Dünya yeni bir tarihsel sürece hazırlanıyor
Sevgili okurlar, bu yazıda sizlere demografik olarak 90’lı yılların sonları ve 2010’ların başları arasında doğan ve Z kuşağı olarak adlandırılan, günümüzde yavaş yavaş hayata adım atan, başka bir deyiş ile nerede ise Satürn dönüşünü tamamlamaya başlayan genç nüfusun astrolojisinden bahsedeceğim. 90’lı yılların sonları teknolojinin ve dijital iletişim platformlarının sosyal hayatı hızlı bir şekilde değiştirmeye başladığı yıllardı. Bu yıllarda ülkemizde de ilk internet şirketlerinin kurulduğunu, artık elektronik iletişimin iş hayatında yaygınlaşmaya başladığını gördük. Bu dönemde ödeme kolaylığı internet üzerinde henüz ortaya çıkmamıştı, bunun için 2000’li yılları bekleyecektik ancak astrolojik açıdan bu süreçte, iki jenerasyon gezegeni, Uranüs ve Neptün’ün Saka burcuna geçtiğini görmüştük. 1995-96 geçişinde Uranüs, ardından 1998’de Neptün bu burca ilerledi.
Bu yıllardan itibaren doğanların eğitim hayatlarında hızla eve giren kişisel bilgisayarların ve ardından sosyal yaşam içinde cep telefonlarının yepyeni bir dünya kurduğunu biliyoruz. Nitekim Saka, hava elementinden, hem bireyselliği, kolektif unsurları, iletişim ve teknolojiyi, özgürlükleri ve yenilikçi, devrimci temaları anlatan bir burçtur. Uranüs bulunduğu burcun konularında ani değişimleri, devrimleri, düzen değiştiren sarsıntıları ve çoğu zaman başkaldıran, uyandırıcı deneyimleri anlatır. Neptün ise bir jenerasyon gezegeni olarak, nelerin yüceltildiği, idealize edildiği hatta bir hayal ürünü olarak sunulduğu ile, dolayısı ile reklamlar, medya, sinema, sanatlar ve en geniş anlamı ile kültürel üretim ile ilişkilidir.
Söz konusu dönemde, özellikle 1998-2003 yılları arasında doğanların hem Uranüs, hem de Neptünleri Saka burcunda yer alıyor ve bu bireyler günümüzde artık 30 yaş eşiğine, kısaca ilk Satürn dönüşü aşamasına ulaşarak, kendilerini hayata adapte etmeye çalışıyorlar. 1997 yılında da yine Saka burcunda Jüpiter-Uranüs birleşimi olmuş, dünyada bilimsel buluşların yoğunlaştığı bir dönem olmuştu. İnsan klonlama, yapay kan, genetik araştırmalar, Mars’a ilk iniş bu süreçte öne çıktı.
Z kuşağında, özellikle 2003’e kadar doğanların psikolojisinde kurulu düzeni değiştirecek, sosyal hayatı yeniden örgütlemek isteyecek, bilim ve teknolojinin sunduğu imkanları doğal olarak çok daha yetkin şekilde kullanabilecek yetenekler görüyoruz. 2003-2010 yılları arasında ise, Uranüs Balık burcunda iken doğanların sezgisel yaratıcılıkları, spiritüel konulara açıklıkları ve sanat alanında kolektif temaları işleyen daha avangart bir tutum içinde olacaklarını söyleyebiliriz.
Şimdi dünya tarihi açısından, yine önemli bir kırılma noktasının eşiğindeyiz. 2023-2024 geçişinde, Plüton Oğlak burcunu bırakarak, Saka burcuna ilerleyecek ve dolayısı ile Z kuşağında doğanların başta Uranüs’leri ve sonrasında ise Neptün’leri üzerinden geçiyor olacak. Bu güçlü jenerasyonel etkiler, toplumsal yaşamda, politikada, insanın çevresi ile ilişkisinde, doğal olarak dünya ekonomisinde çok daha güçlü, çoğu zaman sancılı dönüştürücü bir sürecin devreye gireceğini, teknolojinin demokrasi ve yönetimler, siyaset üzerinde daha kapsayıcı ama aynı zamanda manipüle edici yönlerinin bizzat devreye sokulacağını gösteriyor. Yeni tüketim toplumunda, bilginin, bigdatanın, kimliklerimiz üzerinden hayata geçirilecek olan toplumsal mühendisliğin, geri dönüşü olmayan bir gerçeklik olarak hayatımıza, global ekonomiye yansıyacağını göreceğiz. 15. yüzyılda matbaanın icadı nasıl sosyal, dinsel, siyasi ve ekonomik hayatı dönüştürdü ise, günümüzde de internet ve dijital teknolojilerin benzer sarsıcı sosyal değişimi hızlandırdığını ve global bir dönüşümün gittikçe şekillendirdiği bir dönemdeyiz. Bu gözle baktığımızda, önümüzdeki yıllarda, özellikle 2025-2028 yılları arasında, Uranüs ve Neptün arasındaki sekstil açının, 90’lı yılların sonunda tohumları atılan yenilikleri iyice filizlendirdiğini göreceğiz. Bu geçişte Neptün’ün Koç burcuna ilerleyişi yeni bir liderlik, vizyon ve dünyayı siyaset açısından da etkileyecek bir süreci başlatmış olacak. Bu konuya ileride ayrıca değineceğim.