Cinselliği reddedenler neden şiddete 'evet' der?

İhmal ve istismara uğramış bir kişinin karşısına bin insan koyalım, dokuz yüz doksan dokuzu gerçekten sevebilecek, anlayışlı olurken, bir kişi şiddet uygulamaya meyilli olsun. İstismara uğramış kişi gider kendisine şiddet uygulayan kişiyi seçer… Bu konuyu danışan örnekleriyle anlatmaya çalışacağım.

Çalıştığı iş yerindeki erkeklerin onu devamlı taciz etmesinden yakınan bir kadın danışanımın bilinçaltı anılarına indik. Çocuklukta onu cinsel olarak taciz eden kişi gibi yakışıklı ve ısrarcı erkekleri kendisinin seçtiğini fark ettik. Hatta onları ayartanın ve sınır ihlali yapmalarına izin verenin de kendisi olduğunu görünce çok şaşırmıştı. Bilinçaltı yaşadığı travmayı geçemiyor ve tekrar tekrar bu ortamı oluşturuyordu.

Haberin Devamı

SINIR İHLALİ VARSA CİNSEL HAYATTAN BAHSETMEK ZOR

Bir ilişkide sınır ihlali varsa bu çiftte sağlıklı ve tatminkâr bir cinsel hayattan bahsetmek zordur. Bir insanın ona şiddet uygulayan kişiyi sevmesi veya ona karşı cinsel istek duyması zaten beklenmez. Şiddet varsa kaygı ve korku ortaya çıkar. 6 ay şiddet durmazsa bu kişide hastalık, psikolojik rahatsızlık ve cinsel isteksizlik oluşabilir. Yani sınır koymak, kendini sevmek ve cinsel tatmin olmak zincirin halkaları gibidir. Olumlu veya olumsuz fark etmez, bu halkalardan birisi değişirse, bu hepsine yayılır.

Kendini seven kişi sorunu çözmeye ve olumlu durumu korumaya odaklanır. Rahatsızlığın hastalık getirebileceğini bildiği için faydadan, güzellikten beslenir. Mesela cinsel ilişki yaşadığı kişiye neyi sevip, neyi sevmediğini, isteklerini rahatça söyleyebilir çünkü yatakta, yanındaki kişinin sınırlarına saygı duyarken stresini boşaltmak, bedenine keyif yüklemek ister. Yoksa, “Cinsel isteklerimi söylersem, şu kıyafeti giyersem beni hafif, kötü kadın gibi görebilir!” diye düşünen bir kadın veya eşi ile uygun bir şekilde, istediği kadar cinsellik yaşama hakkı olduğunu bilmeyen bir adam cinsel enerjisini bastırabilir. Bu durum da başka kişilere karşı cinsel isteğini yönetmekte onu zorlayabilir. Başka insanlarla flört edebilir. Bu açıdan düşünüldüğünde tutarlı ve tatminkâr bir cinsel hayat aldatmanın önlemi gibidir.

Haberin Devamı

Cinselliği reddedenler neden şiddete evet der

ÜÇ GÜNDE BİRİSİNİ TANIYIP BAĞLANMAK MÜMKÜN DEĞİL

Devamlı karısını aldatan bir erkek danışanım, cinsellikten sonra suçluluk, utanç ve kendini pis hissettiğinden bahsetmişti. Büyütülürken annesi onun her yaptığını aşağılayarak eleştirdiğini, koşullu sevgiyle büyütüldüğünü fark ettik. Terk edilme, ihmal ve istismar şeması yüksekti. Karısının onu terk edeceğinden korkuyordu ve kendini pis, kötü, sevilmeye değer birisi olarak hissetmiyordu. Yakın ilişki kuramamasının ve tek gecelik ilişkileri seçmesinin en büyük nedeni buydu. Üç günde birisini tanımak ve ona duygusal bağlanmak mümkün değildir.

Peki, kendini sevmek nedir, cinsellikle nasıl bir bağlantısı vardır? Kendini seven kişi yaşamdan ihtiyacı kadar haz ve keyif alır. Bu olumlu duygular şifa getirirken sağlığı korumaya yardımcı olur. Güvenli bağlanmanın anahtarıdır kendini sevmek...

“İstediğimi elde ettim, şimdi para kazanıyorum, güzel bir evim, yeni arkadaşlarım var ve beni seviyor, benimle ilgileniyorlar. Anlayamadığım, ben neden benim kilom ile dalga geçen, sen cinsel ilişkiye girilecek birisi değilsin diyen, beni aldatan, beni döven birisini, eski erkek arkadaşımı özlüyorum!” diye soran bir kadın danışanımın bilinci güzel bir hayata layık olduğunu söylerken bilinçaltı çocukluğundan beri alıştığı düzeni korumak istiyordu. Bilinci mutlu ol derken, bilinçaltı onu şiddet uygulayanın yanına götürüyordu.

Haberin Devamı

Önce kavga edip, sonra cinsel ilişki yaşayan ve bu durumu alışkanlık haline getirmiş bir çiftte "Güzel bir yaşamı hak etmiyorum" inancını görmek de hiç şaşırtıcı gelmez… Nasreddin Hoca fıkrası gibi bir durumdur bu. Hoca anahtarı samanlıkta düşürdüğünü bilirken bahçede arıyormuş. Başka yerde. Böyle olmaz!.. Mutlu olmak istiyorsan, Nasreddin Hoca gibi yapmamalısın ve samanlığa gitmelisin.

MUTLULUK VE CİNSEL İSTEK KENDİLİĞİNDEN GELİR AMA...

Şiddeti durdurduğunda yaşamdan keyif almaya başlarsın. Kendini sevip, ihtiyaç ve isteklerini karşılamaya başladığında mutluluk ve cinsel istek kendiliğinden olur. Zaten su içmek, bir şeyler yemek kadar doğal bir içgüdüdür cinsellik. Onu yok etmeye çalışırsan psikolojin veya davranışların bozulabilirken, onu yönetmeye çalışırsan da mutlu ve sağlıklı olabilirsin. Bilim kanıtladı; otuz dakika cinsel ilişkiye girmek yüz ila yüz elli kalori yaktırır, kalp sağlığını korur, özgüveni artırır, stresi azaltır… Sağlıklı cinsel yaşam çiftler arasındaki bağlılığı desteklerken sevgiyi güçlendirir, ilişkinin kalitesini artırır.

CİNSELLİK YOKSA ROMANTİK BİR İLİŞKİDEN BAHSEDİLEMEZ

Yıllarca saygıyla devam eden bir ilişkide cinsellik yoksa aslında burada kankalıktan, yol arkadaşlığından bahsedebiliriz ama romantik bir ilişkiden asla. Cinsellik romantizm getirir. Tabii sadece cinsellik bir birlikteliği başlatmak veya devam ettirmek için yetmeyebilir. Zaten bir ilişkide cinsellik bir görev, sevdiğini kendinde tutma, cezalandırma, güç gösterisi ve sadece rahatlama aracı gibi görülüyorsa işte burada kendini sevmekten bahsetmek güçtür. Bu ilişki için şemasal yani bilinçaltı yönlendirmesiyle yapılan seçimleri aramak daha doğrudur.

İlk görüşte âşık olmak bilinçaltı seçimidir, şemasaldır. Neyle karşılaşacağını bilemezsin. Yüzü güzeldi, benimle ilgileniyordu, nazikti, parası vardı, kaslıydı gibi seçimler bilinçaltından gelir ve genelde olumsuz sonlanır. Doğru olansa bilinçaltındaki gedikler onarıldıktan sonra kriter belirlemektir. Örneğin ihtiyaç duyduğumda yanımda olsun, yalan söylemesin, aldatmasın, şiddet uygulamasın, çözüm odaklı olsun gibi. Bütün ilişkinin lokomotifi gibi değişmez kriterlerdir bunlar. Tabii onlar olmazsa bilinçaltı seçimi yaparsın, kriterin fazlaysa veya abartıysa da hiç ilişkiye giremezsin. Denge lazım. Denge.

Cinselliği reddedenler neden şiddete evet der

CİNSELLİĞİ DEVAMLI REDDETMEK ŞİDDET SAYILABİLİR

Peki bir ilişkideki sorunu nasıl anlarız? Çiftlerden birisi bilerek veya farkında olmadan cinselliğe uzaksa ve devamlı eşini reddediyorsa, bu durum diğer kişide hazzı elde edememe anksiyetesine yol açabilir. Cinselliği devamlı reddetmek de aslında şiddet sayılabilir ve yanındaki kişinin bütün psikolojisini etkiler.

Cinsel istek bir içgüdüdür ve uygun ortamda uygun kişiyle ilişkiye girmek için devamlı izin almaya gerek yoktur. Bir çiftten birinde cinsel isteksizlik, orgazm olamama, rol yapma varsa bu o kişiyi ilgilendirir. Çözümü de yine o kişiye aittir. Çiftten beklenen birbirini desteklemesidir, birinin cinsel isteği söndürmeye çalışması veya başka kişilerle gidermesi değil. Yani bir kişi cinsel sorununu inkâr edip veya kabul edip önemsemiyorsa bu duruma katlanmak yerine bilimsel çözüm aramak en güzel seçimdir. Ayrıca cinselliği reddeden kişiyi suçlayarak ona uyum sağlayan kişide de bir sorun olabilir. Bilinçaltı haz almasını istemiyor olabilir. Suçlamak sadece çaresizliği büyütür.

BİRİ MUTLUYKEN BİRİ RAHATSIZSA SORUNDUR

Bazı çiftler ayda bir, bazıları altı ayda bir ilişkiye girebilir. Çiftlerden ikisinde de cinsel isteksizlik yapan bir hastalık, ilaç kullanımı, depresyon, travma varsa her şey yolunda ilerler. Yakınlaşma problemi olan, acıdan beslenen bir kişinin bilinçaltı hazzın olmamasını sorundan çok, kazanç gibi görür. Fakat bu çiftlerden birisi cinsel hayatından mutluyken birisi rahatsızsa, işte bu bir sorundur çünkü her insan mutlu olmak için ilişkiye girer. İşte bu noktada ya bu sorunu kendin çözmelisindir ya da destek alınmalıdır.

Zorlama, baskı, tehdit olmadığı ve uygun ortam, uygun koşullar varsa cinsellik yaşanmalıdır çünkü cinsellik olmazsa, bu insanlığın sonu demektir. Cinselliği bakış ülkeden ülkeye, kültüre, dine göre değişebilir. Normal bir durum bu. Zaten bütün dinler, bilim ve hukuk cinselliğe karşı değildir, yaşayış şekli üzerine yoğunlaşmıştır. İster evli olsun ister olmasın, bir kadın veya erkek istemediği halde cinselliğe zorlanırsa, “hayır” dedikten sonra ilişki şiddetle yaşanırsa hukuka göre suç, dine göre günah, psikoloji bilimine göre de ilk bakışta sınır ihlali yapan kişi olarak bilinir. Bu uluslararası geçerliliği olan bir kelimedir ve bütün sözlüklerde 'hayır'ın anlamı, hayırdır! 'Cinsel ilişki istiyorum'un anlamı da cinsel ilişki istiyorumdur. İkisi de önemli ve değerlidir.

Lütfen kendine sor ve bir ayı düşünerek cevap ver. Cinsel hayatından memnun musun? Yanıtın evetse devam, değilse artık çözümü fark ettin. Seçme hakkın artık var ve onu kullanmak da, salmak da senin elinde. Sadece senin.