Operasyonun Riskleri ve Bilinmeyenleri
Ülkemiz, saç ekiminin son 10 yıl içinde çok yaygın olarak yapılmaya başlamasıyla dünyada bir çekim merkezi haline geldi.
Kozmetik cerrahi ve özellikle saç ekimi amaçlı medikal turizm yapan şirketler, yurtdışındaki reklamlarında hastalara ucuz ve mükemmel cerrahi sonuçlar vaad ederek hastaları anlaşma yaptıkları merkezlere ve ülkelere çekmeye çalışıyorlar. Tabii işin içine para girince turizm soslu sağlık ikinci planda kalabiliyor. Güven vermeyen, hijyenden uzak ve kanunsuz yerlerde, doktorların değil de teknisyenlerin, hemşirelerin, hatta taşeron temizlik işçilerinin dahi saç ekimi yaptığı konusunda hepimiz duyumlar alıyoruz. Hatta bu konuda şu anda ISHRS (uluslararası saç ekimi/restorasyonu cerrahisi) derneği, yayımladığı yazılarla Avrupa ve Amerika’daki hastaları uyarmakta; ciddi istenmeyen sonuçları ve hastaların mağduriyetleri konusunda insanları bilgilendirmekte.
Peki bu operasyonlar eğitimsiz kişilerin ellerinde yapıldığında ne gibi sonuçlar doğabiliyor?
2 önemli risk ortaya çıkıyor: Bunlardan ilki hastanın saç alımı sırasında donor (verici/saç köklerinin alındığı) bölgede, aşırı kök alma girişimleri nedeniyle saçlı derinin harabiyeti ve kalıcı saç hasarı olması. Yani hasta “dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan oluyor” ve ense kısmı yolunmuş bir vaziyette, yama yama, sanki saç kıran gibi boşluklu kalıyor. İkincisi önemli risk ise alınan saçların köklerinin çıkarılamaması ve sonucunda saç çıkışının hiçbir zaman gerçekleşmemesi. Saç alımı, işin uzmanı olan plastik cerrahlar tarafından yapılmalı ve kökleri sağlam şekilde çıkarıldıktan sonra saç ekimi yapılmalı. Diğer taraftan yapılan iş, toprağa kökü olan canlı fide yerine cansız kuru dal parçası dikmekten farklı değil.
Bu bağlamda halkımızın kaçırdığı en önemli nokta şu: Saç ekimi ufak bir cerrahi işlem olarak görülüyor ve önemsiz gibi algılanıyor. Ama “ufak” kozmetik cerrahi işlemlerinin “cerrahi” olmadığı söylenemez, savunulamaz. Tüm estetik cerrahi girişimlerde olduğu gibi saç ekiminde de plastik cerrahın hastayı muayene etmesi, hikayesini alarak dikkatli planlama yapılması çok önemli.
Ne yazık ki medikal turizm ve saç ekimlerinin yaygın olduğu ülkemizde, hastalar “doktor güvencesi” ile merkezlere getirildikten sonra bir başlarına kalıyorlar. Doktora bakınırken, cerrahi operasyon yapmaya yetkileri olmayan hemşire, teknisyen, hasta bakıcı ve hatta taşeron temizlikçi tayfası tarafından operasyonları baştan sona yapılıyor ve hasta açıkça dolandırılıyor. Bu durum, hastaları ciddi riskler altına sokuyor.
Saç ekimlerinin hastanelerde yapılması ise ne yazık ki bu durumu değiştirmiyor. Hastanenin ismine, markasına ve şartlarına güvenen hasta, ehil olmayan teknisyenler tarafından doktorun yüzünü bile görmeden saçı ekilerek evine gönderilebiliyor.
Geçenlerde bana gelen bir hastamın eline, bir saç ekimi merkezinde verilen reçetede, günlük dozun çok üzerinde, yaklaşık 5 katı ilaç yazıldığını gördüm. Şaşırarak “bu ilacı size kim yazdı” diye sorduğumda “ bilmiyorum ama sanırım kendisi doktordu “ dedi. İlaçların üzerine yazıldığı beyaz kağıt reçete kağıdı değildi; ne doktorun ismini, ne imzasını taşıyordu ve ne de üzerinde bir diploma numarası ve kaşe vardı... Belli ki orada çalışan birileri tarafından hastaya verilmiş bir sözüm ona “reçete “ idi.
Ülkemizde sağlık turizminin lokomotifi haline gelmiş saç ekimini pazarlamak için yapılan bir değişik numara da farklı tekniklerle saç ekimi yapılıyormuş havası verilmesidir. “DHI Saç Ekimi” (Direct Hair Implant) tekniği,“Organik” saç ekimi (yağ enjeksiyonlu), “Perkütan” saç ekimi, “Altın Uçla” Saç Ekimi, “mikro FUE” tekniği, “IceGraft” solüsyonunun içerisinde bekletilerek Saç Ekimi, “kişiye özel” teknikle saç ekimi… gibi uydurma teknikler sadece insanların gözlerini boyamak ve onları yanıltmak için kullanılan laf salatalarıdır . Buradaki amaç mevcut talebi artırmak ya da fiyatı artırmaktır. Dünyada kabul gören teknikler sadece 2 tanedir ve bu safsata, uydurma tekniklerin hepsi de bizzat FUE tekniğidir. Bir saç ekimini diğerlerine üstün kılan, plastik cerrahın saç köklerini zarar vermeden çıkarması, greftlerin en seri şekilde, sık ve saç çıkışına doğal uygun olarak ekilmesidir. Tekniğin adı değiştiğinde sonuç değişmez.
Bu şekilde gerçeği yansıtmayan pazarlama yöntemleri ile saç restorasyon cerrahisinin gölgelenmesi, Türkiye’nin yurtdışındaki güvenirliği ve imajı açısından da sakıncalıdır.
Bu nedenlerden dolayı doktorunuz mutlaka operasyonda bizzat yer almalı, operasyon sonuna dek hastayı gözetimi altında bulundurmalı. Lütfen saçlarınıza yeniden kavuşmak adına canınızdan sağlığınızdan olmayın ..