Kadın, dünyada kendisine yer açmaya çalışarak var olmaya çalışıyor. Dünyaya gelirken cinsiyet beklentisini karşılaması isteniyor. Bebek kız olduğunda ''neyse sağlıklı oldu ona da şükür'' cümleleriyle kız dünyada kendine bir yer bulmaya çalışıyor, evet bu yüzyılda da. Kız çocuğunun, ev işlerinde iyi olması bekleniyor. ''Erkek çocuğum evcilik oyuncakları ile oynuyor bu bir sorun olabilir mi''? soruları o kadar çok geliyor ki. Oyuncakların cinsiyeti yoktur, insanların cinsiyeti vardır. Rolleri de cinsiyetleştiren insanlardır diyorum bu soruya cevap olarak. Bir kız çocuğu şanslı ise ailesi ile mücadele etmeden okulda eğitim hayatında kendisine yer açabiliyor. İleride iş hayatına başladığı zaman orada da kendine yer açmak için mücadele ediyor. Bazen hemcinsleriyle rekabet ettirilmek durumunda bırakılıyor. Kadın anne olursa burada da mükemmel anne olması bekleniyor. Anne olmak istemeyen bir kadının anne olması baskısı altında istekle bir çocuk yetiştirmesi bekleniyor.
Çocuğu yetiştirmek anneye özgü bir ''görev'' değildir, bir çocuğun bir anneye ve bir de babaya ihtiyacı vardır. O yüzden kadınlara değil, ebeveynlere önerilerde bulunmak istiyorum.
Çocuğunuzun çabasına değer verin:
Çocuğunuz yaşamda zorlansa da, hatalar da yapsa, çocuğunuza karakter eleştirileri yapmayın, çabasını cesaretlendirin. Bugün düşebilirsin yarın yine kalkabilirsin, bugün zorlandın yarın üstesinden gelebilirsin. Her gün, yeniden doğabilirsin, bunu kendi sahip olduğun tüm yetilerinle yapabilirsin ve yeterince iyi yapman bizim için yeterli mesajlarını verin.
Çocuğunuzun sınırlarını önce siz koruyun:
Çocuğunuz bir aktiviteyi yapmak istemiyorsa sadece toplum ayıplar diye yaptırmaya çalışıyorsanız yapmayın. Sarılmak ve öpmek istemediği kişiler için zorlamayın. Çocuklar termos gibidir hissettikleri şeyler nelerse doğrudur ve onları korur. Çocuğunuzu dinleyin. Anlattığı şeyler size inanılması zor gibi gelse de yalan söylüyordur demeyin.
Çocuğunuzu başkalarıyla tehdit etmeyin:
Ağlama bak şoför amca kızıyor, bak teyze sana kızacak gibi tehditlerde bulunmayın. Bu çocuğunuza sizin dışınızda başka kişilerin, çocuğunuza kızabilmesine hak tanıdığınızı gösterir. İleride bir durum karşısında kendisinin haklı olduğunu düşünse bile bir yabancının kendisine kızabileceğini düşünüp susabilir. Bir çocuk susarsa tehlike orada başlar. Üstelik bu tutum ben ebeveyn olarak seninle baş edemiyorum, başkaları uğraşsın demekten başka bir şey değildir.
Çocuğunuzu kendinizle de tehdit etmeyin:
''Gelmiyorsan, yapmıyorsan ben eve gidiyorum, sen burada tek başına kal o zaman'' gibi söylemler çoğu zaman çocuğun ebeveynlerini dinlemesine yol açar. Ancak buradaki söz dinleme, çocuğun ebeveynini kaybetme korkusu yüzündendir. Bu şekilde tehdit edilen bir çocuk istediği ya da istemediği bir şeyi yaptığında karşısındakinin gidebileceği düşüncesiyle itiraz edemez çünkü kaybetmekten korkar. Yetişkin olduğunda eşiyle problem yaşadığı zaman eşinin gideceğinden korkar. En kötü ihtimalle de gidecek bir yeri olmayacağından korkar.
Bu konuda sen ne düşünüyorsun diye sorun:
En son kararları siz verecek olsanız da çocuğunuzun fikirlerin dinleyin. Söyledikleri yanlış dahi olsa hemen reddetmeyin. En iyisini ben bilirim tutumunun çocuğunuza bir faydası olmayacaktır. Çocuk kendisini önce aile içinde ifade etmeyi deneyimler. Söyledikleri konusunda hemen tavsiye vermeyin. Bazen sadece dinlenilmek biz yetişkinlere bile en iyi gelen şeydir. Onun neler hissettiğini duymaya çalışın. Niye şunu yapmadın, git böyle yap demek çocuğun kendisini daha çaresiz hissetmesine neden olur. ''Zor bir olay yaşamışsın belli ki, peki bu sana ne hissettirdi, şimdi ne yapmayı düşünüyorsun'' gibi cümlelerin pratiğini hemen şimdi, bugün yapın.
Ne olursa olsun her daim yanındayım deyin:
Her anne baba kendisinin yaşadığı zorlu deneyimleri çocuğunun yaşamamasını arzular. Ancak bu arzular eylemsel olarak baskıya dönüşürse o zaman zorlayıcı olabilmekte hatta kötü bir ihtimalle anne babanın aynı kaderini yaşamasıyla sonuçlanacaktır. Ebeveyn deneyimleriyle çocuğun rehber olabilir ancak çocuğunun yaşadıklarına rehberlik ederek ancak çocuğunu destekleyebilir. Bu her zaman çok da kolay olmaz elbette. Avucunuzun içindeki kelebeği kaçmasın zarar görmesin diye ne kadar sıkarsanız o kadar zarar vermiş olursunuz. Avucunuz tamamen açıkken kelebeğin uçması için rehberlik edip, ara sıra uçup oraya geri gelmesine izin verirseniz ancak o zaman bağımsız bir birey yetiştirmiş olursunuz.
Kadının kendisine yer açmak için çaba sarf etmesi gerektiğine inanmadığı, sadece insan olarak kıymetli bir varlık olduğunu hissedebildiği bir dünyaya ulaşma dileğimle..
Uzm. Kl. Psikolog Pelin HAZER
R.Hakan Kırkoğlu
Kış mevsimi haritasına bakış
21 Aralık 2024
Astrolog Aslıhan Doktoroğlu
16 Aralık Haftası burç yorumları - Haftalık burç yorumları
16 Aralık 2024
Dt. Pertev Kökdemir
Diş çürümesini engellemenin 5 etkili yolu
16 Aralık 2024
Astrolog Seçkin İlbuğa
15 Aralık 2024 İkizler Dolunayı: En üst versiyona çıkmamızı sağlayan mucize
14 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
Dolunay neler getiriyor?
14 Aralık 2024