Bağ dokusunun temel hücrelerine fibroblast adı verilir ve bu hücrelerin önemli görevleri bulunur. Deriye parlaklık ve esneklik özelliklerini kazandıran kollajen üretimini ve elastikiyetini bu hücreler sağlar.
Ayrıca deride ortaya çıkan hasarlarda onarım sisteminin devreye girmesini sağlayan hücreler yine fibroblastlardır. Ancak bu temel hücreler zaman içerisinde görevlerini yerine getiremeyecek hale gelirler.
Özellikle vücudun güneş ışığına maruz kalan bölgelerinde ultraviyole ışınlarının yarattığı hasara bağlı olarak fibroblastlarda bozulmalar meydana gelir. Bu durum cildin kırışmasına, sarkmasına ya da çökmesine neden olur.
Fibroblast tedavisi ile istenmeyen bu durumların kökten çözülmesi hedeflenir. Fibroblast tedavisinin sunduğu en büyük avantaj ise kişinin kendi vücudundan alınan dokulardan elde edilen fibroblastların uygulanmasıdır.
Fibroblast Uygulaması Nasıl Gerçekleştirilir?
Fibroblast uygulamasında ilk olarak kulak arkası gibi vücudun en az güneş alan bölgesinden doku alınır. Daha sonra alınan bu dokudan fibroblast serumu elde edebilmek için uygulanacak olan kişiden kan alınması gerekir. Elde edilen fibrobasltlar çoğaltılarak uygulanacak olan bölgeye enjekte edilir.
Fibroblastların üretim süreci yaklaşık olarak 4 ile 6 hafta arasında değişiklik gösterir. En az bir fibroblast uygulaması ile yüzdeki yara izleri, çizgiler, alın kırışıklıkları, burun ve dudak arasında yer alan kıvrımlar ve göz çevresinde meydana gelen çizgiler büyük ölçüde giderilebilir.
Ancak deformasyonun durumuna göre cildin ihtiyacı belirlenerek fibroblast uygulaması birkaç seans olarak gerçekleştirilebilir. Uygulama sonucunda istenilen etki uygulamadan hemen sonra kendini göstermeye başlar.
Kimler İçin Uygun?
Fibroblast uygulaması vücudun kendi dokularından elde edilen hücreler ile gerçekleştirilir. Bu nedenle herhangi bir yan etkisi bulunmaz ve alerjik reaksiyona yol açmaz. Bu özelliği sayesinde fibroblast uygulaması herkese yapılabilir.
30-55 yaşları arasındaki kişilerde cildin uygulamalara tepki verme hızı maksimum seviyededir. Bu yaş aralığındaki kişilerde fibroblast uygulamasının sonuçları hızlı ve tatmin edici bir şekilde görülebilir.
Fibroblast uygulamasının bir diğer avantajı ise diyabet hastalarına da rahat bir şekilde uygulanabilmesidir. Ayrıca diyabet sonucu ortaya çıkan yaralar e bunlarla ilgili deformasyonlar da fibroblast uygulaması ile büyük ölçüde giderilebilmektedir. Fibroblast uygulaması sonrasında cildin su tutma kapasitesi yükselmektedir. Bu nedenle cildin kaybolan parlaklığı yeniden elde edilebilir.
Prof. Dr. Şükrü Yazar
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı