Nöral terapi ya da nöral tedavi tanımlaması iyileşme için bedenin net-work ağına düzenleyici ve uyarıcı etki edilmesi anlamında kullanılmaktadır. Bedenimizin net-work ağı otonom sinir sistemidir. Otonom sinir sistemi kablo gibi sinirlerden oluşmaz. Bedenin her yerinde her hücreye ulaşan bio-elektriksel bir ağdır. Tam olarak bir matrix sistem olarak adlandırılır. Bu ağa ait olan bir hücreye, nöral tedavide derideki bir hücreye uyarım yaptığınızda tüm otonom sinir sistemini etkileyebilirsiniz.
Hastalıklarımızın ve geçmeyen ağrılarımızın temelinde yaşam boyunca otonom sinir sisteminde oluşan bio-elektriksel hasarlar yer almaktadır. Bu hasarlara yaşamımız boyunca geçirdiğimiz mikrobik hastalıklar, ameliyatlar, kazalar, fiziksel ve psikolojik travmalar neden olabilmektedir.
Bademciklerimiz iltihaplandığında, dişimiz çürüdüğünde, diş tedavisi olduğumuzda ya da sezaryen gibi bir ameliyat sonrası o bölgedeki iletişim ağı etkilenir. Yaşam boyu kalıcı olabilen hasarlar bırakabilir. Bu hasarlar sonradan gelişen hastalıklarımızın temelini oluşturmaktadır. Bu olumsuz uyaran alanları “Bozucu Alan” olarak adlandırılmıştır.
Huneke kardeşlerin tıp literatürüne 1940 yılında kazandırdıkları bozucu alan yaklaşımı hastalıkları ve hastalanmayı anlamanın yoludur.
Sağlıklı hücre içinde potasyum, dışındaki sıvıda ise sodyum bulunur. Elektrolitlerin etkisiyle her hücre -40-90 mili volt bir elektriksel potansiyelle pil gibi davranır. Olumsuz bir etki bu potansiyeli düşürür. Bu hastalanmanın başlangıcıdır. Hastalanan bölgeden çıkan olumsuz uyarımlar tüm sisteme yani bedene yayılır.
Oksijen metabolizması yeterli ise elde edilen enerji ile hücre hemen kendini toparlar. Ancak sert, yoğun, sürekli uyaranlar varsa hücre kendini toparlayamaz, elektrik potansiyelini kaybettiği için sürekli ritmik boşalımlar üretir. “Bozucu alan” adını alan bu oluşum kişi ölünceye kadar devam eder.
Nöral terapide tekrarlanan lokal anestezik enjeksiyonları ile hücrenin potansiyeli artar. Bozucu alandaki hücrenin elektriksel potansiyeli olması gereken düzeye yükselir. Hücre membran stabilizasyonu sağlanır. Böylece bozucu alanların otonom sinir sistemi üzerindeki olumsuz etkileri ortadan kaldırılır. Hastalıkların primer (birincil) nedenleri de tedavi edilmiş olur. Ancak diş-çene kompleksindeki bozucu alanları ortadan kaldırabilmek için nöral tedavi yeterli olmaz. Bu aşamada diş hekimliği uzmanları ile çalışmak gerekir.