Ne Yaşıyorsunuz? Tükenmişlik Sendromu Olabilir misiniz?
Her sabah olduğu gibi bu sabah da işe gitmek için zar zor uyandınız. Yataktan neredeyse sürünerek kalktınız. Kendinize gelmeniz uzun sürüyor. Bedeninizdeki her kemik ağrıyor. Kendinizi yavaş yavaş açıyorsunuz. Birkaç saat içinde bedeninizin sertliği açılıyor ama ağrılar azalıyor.
Akşam çok geç yatmamıştınız ama yine de kendinizi dinlenmiş ve uykunuzu almış hissetmiyorsunuz. Ne giyeceğiniz umurunuzda değil. Elinize gelen en rahat kıyafeti giyiyorsunuz. Ne giyinmek ne de kahvaltı yapmak içinizden geliyor. Yüzünüzü bile yıkamak istemiyorsunuz.
Gitmek istemediğiniz bir işe gidiyorsunuz. Aslında kimsenin suratını görmek, kimseyle konuşmak istemiyorsunuz. Hayata karşı mutsuz, huzursuz, kızgın hissediyorsunuz. İş sizin için tam bir işkence. Bazen yaşamak bile işkence.
Bazen içinizde yapmak istediğiniz pek çok şey var. Aklınız yapmak istiyor ama bedeniniz izin vermiyor. Evdesiniz şu dolabımı düzenleyeyim, diyorsunuz. Tam istediğiniz gibi bitiremiyorsunuz. Haliniz kalmıyor. Bir de izleyen günlerde tüm vücudunuz dayak yemiş gibi oluyor. Bir alışveriş torbasını taşımak bile sizi mahvediyor. İş çıkışı arkadaşlarınız keyifli bir yemek yiyelim dese bile siz eve gidip yatmak istiyorsunuz. Sürekli ağrılarınız, sürekli dinlenme ihtiyacınız var. Dinlenmekle bunlar geçiyor mu? Hayır...
Boyun sırt ağrılarımdan ne zaman kurtulacağım, diyorsunuz. Yıllardır size yapıştı kaldı. Bazen tüm bedene de yayılıyor. Kollar tutmuyor. El bileğinizde, omzunuzda gezen ağrılar eksik olmuyor. Dışarıdan kimse sizi anlamıyor. Hiç yaşını göstermiyorsun, diyorlar. Birde sizin içinizi bilseler...
Yaşam kalitemizin ciddi düzeyde bozulduğunun farkındayız.
Peki ne yaşıyorsunuz:
Tükenmişlik sendromu...
Fibromiyalji...
Kronik ağrı sendromu, kronik yorgunluk sendromu, yumuşak doku romatizması...
Depresyon...
Bu liste uzayabilir. Muayene, film ve tahlilleriniz tamamen normal olabilir. Belki biraz hormonlarınızda bozukluklar (tiroit testleri, glukoz intolernası vb.) olabilir. Siz ne yaşıyorsunuz?
Son dönemde kullanılır olan bu hastalık tanımlamalarında temelde bedeninizin yaşadığı yük ve dış hayatın size getirdiği stres vardır. Bu tanıların tümü bir hastalık gibi alınabilir ama biraz farklılıkları da vardır.
Tükenmişlik sendromunda yaşanılan iş ve ortamın etkisi daha fazladır. Fibromiyalji de bedenin olumsuzlukları daha fazladır. Fibromiyalji de beden ağrıları mutsuzluğun önüne geçer. Fibromiyaljide içinden yapmak ister ama bedeni onu taşıyamaz. Tükenmişlik sendromunda içinden de hiçbir şey yapmak gelmez.
Ne Yapmalı?
Ne yaşarsak yaşayalım. Adı ne olursa olsun. Bu duruma düştüysek bu yazıyı bile okumak içimizden gelmeyebilir. Yaşadığımız her sorunun neden ya da nedenleri vardır. Nedenleri bulup çözersek sağlımıza kavuşabiliriz. Film ve tahlillerle bu işin içinden çıkamıyorsak integratif tıbba yönelebiliriz. Bu alanda akupunkturundan, nöral terapiye, homeopatiden, biorezonansa, barsak düzenlemelerine birçok yöntem ülkemizde de yaygınlaşmaya başladı. Bu yöntemleri araştırıp sorgulayabilirsiniz. En iyisi nedenini ve çözüm algoritmasını size açıklayabilen yöntemdir. Unutmayınız!... Biraz kendinizi toplayıp bir yerlerden hayatınızı düzenlemeye başlamaya ne dersiniz?