23.02.2022 - 14:06 | Son Güncellenme:
İlkbaharda yapılacak Skleroterapi (Köpük Tedavisi)'nin ardından yaz aylarına kadar bacaklarda oluşabilecek kızarıklık ve morlukların iyileşeceği, bu nedenle hastaların leke problemi yaşamayacağını dile getiren Barlas, Skleroterapi (Köpük Tedavisi) ile ilgili merak edilenleri anlattı.
Varisler 'Venöz Yetmezlik' Belirtisidir
Bacaklarımızda farkettiğimiz ister 1-4 mm çapındaki kılcal damarlar olsun isterse 5 mm'den daha kalın spagetti makarnalar, 'venöz yetmezlik' adı verilen önemli bir damar hastalığının belirtileridir. Bu hastalıkta, venlerin içindeki kanın bacaklardan kalbe, tek yönlü olarak ilerlemelerini sağlayan kapakçıklar bozulur ve geriye kaçırmaya başlar. Hastalığın başlangıcında kişide sadece kılcal damarların yarattığı kozmetik yakınmalar mevcuttur. Sorun ilerledikçe, bileklerde şişlik, bacaklarda huzursuzluk-ağrı, içinde pıhtı gelişimine zemin hazırlayan geniş ve kıvrıntılı damarlar, kaşıntı-aylarca geçmeyen yaralar gibi önemli tıbbi belirtiler baş gösterir. İster kozmetik isterse tıbbi belirtiler olsun, bunlardan bir ya da birkaçını fark eden kişi mutlaka varis uzmanı bir kalp damar cerrahına muayene olmalı, hastalığının aşamasını belirlemek için bir venöz dopler ultrason incelemesi yaptırmalıdır. Ardından hastaya, tek başına mı yoksa başka bir tedavinin tamamlayıcısı olarak mı skleroterapi yapılacağına karar verilecektir.
Skleroterapi (Köpük Tedavisi) Nedir?
Hastalığın kozmetik boyutunun tedavisi için kullanılan bir yöntemdir. Skleroterapi, tıbbi bir karışımın hasta ven (toplardamar) içine enjekte edilmesi ve damarın içindeki kanla birlikte büzüştürülüp kapatılmasını hedefleyen bir girişimdir. Kan akımı, sağlıklı venlere yönlendirilirken, büzüştürülen damar zaman içinde vücut tarafından emilip yok edilir.
Yüzeyel Köpük Skleroterapi (VFS) Tekniği:
Yüzeyel Köpük Skleroterapi (VFS) tekniğinde, klasik yöntemin aksine ilaç %100 oksijen veya %70 karbondiyoksit + %30 oksijen ile karıştırılarak köpüklü-krema kıvamında bir solüsyon hazırlanır. Hazırlanan madde çok ince bir iğne yardımı ile 1-4mm'lik kılcal damara enjekte edilir. Anestezi gerektirmez. Kullanılan ilaç miktarının çok az olması sayesinde ciltte oluşabilecek olumsuz yan etkiler azaltılmış olur. Diğer yandan, enjekte edilen karışımda bulunan gazlar, ilacın sadece verildiği noktada değil, yaklaşık 10cm2'lik bir alanda etkili olmasını sağlar. İlacın verildiği noktada, damar kaybolana dek sırasıyla beyazlaşma, kızarıklık ve morluk oluşacaktır.
Skleroterapi Yönteminin Yan Etkisi Var mıdır?
Skleroterapinin hastaların çok önemli bir bölümünde, güvenli ve etkin bir tedavi yöntemi olduğu klinik olarak kanıtlanmıştır. İşlemden sonra, ilaç venler içinde dolaşırken ve vücuttan atılım sürecindeyken düzenli yürüyüş egzersizleri ve sıvı alımı önerilmektedir. Sonuçlar yavaş olarak karşımıza çıkacaktır. İlaç verildikten sonra, hedeflenen damar ister yüzeyel bir kılcal olsun, isterse daha derindeki bir ven, emilip yok olması damarın çapıyla ve kişiyle ilintilidir. Kalın bir damar 2 aydan uzun bir sürede emilip yok olurken, gözle gördüğümüz kılcal damarlar 3 hafta ile 2 ay arasında genelde kaybolurlar. İlaca bağlı yara oluşması nadirdir ama görüldüğünde ek tedavi gerekir. Migren tarzı baş ağrısı, görme bozukluğu gibi yan etkiler, kişide başka ek sorunların bulunduğu durumlarda seyrek olarak görülebilir ve 30-60 dk'da kaybolur.
İyileşme Süreci Nasıl?
Tedaviden sonra 24-48 saat sürekli, 2 kat, Clas II olarak tanımlanan, 30-40mmHg kademeli basınca sahip çoraplar giyilmelidir. İlk aşamayı takiben 10-15 gün, sadece gündüzleri, tek kat olarak çorabın giyilmesinin, sonuçların süratle ve arzu edildiği biçimde elde edilmesinde önemi vardır. Skleroterapi yapıldıktan sonra kişi, aynı gün normal yaşantısına döner.