13.10.2016 - 12:27 | Son Güncellenme:
“O an dondum, şok oldum!”… Meme kanseri tanısı konulan kadınların birçoğu ilk yüzleşmelerini böyle tanımlıyor. O an hastalıktan kurtulmak için ‘gerekirse ikisini de alın’ deseler de işin aslı öyle olmuyor! Zira kadınlar için sağlığın da ötesinde anlam taşıyan bu organların yokluğu bir süre sonra tüm hayatını olumsuz etkiliyor. Ancak artık üzülmeye gerek yok. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Yazar ”Meme başını ve çevresindeki dokuyu koruyarak estetiğin çok daha doğal olmasını sağlayabiliyoruz. Üstelik kişinin kendi karın bölgesindeki dokulardan” diyor. Prof. Dr. Şükrü Yazar, 15 Ekim Dünya Meme Rekonstrüksiyon Farkındalık Günü kapsamında yaptığı açıklamada; karın bölgesinden doğal meme yapımını anlattı, meme kanserinin izlerine son verecek açıklamalarda bulundu.
Günümüzde her 8 kadından birinin kapısını çalan meme kanseri, kadınlar için ayrı bir sıkıntıyı beraberinde getiriyor. Zira memenin kaybı işten aile hayatına, sosyal ve psikolojik durumuna kadar kişinin tüm yaşantısını olumsuz etkiliyor.
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Yazargünümüzde meme onarımının pek çok hasta için hayata yeni bir başlangıç anlamına geldiğini belirterek “Meme onarımı hastaların ruhsal durumlarını güçlendirerek hastalıkla daha iyi mücadele etmelerini sağlar. Meme onarımı bu yönüyle, kozmetik bir ameliyat değil, bir onarım (rekonstrüksiyon) ameliyatıdır. Yani hastalık nedeniyle kaybedilen bir uzvun yerine konulmasıdır. Tıptaki gelişmeler ve hekimlerin tecrübeleri sayesinde artık doğal bir memeye çok benzerlik gösteren meme oluşturulabilmektedir” diyor.
Karından alınan yağlarla doğal meme
Başta karın bölgesi olmak üzere sırt, kalça ve bacaktan hazırlanan dokulardan faydalandıklarını kaydeden Prof. Dr. Şükrü Yazar yöntemi “Deri, deri altı yağ dokusu, besleyici damarları ile birlikte bağlı bulunduğu karın, sırt veya kalça bölgesinden bu alanlardaki kaslara zarar vermeden tamamen ayrılıyor ve damarları alıcı bölgedeki damarlara dikilerek yaşaması sağlanıyor” sözleriyle anlatıyor. 1 milimetreden daha ince damarların ayıklanması, birbirine dikilmesi mikroskop altında mümkün olabildiğinden plastik cerrahın mikro cerrahi konusunda deneyimli olması gerekiyor.
Meme onarımı ameliyatı genellikle 6-8 saat sürerken, meme onarımı esnasında yöntemin zorunlu bir parçası olarak estetik karın germe ameliyatı da yapılmış oluyor.
Gerek tek memesi gerekse iki memesi birden alınmış hastalar, meme rekonstrüksiyonu sonrası kendilerini çok daha iyi hissediyor; böylece hastalıkla daha iyi mücadele edebiliyor.
Tek taraflı simetri sağlanıyor
Prof. Dr. Şükrü Yazar memerekonstrüksiyonu operasyonunda yasilikon meme protezleriya da kişinin kendi dokularının kullanıldığını belirtirken, yöntemin belirlenmesinde pek çok faktörün rol oynadığını söylüyor. Hangi yöntemle olursa olsun memenin şekillendirilmesinden sonra eğer gerekiyorsa kemoterapi ya da radyoterapi tedavileri tamamlanıyor.
Tek taraflı meme onarımının yapıldığı durumlarda, onarılan memenin ameliyat sonrası karşı meme ile simetrik olması beklenmediğinden bu durumda memeler arasında simetriyi sağlamak amacıyla, karşı memeye bazı operasyonlar uygulanabiliyor.
Bunlar, karşı memenin küçültülmesi, dikleştirilmesi ya da büyütülmesi şeklinde yapılabiliyor. Prof. Dr. Şükrü Yazar, bu tedavileri görmeyecek hastalarda ise yaklaşık 3 ay bekledikten sonra meme yapımının ikinci aşamasına geçtiklerini, meme başı ve çevresinde koyu renkli halka oluşturduklarını söylüyor. Prof. Dr. Şükrü Yazar “Bu işlem için yaklaşık bir saat süren ameliyatla memenin kendi dokusu kullanılarak meme ucu oluşturuluyor.
Bu ameliyattan birkaç hafta sonra ise meme başının etrafındaki koyu halkayı oluşturmak için dövme ile renklendirme yapılabiliyor. Bunu istemeyen hastalarda ise genital bölgeden ya da karşı memeden alınan doku kullanılıyor” diyor.