Doğruları söylediğinden emin olan tek kişi kendisiydi. O güne dek kimse tarafından kabul edilmeyen muhteşem keşfi 90 yaşına geldiğinde kendisine paha biçilmez bir hediye verecekti. Eugene Parker, kimsenin inanmadığı adam, kainatın en büyük gizemlerinden birini aydınlatmıştı.
BİRÇOK KAPI YÜZÜNE KAPANDI
Mars’a isim göndermek, Ay'a gidiş bileti almak derken daha dünyada geriye bırakmadığımız izleri uzaya bıraktık. Uzayın sonsuz derinliğinde herkes dev bir vakum makinesi olduğunu zannederken Eugene Parker ise 'hiçliğin ortası'na imzasını atmıştı. Sanılanın aksine vakumdan ya da hiçlikten uzak uzaydaki güneş rüzgârlarını ve dış Güneş Sistemi'ndeki manyetik alanın 'Parker spirali' şeklinde olacağını o keşfetmişti. Henüz 20’li yaşlarında yaptığı keşfinin yayınlanması için çaldığı onca kapı yüzüne kapanmıştı. Emeklerinin bir karşılığı olmalıydı, o da buna sarılarak asla pes etmedi.
NASA'NIN DÜNYA'DAN UZAY'A UZANAN JESTİ
Teorik modellemesi astronomi topluluğu tarafından hemen kabul edilmemişti. Sonuçları The Astrophysical Journal'a sunduğunda, iki eleştirmen çalışmanın reddedilmesini önerdi. Derginin editörü Subrahmanyan Chandrasekhar ise hakemleri reddetti ve makaleyi yayınladı. Parker'ın teorik tahminleri, 1962 Mariner 2 misyonu olmak üzere uydu gözlemleriyle doğrulandı. O pes etmeden çabalarken aradan yıllar geçmişti. Nihayet Rusların gönderdiği uzay aracı da artık keşfin doğruluğunu kanıtlamıştı. Parker kendisine yıllarca söylenen onca sözü haksız çıkarmış, saçmaladığını düşünenleri ise birer birer utandırmıştı.
20’nci yüzyılın en önemli kaşifleri arasında yer alan Parker 90 yaşına geldiğinde NASA tarafından büyük bir jest yapıldı ve hakkı teslim edildi. 2018’de kendi adını taşıyan güneş araştırmaları için tasarlanan uzay aracının fırlatıldığı sırada Parker de onur konuğuydu. Yaptığı keşfin yanında onun en büyük şansı uzun yaşamasıydı 94 yaşında hayata veda etmeden önce keşiflerinin ve uzay teknolojilerinin geldiği son noktayı da görebilmişti.
Eugene Parker geçen yıl, 15 Mart 2022’de hayata gözlerini yumduğunda geriye iki önemli şey kaldı. İlki, tarihin en büyük keşiflerinden biri ve hâlâ aktif şekilde uzay görevini sürdüren Parker Solar Probe'du. Ama belki de bundan bile daha önemli olan Parker'ın umudu olan herkese asla pes etmemeyi ve en çok da kendine güvenmenin ne denli önemli olduğunu kanıtlamasıydı.