01.02.2016 - 14:15 | Son Güncellenme:
Taze meyvelerde bulunan antioksidanların yaşlanma ve kanserden korunma sürecinde büyük katkı sağladığını belirten Doç. Dr. Barış Öztürk, antioksidan kaynağı Nar ile ilgili bilinmesi gerekenleri şöyle anlattı:
“Hızla değişen dünyamızda sürekli artan stres, kirlilik, UV ışınları gibi çevresel faktörler serbest radikaller dediğimiz hücre hasarına yol açan ajanları arttırarak DNA ve hücre hasarına yol açarak yaşlanma, kanser, kalp hastalıkları, katarakt gibi göz hastalıkları ile diyabet ve çölyak gibi hızla tırmanan hastalıkların oluşumuna zemin hazırlamaktadır.
Hücrelerimiz bu hasardan korunabilmek için antioksidan sistemini kullanmaktadır. Taze meyvelerde bulunan antioksidanlar yaşlanma ve kanserden korunma sürecinde bizlerin en büyük yardımcısıdır. Antioksidan vitamin, mineral ve fitokimyasallar dediğimiz bitkilerin içinde doğal olarak bulunan çeşitli bileşenler besinlerle birlikte alındığında daha etkili olmaktadır.
Hazır tablet ve kapsüllerin etkileri tam olarak bilinmemektedir. Yüzyıllardır şifa kaynağı olarak kullanılan nar mevsimi itibariyle tüketilebilecek en iyi doğal antioksidan kaynaklarımızdan biridir. Ne mutlu ki, nar meyvesine ülkemizde gerek meyve gerekse taze sıkılmış meyve suyu olarak kolaylıkla ulaşılabilmektedir.
Son yapılan çalışmalara göre narın hücre yaşlandırıcı serbest radikallere, kansere, vücutta doku hasarına karşı oluşan iltihaplanmaya, yüksek kolesterole, diyabet ve prostat gibi hastalıklara ve karaciğeri toksinlere karşı koruyucu etki gösterdiği, ağız ve cilt sağlığına olumlu katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Alzheimer hastalığına karşı önleyici olduğu ve bebek sahibi olmak isteyen babalar için de sperm kalitesini arttırıcı rol oynadığı görülen Nar gribal hastalıklara karşı bağışıklık sistemini destekliyor.
Çağımızın en önemli hastalıklarından biri olan alzheimer hastalığına karşı önleyici olduğu ve bebek sahibi olmak isteyen babalar için de sperm kalitesini arttırıcı rol oynadığı görülmüştür. Tüm bu etkilerinin yanı sıra bakterilere ve virüslere karşı oluşturduğu savunmacı etki ile de özellikle mevsim geçişlerinde yaşadığımız gribal hastalıklara karşı bağışıklık sistemimizi desteklemekte ve bahar yorgunluğunu önlemede etkili olabileceği görülen pek çok derdin devası olan Nar, mevsimin en güzel meyvesi olmayı hak ediyor. Mevsiminde düzenli olarak ve de kararında mutlaka tüketilmesi gerekiyor.”
Doç. Dr. Barış Öztürk, mide ve sindirim sistemi problemi olanların, hamilelerin ve çocukların nar tüketimine dikkat etmesini ve bu kişilerin nar tüketim miktarları ile ilgili olarak diyet uzmanları ile görüşmeleri gerektiğini özellikle belirtti.