Balık’ın yaratıcılığında insanı besleyen, hissetmeye yönelik unsurlar vardır.
Hayat tecrübelerini iyice hatmetmiş Balıklar için dünyaya karşı sufice bir anlayış geliştirmek mümkündür. Balık hem hayatın içinde, hem de dışındadır. Öte dünyalarla hep ilişkisi vardır. Balık yaratıcılık alanında kozmik bir anne, koruyan, anlayan, merhamet gösteren bir kişi gibidir. Bu burcun yaratıcılık evinde insan’ı simgeleyen Yengeç burcu durur. Orfik öğretilerde Yengeç ruhun bedenlendiği eşik olarak görülürdü. Bu burç henüz büyüme aşamasındaki insanı, gelişme potansiyelini anlatır. Balık yaratıcılığında büyük bir duyarlılık, kırılganlık ama aynı zamanda fazlasıyla tutkulu ve dalgalı, kimi zaman nostaljik unsurlar taşır. Bu alanda akıla gerek yoktur, Balık derinden hissederek, hisettirerek ilerlerler. Yaratıcılık evinde Yengeç Ay’la ilişkisinden dolayı sürekli değişen, sezgisel, alıcı ve etki altında kalan, hatta empresyonist özellikler getirir. Örneğin müzikte Maurice Ravel (7 Mart doğumlu bir Balık) bunun en tipik örneğidir. Balık’ın yaratıcılığında ruhu doyuran, simgelerle çalışan, çağrışımlar ve anılarla harekete geçen özellikler vardır. Balık hepimizi beslemek, büyütmek için buradadır. Su elementinin akışkanlığı sanatta ve insani konularda önemli çıkış noktaları yaratır.
Korku ve endişelerden söz edildiğinde, astrolojik haritada 8. eve bakarız. Bu ev yükselen burçla temel bir açı yapmadığı için atıl bir ev olarak görülür. Balık’ın 8. evinde ise Terazi burcunu görürüz. Terazi hava elementinden, aklın hakim olduğu, ilişkilerde sınırların çizildiği burçtur. Örneğin somut ve gerçek olanı anlatan Satürn bu burçta yücelir. Dolayısıyla, bizi başkalarından ayıran sınırlar aslında Balık için korku ve endişe nedeni gibi gözükebilir. Zira Balık sınırları kaldırmak, birleşmek, bütün olmak ister. Balık sınırlara inanmaz. Kuşkusuz bu durum Balık’ların hayatında ilişkilerde sınır koymakla ilgili problemlere işaret edebilir. Balık çoğunlukla kendisini karşısından ayıracak, netleştirecek sınırları görmekte, anlamakta (hava, mantık) sıkıntı çeker. Balık’ın kurallarla, düzenle de arası pek iyi değildir. Dolayısıyla diplomasi yaparak kendi çıkarlarını korumak yerine, ilişkilerde kendini teslim ederek kurban rolüne girmeye eğilim gösterebilir. Balık endişelerini aşmak için daha dengeli ve gerçekçi ilişkiler, arkadaşlıklar geliştirmelidir. Balık’ın uçsuz bucaksız yaratıcılığı başkalarının yardımı ve katalizörlüğü ile büyük bir dönüşüm geçirebilir. Balık herşeyin bittiğini sanırken, ilişkilerden yepyeni dünyalara açılabilir. Biraz denge, biraz sınır ona yeni bakış açıları getirebilir.
Balık’ın farkında olmadığı, bir şekilde geçmişten getirdiği kalıplarda, kendi kimliğini feda eden bir düşünce biçimi göze çarpar. Geçmiş, bilinçaltımızda gömülü kalan, gizli kalsa da bizi büyük çapta yönlendiren bir unsurdur. Balık’ın 12. evinde, geçmişi ve gizli şeyleri gösteren alanda Saka burcu yer alır. Bu burç kollektifle, evrensel ama aynı zamanda sosyal düşünce tarzları ile yakından ilişkilidir. Saka gruplar ve ortak düşünce yapıları ile yakından ilgili olduğu için, Balık’ların kendilerini geniş bir ailenin parçası gibi gördüklerine işaret eder. Ancak bu durum bir yandan da kendini sürekli uzak ve yalnız hissetme duygusu ile engellemeye neden olabilir. Balık kendi kişiliğini, canlılığını, heyecanını düşünce düzeyinde yadsıyor ve zayıflatıyor olabilir. Balık’ın kendi kendini engellemesini önlemek için daha güçlü bir kimliğe, kendi kişisel merkezini güçlendirmeye ihtiyaç duyar. Sevgili Balık çok sınırsız ve yaratıcı olabilir ancak kendi kendini önemsizleştirmekten uzaklaşabilirse, hayatımıza daha büyük bir katkı sunacaktır.