Kimi haritalar tarihte daha büyük döngülere aittir.
Kimi doğum haritaları yaşanan çağın bir simgesi, adeta bir özeti haline gelerek, kolektife ait olurlar. Kimi hayatlar sadece bir hayat değil, tarihin konusu haline gelirler. 17 Ocak 1902’de, saat 04:00’de Selanik’te doğan Nazım Hikmet’in astrolojik haritası, varoluşumuzun hem bize hem de bizden büyük bir dünyaya ait olabileceğini hatırlatıyor. Hepimiz büyük döngülerin bir parçasıyız. Belki bilincimizin ve seçimlerimizin ötesinde hayatlar yaşıyor olabiliriz. Böyle olaylı, mücadeleci bir hayat kuşkusuz belirli tercihleri, ilkeleri, arzuları da yansıtır. Nitekim, Nazım Hikmet’in doğum öncesi güneş tutulmasında, başka bir anlatımla, ruhunun yolculuğunda Akrep burcunun temalarını görüyoruz. Bu ruh grubu tutkular, heyecanlar ve mücadele ile örülü bir hayata işaret eder. Doğum haritasında, tutulma yöneticisi Mars’ın Saka burcunda, 3. evde yer alması, daha çok erken yaşlarda düşünsel açıdan ileriye bakan, sosyal gelişmeleri konu alan, iddialı ve kararlı bir tutuma işaret ediyor. Diğer yandan, Akrep burcunun, haritasında kontrol edilmesi zor alanda, gizli düşmanlar ve gaybın bulunduğu yer olan 12. evde yer alıyor olması, çoğu zaman kişisel seçimlerin son derece yorucu çevresel koşullar içinde gerçekleşebileceğini de göstermekte.
Hikmet’in yükselen burcunun Yay ve içerisinde Uranüs’ün olmasına da şaşmamalı. Yay ideolojilerin, uzakların ve sürekli bir anlam arayışının işaretidir. Astrolojik haritalarında Yay burcu yükselen kişiler öyle ya da böyle uzaklarla, uluslar arası bağlantılarla ilişkili olurlar. Uranüs ise radikal, özgürleştirici, kurallarla bağlı kalmak istemeyen, bireysel özgürlükleri anlatan bir gezegendir. Dahası, aynı haritada bu kez karşıt burç olan İkizler’de Pluton ve Neptün’ünü de görmekteyiz. 7. Ev her zaman bizde eksik olanı ve tamamlanması için büyük gayret gösterdiğimiz temaları anlatır. Bir yandan da bu ev, karşımızdakilerden, bazen de karşıtlıklardan, açık düşmanlardan bize yansıyan unsurları açıklar. Hikmet’in haritasında Uranüs’ün tam karşısında yer altı tanrısı Hades’i (Pluton) buluyoruz. Pluton astrolojk açıdan baskıyla gelen dönüşümü, ölüm-kalım temalarını ve kişisel gücün daha yüksek seviyelerde ifadesi ile ilgilidir. Bu bağlamda, İkizler burcundaki Pluton özellikle sözel ve yazılı ifadede Hikmet’in gittikçe daha fazla güçlenen, yoğunlaşan, düşünce boyutunda güçlü ve yenilmez olmayı karşısındakiler tarafından ortaya çıkaran bir kişilik geliştirdiğini görüyoruz.
Nazım Hikmet’in haritasında sözel ve yazılı ifadeyi, iletişimi anlatan 3. evde marifet gezegeni Merkür ile savaş, mücadele gezegeni Mars Saka burcunda yanyana durmakta. Doğal olarak bu görünüm, sözlerde, fikirlerde keskin ve cesur bir tutumun işareti. İlerletilmiş haritasında, Güneş’in erken yaşlardan itibaren Saka burcuna ilerlemesi ile birlikte, Hikmet’in onu tetikleyen, sosyal görüşlere yöneldiğini görüyoruz. Benzer şekilde, yaratıcılık, aşk ve sahne evinde, 5. Evde Koç burcu ve Ay görülmekte. Epik bir sahne, sabırsız ve heyecanlı duygular, aşkta macera onu duygusal açıdan besleyen unsurlar olarak görülmekte. Tüm bunların yanında ruh noktası Balık burcunda, sanatı ve estetik konuları anlatan Venüs’le birleşmekte. Bu gözle bakıldığında, radikal ve sosyal açıdan dinamik bir kişiliğin, daha romantik, idealist ve fedakar bir ruh yapısı ile yanyana gelerek büyük bir resmi tamamladığını farkediyoruz. Nazım Hikmet’in 114. yaşı kutlu olsun.