Yılın önemli temaların birisi bulutlardan aşağı inmemizi gerektiriyor
Yılın ilk yazısında belki sizde değişik çağrışımlar yaratabilecek bir konuya değinelim. Her yılın dikkat çeken temaları vardır. 2015 yılında ama özellikle yılın ikinci yarısında bizi 2016 boyunca da meşgul edecek bir dizi konu yer alıyor. Buna gerçekler ve hayallerin sürekli bir çatışma, iniş çıkış ve birbirini etkileme içerisinde olduğu bir süreç olarak bakabiliriz. Belki de bizim için önemli sorulardan birisi bundan sonra hayallerimizi ve ilham aldığımız şeyleri nereye koyacağımız olacak. Zira, 2015-2016 yılları boyunca kare açı yapacak olan Satürn ve Neptün bazılarımız için hem yaratıcı, hem de çok yanıltıcı olabilecek bir sürece doğru ilerlediğimizi söylüyor.
En baştan söyleyelim, sözünü ettiğimiz kare açı özellikle değişken burçlar olan İkizler, Başak, Yay ve Balık burçlarını ilgilendirmekte. Astrolojik haritanızda eğer bu burçlar önemli yerlerde, köşelerde yani yükselen burç olarak yer alıyorsa ya da haritanızda bu burçlardan en az birinde çok fazla gezegeniniz varsa, sözünü ettiğimiz ettiğimiz temalardan fazlasıyla etkileneceksiniz demektir.
Neptün bize ilham veren, hayal kurdurtan, bizi esin yoluyla harekete geçirendir. Herkes idealize eder, idealize etmeden, sadece gerçeklerle yaşayamayız. Böyle bir hayat çok renksiz ve kuru olurdu. Neptün sayesinde kendimizi alışılmış maddi boyuttan kurtarırız. Yaratıcı alanda, sanatta, hayal gücünün olduğu, bizi ruhsallaştıran her hareket içerisinde Neptün vardır. Ancak Neptün bir yandan da çok risklidir. Söz konusu olan şey bulutlar üzerinde yürümekse, bu her zaman da mümkün değildir. Güçlü Neptün etkisi olanlar hayatlarında kendilerini adayacakları şeyler yaratırlar. Kimi zaman bu bir kişi, bir fikir ya da bir inanç, felsefe olabilir. Kendimizi adadadığımız şeylerde kimliğimizi ve yaratıcılığımızı bizden daha büyük, önemsediğimiz bir amaca yöneltmiş, uğruna hareket ederek kendimizi gerçekleştirmiş oluruz. Yükselen burçları sözünü ettiğimiz burçlarda olanlar, özellikle 2011 ve sonrasında kendinizi sorgusuzca adadığınız ve hayalini kurduğunuz şeylere dikkatle bakmalılar.
Şimdi, 2015’te Satürn’ün Yay burcuna ayak basması ile birlikte, bu hayallerimiz, ruhsal açıdan önem verdiğimiz, beslediğimiz idealler önemli bir sorgulamadan geçiyor olacak. Satürn, zamanın tanrısı Kronos, maddi gerçekleri, yapılabilir olanı, sınırları ve sınırlamaları anlatır. Satürn bazen mühendis, bazen müfettiş, bazen kontrolör ya da kısaca öğretmendir. Satürn’le bulutlarda değil, sert bir zemin, toprak üzerinde yürürüz. Ancak bu iki gezegen zorlayıcı bir açı yaptığında neyin doğru, neyin gerçek, neyin hayal olduğu konusunda önemli hatalara, yanlış değerlendirmelere düşebiliriz. Söz konusu kare açı Yay ve Balık burçları arasında yaşandığı için, 2015-2016 yıllarında, hayata bakış açımız, inançlarımız, düşüncelerimiz, ideolojilerimiz boyutunda güçlü bir stres içerisinde olacağız. Eğer yapabiliyorsak, çok çaba göstererek, hayallerimizi inşa etme ve daha gerçekçi kılma şansımız da var. Bununla birlikte, açının kare olması bunun için büyük bir çaba ve gayret içerisinde olacağımız, sadece hayallerle yetinemeyeceğimizi, düşünce ve inanç konusunda eldeki gerçekleri, duvarları, sınırları, bir mühendis gibi fizibilitesini öğrenmek, sorgulamak ve gerçeklerden de kaçmamak durumundayız.
Bu süreçte Satürn Yay burcunda olduğu için sizi sınırlayan ve test eden koşulların bu burcun değişik alanlarında olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin ideolojik konular, inançlar, farklı bakış açıları, ayrıca yabancılarla, uzaklarla ilgili gelişmeler, eğer işinizin uluslararası boyutları varsa, bu alanlardan kaynaklanan sınırlamalar, akademik alandaki sınırlamalar ve yükler dikkat edilmesi gereken unsurlar olarak karşımıza çıkacaktır. Hayaller ve gerçekler arasındaki çatışma bu cepheler üzerinde ilerlerken, kendimizi yönsüz, dağılmış ve karmaşık bir halde bulabiliriz. Sanatsal bir alanda çalışıyorsak, bu temayı yaratıcı kullanmak belki daha kolay olacaktır. Ancak sorumluluklar ve kuralların olduğu pek çok alanda, gevşeklikler, aşırı hayal ya da bulanıklıklara özellikle yılın ikinci yarısında çok dikkatle yaklaşılmalı.