15.02.2012 - 00:00 | Son Güncellenme:
Christopher Kane; Günümüzün en genç tasarımcılarından Kane, İskoç kökenli bir yaratıcı. Central Saint Martins College of Art and Design mezunu olan ve adını Giles Deacon ile tanıtan Kane, asıl çıkışını Donatella Versace ile tansıştıktan sonra yapıyor. Atelier Versace Couture ve Versus koleksiyonlarını yeniden yapılandırılması için görevlendiriliyor ve Kane daha sonrasında Versace için bir vazgeçilmez oluyor. Halen Versace ile çalışmaya devam eden tasarımcı, kendi markası ile de dünya genelinde düzenlenen moda haftalarında adından sıkça söz ettiriyor.
Marc Jacobs; Louis Vuitton markasının kreatif direktörü, Marc Jacobs ve Marc by Marc Jacobs markalarının tasarımcısı Jacobs, moda dünyasının en fütüristik fikirlere sahip modacısı. Reuben ve Perry Ellis’te tasarımcılık yaparak yola çıkan Jacobs, şimdilerde moda dünyasının en gözde isimlerinden biri. Yaptığı tasarımlarla kusurları kapatmak için kusurlardan yararlandığını dile getirerek çalışma tarzını ortaya koymaktan çekinmeyen bir parlak zeka. Etek giymesi ile eleştirilse bile kendisine has tarzı ile Jacobs, kesinlikle kitleleri peşinden koşturuyor.Alexander Wang; 27 yaşında San Francisco doğumlu genç tasarımcı, 2008 yılında CFDA tarafından En Gelecek Vaat Eden Tasarımcı seçildiğinde, 200 bin dolarlık bir ödül kazanarak adını moda dünyasının karmaşasında duyurmayı başarıyor. Diane Von Furstenberg tarafından cesaretlendirilen Wang, sokak giyimine özgü parçaları, klasik ve lüks aksesuarlar ile tamamlayarak tarzını ortaya koyuyor. Yaşanın verdiği enerji ve rahatlık ile en çok zamanını sokakta geçirmeye özen gösteren Wang, sokaktan ilham aldığını, kadın-erkek ayırmadan herkesin sokakta rahat, kendini ifade etmekte zorlanmayacağı tasarımlara imza atıyor.
Riccardo Tisci; İtalya’da sanat eğitimi aldıktan sonra, Givenchy’nin kreatif direktörü olmaya ailevi sebeplerle karar veren marjinal bir tasarımcı. Gotik ayrıntıları ve dine bağlı tarzını tasarımlarına yansıtan Tisci’nin kariyeri, koyu Katolik olması ile şekilleniyor. Minimal siluetleri, dini temalarla şekillendiren, Cate Blanchett’in müdavimleri arasında olduğu farklı bir karakter. Givenchy’nin 2011 Yaz kampanyasında transseksüel moda Lea T’yi podyuma çıkarması ile de cesaretini ve özgüvenini ortaya koyan genç bir yetenek.
Christopher Bailey; İnsanın öncelikle kendisine inanması gerektiğini benimseyen bir realist. Yola çıktığında bir gün moda dünyasında en üst basamaklarına çıkacağına inandığını ve buna göre hareket ettiğini her fırsatta göstermekten çekinmiyor. Bir takım oyunu kursalar bile kendisine düşen görevde; defile sonunda podyuma çıkıp selamını vermekte oldukça başarılı ve kendinden emin duruşu ile kariyerindeki başarılı yükselişi ispatlamış bir adam. Burberry markasının kreatif direktörü Bailey’in Donna Karan ve Gucci’den gelen başarılı deneyim serüveni, moda dünyasındaki yarışta onu oldukça öne çıkarıyor. Burberry’nin defilesini internette canlı yayınlayarak, moda dünyasında bir ilke imza atmış olması, adının hiçbir zaman unutulmayacağı gerçeğini de gözler önüne seriyor.
Haider Ackermann; Hayatının farklı dönemlerinde, farklı ülkelerde yaşamış olması tarzına yönelik bir ipucu bulmamızı sağlıyor. Kolombiya’da doğup, Afrika, Ermenistan, Etiyopya ve birçok farklı kültürden beslenerek koleksiyonlarını görücüye çıkarıyor. Afrika’da yaşadığı dönemde kadınların çektikleri sıkıntılara yönelik çalışmalar yapan tasarımcı, koleksiyonlarını sergilerken yarattığı kadının kendisini korumasını istediğini belirtiyor. Tasarımlarında da bu doğrultuda koruyuculuk ön plana çıkıyor. Ackermann kendi gemisinin kaptanı ve oldukça kalabalık bir ekiple harikalar diyarında çalışıyor.
Alexander Wang; 27 yaşında San Francisco doğumlu genç tasarımcı, 2008 yılında CFDA tarafından En Gelecek Vaat Eden Tasarımcı seçildiğinde, 200 bin dolarlık bir ödül kazanarak adını moda dünyasının karmaşasında duyurmayı başarıyor. Diane Von Furstenberg tarafından cesaretlendirilen Wang, sokak giyimine özgü parçaları, klasik ve lüks aksesuarlar ile tamamlayarak tarzını ortaya koyuyor. Yaşanın verdiği enerji ve rahatlık ile en çok zamanını sokakta geçirmeye özen gösteren Wang, sokaktan ilham aldığını, kadın-erkek ayırmadan herkesin sokakta rahat, kendini ifade etmekte zorlanmayacağı tasarımlara imza atıyor.