Astroloji’de de hızlı ve şuursuz bir tüketim var
Belki bu yazıyı siz okuduğunuz için, sözünü ettiğim şeyler sizin için geçerli olmayabilir ancak astrolojinin doğru tanınırlığı konusunda kronik problemler ve önyargılar bulunmaktadır. Günümüzde özellikle sosyal medyada astroloji sadece popüler yüzü ile tanınmakta ve insanların gelecekle ilgili merakı üzerine konumlandırılmaktadır. Kuşkusuz bunda astrologların kendi donanımlarının, eğitimlerinin ve özellikle de hayata bakış açılarının etkisi de çok büyüktür. Tıpkı hızlı hayatın fast food tüketim alışkanlıkları gibi astrolojide de hızlı ve şuursuz bir tüketim söz konusu.
Astroloji kişiye başına gelebilecekleri konusunda her zaman net ve kesin konuşamayabilir. Zira önceden mutlak, kesin olan şeyleri belirleyebilme kişinin nasıl davranacağına bağlıdır. Astroloji bize belirli olanakları ve sınırlamaları anlatır. Çoğu zaman olaylar bu çerçevede gerçekleşirler. Astrolog, kişisel haritanıza belirli tekniklerle bakarken, bu göstergeleri nasıl yaşadığınızı, nasıl bir kalıp geliştirdiğinizi anlamak durumundadır. Örneğin Satürn’ü 7. evde olan birisini düşünelim. Bu konumla ilgili pek çok şey söylenebilir. Kişi ilişkilerinde ciddiyet ve sorumluluk arıyor olabilir, bu alanda belirli çekinceleri ya da korkuları olabilir. Eğer haritada Ay da zor bir konumda ve zarar görmüş ise, kişi duygusal boyutta rahat edemiyor olabilir. Belki de bu nedenle duygusal paylaşımı daha kısıtlı, daha gerçekçi ya da duygularını çok fazla ortaya koymayan, belki de yaşça büyük bir partnere doğru yöneliyor olabilir. Astrolog haritayı yorumlarken, pek çok faktörü ele alır, ağırlıklandırır ya da bu göstergelerden belirli bir sentez yapmaya çalışır.
Ancak pek çok kişi, biraz da bu alandaki eğitimsiz ya da yetersiz kişilerin sergilediği ezberci tutum ve dar bakış açısı nedeni ile sanki geleceğin kesin olarak görüldüğü izlenimini verirler. Popüler astrolojide durum böyledir. Eğer astrolog karşısındaki kişinin hayatını anlayabilir ve harita ile bu bağları ortaya çıkarabilirse, ki bunun için karşılıklı bir etkileşim, empatik bir iletişim gereklidir, o zaman kişinin hayatı ve deneyimleri konusunda daha kapsamlı ve yol gösterici şekilde konuşabilir ve karşısındakine bazı önerilerde hatta uyarılarda bulunabilir.
Astrolojik haritamızda yer alan zor göstergeler ille de kötü, çok kötü olmak durumunda değildir. Evet örneğin Güneş’in rahat olmayan bir evde, zor açılar altında olması kişinin hayatında yapmak istediklerinde, kariyerinde bazı sıkıntılar, eksikler, yetmezlikler olabileceğini gösterir. Burada yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkıyor ikilemi yaşayabiliriz. Ancak haritayı ele alırken, tersinden düşünmek her zaman bize daha büyük bir perspektif sunar. Acaba neden kişi yaratıcı alanda kendinden emin olamıyor, hangi tutumlar ve alışkanlıklar, belki de eksiklik duygusu ya da babanın zayıf bir örnek olmasından kaynaklanan koşullar söz konusu ? Alanında yetkin ve deneyimli bir astrolog ezberci değil, bizzat danışanla bu konuları tartışarak, sorarak ilerleyebilir.
Maalesef yanlış bilgiler ve gerçekçi olmayan beklentiler astrolojinin nasıl kullanılabileceğinin önünde önemli engeller oluşturabiliyorlar. Kuşkusuz bu koşullara astroloğun kendi bakış açısını ve hayat deneyimlerini de katabiliriz. Henüz yolun çok başında ve özellikle de bakış açısı sınırlı kalan, daha kendisi ile ilgili farkındalığı zayıf olan astrologlar, haritayı değerlendirme ve anlamlandırma açısında kendi kalıplarına hapsolarak, karşısındakilere yardımcı olmakta eksik kalabilirler. Kuşkusuz bu tür şeyler sadece astroloji alanında değil pek çok danışmanlık hatta tıbbi alanda dahi karşımıza çıkabilir.
Bu yazıda sizlere, özellikle astroloji alanında bilgisiz ya da basmakalıp bilgilerle dolu kişilere yönelik olarak ortaya çıkan durumlardan ve yanlış beklentilerden söz etmeye çalıştım.