Hayat dümdüz bir yol mu? Hayır! Hayat bir cangıl. Cangılın ağaç dalları, dikenleri bazen elinizde, yüzünüzde, kalbinizde derin yarıklar açar. Ama kokusunun, ahenginin, baharda çiçeklerinin, kuşlarının, kelebeklerinin ihtişamının; gözünüzden, burnunuzdan kalbinize akıp, kalbinizi her daim diri tuttuğu bir cangıl.
Kötü desem kötü değil, her dem şen desem hiç değil.
Yaşam bir maksatlı iş. İmtihan derler bilenler. Biz yeni yeni öğreniyoruz. Yaş büyüdükçe "level atlamak" derler ya gençler, level atlıyoruz imtihanda. "Olmak" hali dert yüklü bazen.
Olmanıza yardım eden en büyük zaruret anneyseniz babaysanız, anneliğiniz babalığınız oluyor. Düşseniz kalksanız da olmak için gayreti bırakamıyor yüreğiniz. Hayata tırnaklarınız sımsıkı geçiyor, "ellerim gevşiyor" dedikçe, gülen bir yüz kenetliyor gene sizi yaşamak; ama iyi yaşamak, olarak olgunlaşarak yaşamak görevine.
Bazısı daha mahir. Ben o kadar mahir değilim sabırdan yana. Ama içimde büyük bir gayret ve şevkle çalışıyorum.
Kutsallık addetmesem de anne olmak durumuna, şu dünyada bana verilmiş en büyük görev biliyorum anneliğimi.
Kendimi en çok sorguladığım, en çok başaramadığım, başaramadıkça en çok gayret ettiğim.
Herkes bir şey yetiştirir. Kimi çiçek, kimi hayvan, kimi evlat, kimi öğrenci, kimi umut. Neye meylettiysek gayretimiz, sevgimiz kadar büyük olmalı.
Anne olduğunuzda bazen çoğalmanız gerekiyor. Arkadaş da olabilmelisiniz mesela oyun saatlerinde, ikame olarak babalık yapabilmelisiniz, öğretmen olabilmelisiniz zaman zaman, hizmetçi, hasta bakıcı falan.
Bunların içinde en zor olan ikame baba olabilmekmiş. Ne denli gayretiniz olsa da hep yarım.
Hayat dümdüz bir yol mu? Hayır! Hayat bir cangıl.
Yaşam bir maksatlı iş. İmtihan derler bilenler.
Maksat tam da olmak değilmiş anladım, olmaya çalışmak olmaktan daha elzem.
https://www.facebook.com/ANNEEBAK