Bugün gerçekleşen dolunay inançlar, görüşler ve hukuki, siyasi koşullar açısından kritik durumlara işaret ediyor
Bugün öğleden sonra saatlerinde İkizler burcunda gerçekleşen dolunay, içinde bulunduğumuz koşullara hareket ve heyecan getiriyor. Dolunayda karşı karşıya gelen ışıklar eksik yönlerimizi, gölgelerimizi, karanlıkta kalan yanlarımızı anlamımız için güçlü bir farkındalık oluşturur. Bugünkü dolunaya haberci Merkür de eşlik etmekte ve ortamı daha bir canlı kılmakta. Bugünlerde alacağımız haberler, konuşmalar, yazışmalar, görüşmeler son derece oynak koşullara işaret ediyor. İkizler ve Yay, Merkür ve Jüpiter’in burçları, dışadönük bir iletişime, düşünce zenginliğine, meraka, inanç ve görüşlerimizi yayma arzumuza işaret eder. Dolayısıyla, bugünlerde ortaya çıkan haberler, görüşmeler olaylara, insanlara nasıl baktığımızı yakından etkileyebilir. Düşünce dünyamızda, zihinsel alanda çok hareketli ve oynak olacağımız gibi, iki fikir arasında, çift durumlar ve kararsızlıklar içerisinde de kalabiliriz.
Sosyal atmosfer
Bugünlerde görüş ayrılıkları, farklı bakış açıları ve düşünceler, felsefeler ve inanışlar üzerinden tartışmalar, kimi zaman kutuplaştırıcı koşullar da gündeme gelebilir. Özellikle bu durum ülkemizde yaşanan gelişmeler açısından da dikkat çekici durumlar yansıtmakta. Tarihsel açıdan en zengin insan mozaiğine sahip bir ükeyiz. Topraklarımız çok farklı ve çok renkli inanç, kültür ve felsefelere ev sahipliği yapmış. Belki bu nedenle, ülkemiz haritasında tepe noktasında Balık burcu yer almakta. Balık da çift bir burçtur. Sembolünde iki balık vardır. Balık’ın tam olarak ne yöne gittiğini asla bilemeyiz. Ancak bir yandan da Balık sanki bir köprü ya da denge noktası gibidir. Doğu ile Batı’nın birbirine kenetlendiği, sürekli bir arayışın olduğu topraklarda yaşıyoruz. İşte bugün gerçekleşen dolunay, ülkemizin Balık burcundaki tepe noktasını tetiklemekte. Hatırlarsanız, iki hafta önce Güneş Yay burcuna ilerlediğinde Aleviler ve hakları ile ilgili gündemin siyasi tartışmalar içerisinde yeniden ivme kazandığı bir sürece girmiştik. Geçtiğimiz hafta ise Papa Francis ziyareti gerçekleşti. Bu süreçte sürekli olarak inançlar, mezhepler, cemaatler ve içerisinde farklı inanç ve dini görüşlerin gündemde kaldığı günler yaşıyoruz.
Kiron faktörü
Dolunaya eşlik eden önemli bir gösterge de Kiron’un ışıkların tam ortasında kalıyor olması. 1977’de keşfedilen bu gezegenimsi, başına buyruk, sistemden dışlanmış, kendi başına kalmış ama aynı zamanda bizi şaşırtan, uyandıran imkanlara işaret eder. Mitolojiye göre Kiron “yaralı şifacı”dır. Hayatta yaralanmış olduğumuz konularda kendimizi güçlendirmemize ve kendimizden çok başkalarına fayda sağlamaya işaret eder. Bu dönemde, Balık burcunda ilerleyen Kiron, ülkemizin tepe noktası üzerinde ilerlemekte. Bu nedenle, ülke olarak inançlarla ilgili yaralanmalar, başıboş, kendi başına kalmış temalar, sosyal vicdanı ve merhameti ilgilendiren farklı olaylarla daha bilinçli bir şekilde ilgilenebiliriz. Süregelen savaşlar yüzünden ülkemize sığınan göçmenler de Balık burcundaki Kiron’un diğer bir görünümü olsa gerek.
Tüm bunların yanında, ülkemiz haritasında bu dönemde Aralık ayında etkin olan 9. ev Balık teması ve Yay burcundaki gezegenler bir yandan uluslararası konuların hareketliliğine, diğer yandan da inançlara, hukuka ve yargıya ait koşullara güçlü bir vurgu oluşturmakta. Ancak 29 Aralık sonrasında değişen koşulların yönetim, hükümet ve politikalar açısından çok daha hızlı, hareketli ve mücadele içeren bir gündem getirebileceğini söyleyebiliriz.