Bildiğimiz gibi yumurtalık rezervi yaşla birlikte azalmaktadır. Doğumda kız çocukları 2 milyon yumurta ile doğmaktadır. .Ergenliğe kadar bu sayı giderek azalır ve 500.000 e kadar düşer. Ergenlikle birlikte kadınlarda yumurtlama süreci başlar ve her ay seçilen 10-15 yumurtanın içinden 1-2 tanesi ile yumurtlama olurken geri kalan yumurtaların gelişimi sonlanır. Özellikle 35 yaşından sonra hızlı bir yumurta tüketimi olmaya başlar. Menopoza yakın dönemde artık yumurtalıkta çok az yumurta kalmıştır ve bu yumurtaların da bitmesiyle menopoz süreci de başlamış olur.
Yumurtalık rezervi dediğimiz tanım işte bu yumurtalıklardaki yumurta sayısını ve kalitesini tariflemektedir. Bu değer bize kadının gebelik şansı hakkında bir fikir verir. Fakat kesin gebelik ihtimalini göstermez. Yumurtalık rezervi bize yumurtalıkta gelişen ve gelişmeyen tüm yumurtaların sayısını oluşturur. Ancak bizim yumurtalık rezervi olarak değerlendirdiğimiz aslında fonksiyonel yumurtalık rezervidir. Çünkü ultrasonda sadece gelişmekte olan yumurtaları görebiliriz..
Yumurtalık rezervi testleri neden yapılır?
-Gebelik isteği var ve rezerv düşüklüğü eşlik ediyorsa bir an önce gebelik planlarını tavsiye etmek,
-Partneri olmayan hastalarımız için yumurtalık hücrelerinin dondurulmasını önermek,
-Gebelik için denemelere başlayan hastalara vakit geçirmeden tedaviye başlanmasını önermek
-Tedavi alacak hastaların tedavi planının belirlenmesi
Azalmış yumurtalık rezervi açısından kimlere test yapılmalı?
-35 yaşından büyük olup 6 aydan fazladır gebe kalamayanlar
-Ailesinde erken menopoz hikayesi olanlar
-Genetik olarak yatkın olanlar ( X kromozomuyla ilgili genetik bozukluğu olanlar)
-Geçirilmiş yumurtalık cerrahisi ve yumurtalık ve çikolata kistleri
-Yumurtalıklara zarar veren radyasyon veya kemoterapi ilaçları almış olmak
Yumurtalık rezerv testleri kadınların tedaviye vereceği cevabın belirlenmesinde, hangi ilacın hangi dozda kullanılacağına karar verilmesinde bizlere yol göstericidir. Bazı kadınların yumurtalık rezervi yüksek olup ilaçlara çok aşırı cevap verebileceği gibi, bazı kadınların yumurtalık rezervi düşük olup ilaç dozu yükseltilse dahi cevap alınamayabilir. Bu kadınlar ilaca verdikleri cevaba göre normal yanıt verenler, aşırı yanıt verenler ve düşük yanıt verenler şeklinde gruplara ayrılır. Her grupta kullanılacak ilaçlar ve dozları farklılıklar içerebilir.
Yumurtalık rezervini gösteren testler nelerdir?
Yumurtalık rezervinin belirlenmesinde kadın yaşı en önemli parametredir. Klinik olarak bakıldığında yumurtalık rezervinin azalma belirtileri şeklinde bir belirti yoktur . Bu nedenle gerekli olan hastalarda rezerv testleri yapılır.
Adetin 3. Günü FSH hormonu ölçümü: Adetin 3.günü bakılan FSH değeri yumurtalık rezervi hakkında faydalı bilgiler verir. Bu dönemde bakılan FSH değeri 10 IU/L nin üzerinde ise bu kadınlarda yumurtalık rezervi azalmıştır. Ancak tek bir değere bakılarak karar vermek doğru değildir. Tekrarlayan yüksek değerler önemlidir.
Adetin 3. günü E2 (Estradiol) ölçümü: Adetin 3. Günündeki estradiol ölçümü yumurtalık rezervi hakkında daha az bilgi verir. Ancak tek başına değil FSH ile birlikte kullanıldığında daha faydalı bilgiler verecektir. Adetin 3. Gününde 75 pg/ml nin üzerinde olması yumurtalık rezervinin azaldığının göstergesidir.
AMH (Anti-müllerian hormon): Yumurtalık rezervi azaldığında AMH seviyesinde düşüş izlenir. Yumurtalık rezervinin güvenilir bir göstergesidir. Adetin herhangi bir zamanda bakılabilir. AMH değeri 1.1 ng/ml’nin altındaysa azalmış yumurtalık rezervi, 3 ng/ml’ nin üzerindeyse artmış yumurtalık rezervinden söz edilir.
Ultrasonda antral folikül (yumurta) sayılması: Adetin 2-3. günü yapılan transvajinal ultrasonografide her iki yumurtalıkta toplam 7-10 tane antral follikül(yumurta) (2-9 mm arasındaki foliküller) olması yumurtalık rezervinin iyi olduğunu gösterir. İki yumurtalıkta toplam antral folikül sayısı 7'den azsa yumurtalık rezervinin kötü, 10’un üzerindeyse over rezervinin yüksek olduğu düşünülür. Antral folikül sayısı 4'ün altında ise tedavi başarısı çok düşükken, antral folikül sayısının 10'dan fazla olduğu durumda ilaçlara aşırı cevap gelişebilir ve ovaryen hiperstimulasyon sendromu (OHSS) dediğimiz ciddi bir tablo oluşabilir. Bu nedenle bu hastalarda ilacın dozunu belirlerken oldukça dikkatli olunmalıdır.
Yumurtalık rezerv testleri gebelik şansı hakkında yaklaşık bir bilgi verirken kesin gebelik oluşacağının garantisini veremez. Yaşlı hastalarda yumurtalık rezervinin azalması yanında yumurta kalitesi de düştüğünden gebelik şansı aynı durumdaki genç bir hastaya göre oldukça düşüktür. Genç hastalarda over rezervi düşük bile olsa yumurta kalitesi yüksek olduğundan gebelik şansları daha yüksektir.