hasta genel anestezi etkisi altındayken yapılır. Anestezi ile uyutulan hastaların göbek deliğinin alt kısmından veress iğnesi uygulanır. İğnenin uygulanmasından sonra karın bölgesinin karbondioksit gazı ile şişirilmesi sağlanır. Gaz uygulaması aynı zamanda iç organların çok daha net bir şekilde görülebilmesine olanak sağlar. Karın bölgesinin şişirilmesi ile beraber içeriye kamera yerleştirilir daha sonra ameliyatta kullanılacak diğer aletlerin girişini sağlamak için göbek deliğinin etrafına yine yaklaşık 5mm’lik kesiler açılır ve bu şekilde ameliyat gerçekleştirilir. Ameliyatın tamamlanması ile beraber kamera ve diğer aletler çıkarılarak hastaya verilen gaz boşaltılır ve açılan kesiler kapatılır. Bu şekilde hastanın operasyonu tamamlanır.
Op. Dr. Seval Taşdemir