Artık nur topu gibi bir dershane sorunumuz var. Havuz problemlerini çözüp üniversite kazanan yöneticiler bu sorunu çözemediğine göre sınav sisteminde bir bozukluk var. Üniversite gibi analitik zeka, sorgulama, düşünme gerektiren bir ortamda bile dersleri ezberleyip geçen yöneticilerin ezberlerini bozma vakti çoktan geldi. Açın gözlerinizi! Dershane sorunu cemaat-iktidar savaşından çok daha fazlası...
“Dershaneler kapatılsın” mı dediniz?
Dershanelerle tanışıklığı ortaokul yıllarına dayanan bir nesiliz biz. En özelinden bir ortaokulun öğrencisi de olsak, iyi bir lise kazanabilmek için dershaneye gitmiş bir kuşağız. Kanımızın en deli aktığı lise yıllarımızı ise okul, dershane, ev üçgeni arasında heba etmiş bir gençliğiz. Gelişmiş ülkelerdeki yaşıtlarımız genel kültürlerini geliştirmek, hobilerine vakit ayırmak, düzenli spor yapmak gibi bizim yetkililerimizin “boş” bulduğu şeylerle uğraşırken bizler yarış atı olmak gibi “önemli” işlerle meşguldük.
Gençliğin heba olması çökmüş eğitim sisteminden kaynaklanıyor
Nesillerdir gençliğin heba olmasının ise sadece bir tek nedeni var. Eğitim sistemimizin çoktan çökmüş olması! İnsanın geçmişindeki kötü anıları sildiğinin en güzel kanıtıdır eğitimdeki sorunlar. Başbakan’ından Milli Eğitim Bakanı’na herkes o sıralardan geçiyor ama biri de “Vatana millete hayrımız olsun, geleceğimiz olan gençlere yatırım yapalım, eğitim sistemindeki çarpıklıkları düzeltelim” demiyor. İşte o boş vermişliğin ürünüdür dershaneler. Şişirilmiş kurumlar değildir. İhtiyaçtan doğmuş ve bu kadar yaygınlaşmıştır.
Öğretmenler utanmadı mı?
Peki senelerdir dershanelerin bu kadar yaygınlaşmasının sebebi neden hiç sorgulanmadı. Okulda bir şey öğretme isteğini çoktan yitirmiş “öğretmenler”, özel ders verirken tam performans çalıştıklarında, öğrenci ailelerinin alıntı teri olan paraların dershanelere akmasında kendi yetersizliğini görüp, utanmadı mı? Dershane mevzusu çok önemli. Dershaneler cemaat ve iktidar kavgası ile zincir dershane sahiplerinin ekonomik kaygıları arasında sıkışmış bir konudan çok daha ötesidir. Dershaneler aslında bu ülkenin geleceği olan gençlerin en değerli zamanını, ailelerin parasını çalan bir hırsızdır.
Batsın Bu Dünya
Dershaneler tabii ki kalkmalıdır ama öncesinde köklü bir eğitim reformu gerekir. Okullar acilen devam zorunluluğu olan kurumlardan çıkarılıp öğrencinin koşarak, istekle gittiği, eğitim ve öğretimin bir numaralı adresi haline getirilmelidir. Yoksa dershaneler kapanır. Ekonomik gücü olan aileler çocuklarını özel derslere boğar. Ailesi maddi zorluklar içinde boğuşan çoğunluk ise “Batsın Bu Dünya” der ve kaderine küser.
***
Dershane sorunu nasıl çözülür?
* Özel derslerinde bülbül gibi şakıyan “öğretmenler”, okulda dut yemiş bülbüle dönmediğinde
* Öğrencilerin papağanlar gibi ezberleyip ezberleyemediğine bakmak yerine algı ve sorgulamaları değerlendirildiğinde
* Okulda verilen eğitimde çok başarılı bir öğrenci merkezi sınav soruları karşısında Fransız kalmadığında (bkz: sıfır net yapan okul birincileri)