Bir kaç kez çaldım kapıyı ama açan olmadı bu aralar, sizinki nerelerde? Yoksa uyuyor mu?
Eğer kapıyı açarsa söyleyeceklerim var bence bu konuşmayı yapmakta geç bile kaldık.. Eminim ki bu yazıyı okuyan sizlerden de, çoğunuzda durum pek farklı değil. Uyandıralım artık onları ne dersiniz?
Çünkü içimizdeki çocuk yanımız; Hayatı pembeye boyayan, bize pembe gözlükler sunan, en saf en masum, en zor zamanlarda bi muzırlık bulup bizi gülmeye teşfik eden yanımız...
En son ne zaman içten ağız dolusu kahkaha attınız?
Yok yok kesin uyuyorlar, aslında o kadar da inatçı değiller bi yerlere saklanmış da olabilirler.. Peki nasıl bulacağız onları? Şuan da yaşadığımız en zor sıkıntılar en dönemeçli zor virajları onları sormaya, anlatmaya ne dersiniz? Uygun bir zamanınızda rahatlayın ve bu sıralar tökezlediğiniz hangi soru, hangi sorun varsa, çocukluğunuzdaki kendinize sorun!
Komik mi ? Bence deneyin en azından bir kere... Çocukluğunuzun gözünden kendinize bir cevap verin, bakın o zaman aldığınız cevaplarla bakış açınız ne kadar değişecek. Benim zor zamanlarımda denediğim bu yöntemin aslında bir adı bile varmış "İçimizdeki Çocuk" egzersizi deniyormuş. Bende bu yazıyı yazana kadar bilmiyordum, ama zaman zaman uygularım ve faydasını da görürüm.
Çünkü hep deriz ya çocukluğumuzdaki gibi masum kalsak, kaygısız olsak diye. Bizde bi zamanlar çocuktuk ve aynı tarif ettiğimiz gibiydik değil mi? O günlere gidip kendimize o gözle bakmak, bakış açımızı değiştirmek inanılmaz motive ediyor insanı. İçinden çıkılmaz konuların aslında o kadar da zorlu olmadığını farkettiriyor insana.
Biz büyüdük ve kirlendi dünya, çok doğru bir söz ama unutmayın o çocuk hala içinizde, belki de derin uykuda, şen kahkahalar ve birazda pembe gözlüklerle bakmak için yaşantınıza, bir kez şans verin onun ortaya çıkmasına, uyanmasına...
Nil Doğan
http://www.instagram.com/iletisimci.anne