Neredeyse tüm migrenli kadınların hayali menopozla migrenlerinin geçeceğidir. Özellikle anne, teyze, hala gibi ailede menopozdan sonra migreni geçmiş kadınlar varsa o zamanı sabırla beklerler. Tedaviye geldiklerinde de “annemin de menopozda geçmiş ama şimdi ağrılarım sıklaştı, o nedenle geldim” derler.
Menopozla aylık hormonal döngüler görünür olmaktan çıkar. Özellikle menstruel dönemde migreni tetiklenen kadınlar için tetikleyici unsur ortadan kalkar, böylece aylık migren atakları da unutulur. Ailesinde migren olanların ortak yanları sinir sistemi hassasiyetidir. Aile bireylerinin her birinde yaşam içinde kendine göre bozucu alanlar (migreni başlatan nedenler) gelişir. Anne veya teyzeyle aynı nedenler migrenin alt yapısında olmayabilir. Unutulmamalıdır ki her kişi dünyada tektir ve “hastalık yok hasta vardır”. İstatiksel olarak migrenin menstrüel kanamaların bitmesi ile azaldığı doğrudur. Ancak her hasta da annesindeki gibi seyretmeyebilir.
Migren ağrıları öylesine zorlar ki bazı hastalar gencecik yaşta menopoza girmek isterler. Hormonlu spiral kullananlar vardır. Hatta bu durum rahim perdeleme adı altında “hem hamile kalmaktan korunursunuz, hem de aylık kanamalarınız olmaz, rahat edersiniz ” yaklaşımıyla gencecik kadınlara hayat lüksü olarak sunulmaktadır.
Menopoza nasıl girildiği, menopoz dönemine kadar geçirdiği jinekolojik müdahaleler hastanın baş ağrısı seyrinde çok önemli yer tutar. Menopoza doğal yoldan mı girildi? (myom vb nedenlerle kırklı yaşlarda rahmi alınan kadın sayısı hiç az değildir). Öncesinde migreni hormonal değişimlerden ne kadar etkileniyordu? Annesi veya diğer kişilere oranla daha fazla jinekolojik müdahale geçirdi mi? Migrenöz genetik alt yapı ne kadar güçlü? Tüm bu faktörler ağrının seyrini etkiler.
Migren geçecek olsa bile iyileştiği için geçmez. Migreni yapan alt yapı başka hastalıklara zemin hazırlar. Başınız ağrımıyor diye kendinizi iyileşmiş saymamak gerekir.
Bu kadar karamsar olmamak lazım. Menopozla migren sürekli tetiklenmekten vazgeçebilir. Ancak başınız ağrıyorsa bu olasılık üzerine beklemek doğru değildir. Baş ağrısız geçen her gün yaşamdan kazanılır. Ayda 3 atak yaşansa neredeyse yılın 1,5 ayı kayıptır.
Menopoz sonrası başlayan baş ağrıları da vardır. Elli yaş sonrası migren çok nadir olsa da başlayabilir. Ancak bu yaşlarda başınız ağrımaya başladıysa sekonder baş ağrısı öncelikle akla gelmelidir. Sekonder baş ağrısı altta yatan başka hastalıklara (tümör, enfeksiyon, damarsal bozukluk vd.) bağlı ortaya çıkan ağrıdır. Asıl hastalığın tedavisi mutlaka gereklidir.