ÇOK KAYGILIYIM VE BU DURUMA ENGEL OLAMIYORUM, NE YAPMALIYIM?
Sevgili okurlarım; belirsizlikler insan hayatını karanlığa sürükleyen bir çukur olarak görülse de, bu çukuru fırsata çevirmek takdir edersiniz ki yine sizin elinizdedir. İnsanoğlu yaratılışı gereği hep bir merak içinde ve umut ederek yaşar. Bu umudun sonunda iyi veya kötü “peki şimdi ne olacak?” belirsizliği ise kaygıyı ortaya çıkarır.
Kaygı (anksiyete) bir olay veyahut durum karşısında yoğun bir korku ve panik duyma halidir. Bu kaygıyı tetikleyen faktör ortadan kalktığında ise korku ve panik durumu da sona erer. Ancak tetikleyici faktör kalkmasına rağmen kaygı devam ediyorsa ve kişinin günlük işlevlerini dahi yerine getirmesine engel oluyorsa burada bir kaygı (anksiyete) bozukluğu problemi olduğu söylenebilir.
Bireyin kısıtlandığında ya da stresli bir durumla karşılaştığında korkup tasalanması beklenen bir durumdur. Kaygı ve beraberinde duyulan korku vücudumuzun tehlikeye karşı verdiği, normal bir tepkidir. Ancak yaşamımızı, duygularımızı ve hareketlerimizi büyük oranda etkilemeye başladıysa, bu olması beklenilenin dışına çıktığını gösteren kaygı bozukluğunun habercisidir.
Elbette ki kişide gözlenen belirtiler yalnız korku ve panik durumu değildir. Beraberinde ; sinirli ve gergin ruh hali, huzursuzluk, sürekli kötü bir şeyler olacağı düşüncesi, ansızın beliren kalp çarpmaları, tehlike yada felakete uğrayacağı düşüncesi, aşırı endişe ve her an tetikte olma hali, kaygı anında terleme, nefes almada zorluk, baş ve kas ağrısı, uykuya dalmada güçlük veya sık sık sıçrayarak uyanma halleri de kaygı anında görülebilir.
Psikolojik olan bu kaygı bozukluğuna vücudumuz tepki olarak fiziksel belirtiler de gösterir. Bu nedenle bir çok anksiyete hastası, ruhsal bir problem olan anksiyete bozukluğu tanısı koyulana dek bu durumun bedensel bir hastalık olduğunu düşünür ve doktor doktor gezer, bir çok hastaneyi ziyaret ederler.
Anksiyete bozukluğu tedavisi mümkün ve bir uzmandan yardım alındığı takdirde 6-8 seans arasında kontrol altına alınarak normal bir düzeye indirgenebilir bir rahatsızlıktır.
ÖNERİLER
Kaygı anında;
- Ayağa kalkın, vücudunuz dik bir şekilde nefesinizi kontrol altına alın
- Gelecek veya birkaç dakika sonrasına değil o an’a odaklanın
- Kaygı duymanızı sağlayacak bir şey olmadığını kendinize bilinçli olarak hatırlatın
- Yaşadığınız durumun o an’a özgü geçici bir durum olduğunu ve kontrol edebileceğinizi tekrarlayın
- Kaygı anında şekerli gıdalardan uzak durarak bir bardak suyla veya proteini yüksek besinlerle yaşadığınız ağız kuruluğu ve enerjinizi yerine getirin
- Yakınlarınıza ulaşarak kaygılı düşüncelerinizi onlarla paylaşıp fikir alın (düşünceleri sesli dile getirmek yeni bakış açıları kazandıracaktır)