13.05.2024 - 07:59 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Dünya üzerinde insan eliyle farklı amaçlarla inşa edilmiş sayısız yapay ada bulunuyor. Filipinler, Çin, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD... Yapay adaların inşa edildiği ülkelerin listesi uzayıp giderken içlerinden biri diğerlerinden daha farklı bir amaçla inşa edilmesiyle ön plana çıkıyor: Sabah Al Ahmad! 1980'li yılların başında ortaya atılan fikir, Körfez Savaşı nedeniyle ertelenmiş olsa da savaştan kısa bir süre sonra inşasına başlanan bu deniz şehrinin eşi benzeri yok.
KÖRFEZ SAVAŞI PROJEYE ENGEL OLDU
Her şey 1980'li yılların başında Kuveyt'in lüks konutlar inşa edecek geniş alanlara sahip olmamasıyla başladı. Yetkililer bunun büyük bir sorun olduğunu farkındaydı. Kıyı bölgesinde çok fazla konut inşa edilmişti zaten, iç kısımlarda bulunan alanların da çöl olması sebebiyle yerleşime uygun olmadığı düşünülüyordu. Hâl böyle olunca 1980'li yılların sonuna doğru ortaya tüm sorunu kökten çözecek, biraz olağanüstü ancak imkansız olmayan bir proje fikri atıldı. Ancak ne yazık ki yetkililerin projeyi başlatmasına kısa bir süre kala 1990 yılında Körfez Savaşı başladı.
Körfez Savaşı, 2 Ağustos 1990 yılında Irak'ın Kuveyt'i işgaliyle başladı, 28 Şubat 1991 tarihinde sonlandı.
Savaştan çıkan bir ülke kıyı genişletmek gibi büyük bir projeyi hayata geçirebilir miydi? Gerçekten istenirse neden olmasın? Yetkililerin aklındaki proje, Körfez Savaşı'nın yarattığı tahribatın ardından daha da şekillendi. Bu süre içerisinde Kuveytli uzmanlar körfez bölgelerindeki gelgit derelerinin potansiyelini fark etti. Bu alanlar yeni bir şehir kurmak için hem yeterli doğa harikasına sahip hem de aranan lüks görüntüyü yakalamaları için elverişliydi.
SAVAŞTA GELGİT DERELERİ KEŞFEDİLDİ
Körfezdeki gelgit derelerinin keşfedilmesi daha fazla keşif ve genişlemeye sebep oldu. Bu su yollarının muazzam değerini ve güzelliğini fark eden Kuveyt, bölgeye daha fazla dere eklemek için kapsamlı bir çalışma başlattı. Kuracakları şehri daha güçlü ve cazibeli hale getirmek için titiz bir planlama yapıldı.
Körfezdeki gelgit dereleri, yenilikçi bir kentsel gelişim projesine uygun görüldü ve böylece ilk adım atılmış oldu. Proje için ilk olarak Al-Khiran bölgesi uygun görüldü. Ancak proje hayata geçirilirken çeşitli zorluklar yaşandı. Eğer deniz şehri bu bölgede kurulursa kanallardaki sirkülasyon sorunu su kalitesini düşürebilirdi. Bu yüzden uzmanlar, lagünlerin doğal bir şekilde temizlenmesini sağlayan gelgit kapılarını oluşturdular. Yalnızca gelgitin yüksek olduğu zamanlarda suyun basıncıyla açılıp kapanan bu kapılar su ters yönden aktığı zamanlarda kapalı konuma geliyordu. Denizin ortasında kurulacak büyük şehir ise çöl arazisinden denize doğru büyük kanallar açılarak inşa edilecekti.
HER DETAY İNCE İNCE PLANLANDI
Tüm hazırlıklar tamamdı artık denizin ortasında kurulacak olan şehrin inşaatı için hiçbir engel yoktu. Takvimler 2004 yılını gösterdiğinde Sabah Al Ahmad Deniz Şehri projesi resmi olarak başlatıldı. Temelleri 90'lı yıllarda atılan bu projenin tamamlanması yaklaşık 20 yılı bulacaktı. İlk yıllarda birbirine bağlı su yolları ve dereler oluşturuldu. Bu dereler sadece pitoresk özellikler sunmakla kalmıyordu, aynı zamanda ulaşımı kolaylaştırıp şehrin genel erişilebilirliğini ve yaşanabilirliğini de mümkün kılıyordu. Sonrasında altyapı geliştirildi. Yollar ve köprüler yapıldı. Altyapı şekillendikçe de yerleşim yerlerine odaklanıldı. Burada yaşayacak olanlar için bu şehir belirli bir standardın üzerinde olmalıydı. Lüks ve konforlu aynı zamanda birbiriyle uyumlu evler tasarlandı. Şehrin mimarisi, Kuveyt'in zengin kültürel mirasını birleştiren modern ve geleneksel dokunuşları içeriyor. Evlerin görünüşü ve konforu kadar kentsel planlama da burayı çekici hale getirecekti. Bu yüzden kentsel planlamada en ince ayrıntısına kadar düşünüldü. 200 kilometrelik bu alanda şimdilerde 250 bin kişi yaşıyor.
'Sabah Al Ahmad Deniz Şehri' Kuveyt'te tamamen özel sektör tarafından inşa edilen ilk kentsel alan olma özelliğine de sahip.
2016 yılında yaşama açılan Sabah Al Ahmad Deniz Şehri'ndeki evlerin inşaatı bugün hala devam ediyor. Bir zamanlar gizli kalmış gelgit derelerinin modern kentsel bir manzaraya dönüştürülmesi dahası bir şehir haline getirilmesi gerçek bir başarı örneği olarak yorumlanırken aynı zamanda bu bölgeyi dünya üzerinde eşsiz de yapıyor. Körfez Savaşı'ndan sonra körfezde keşfedilen gelgit derelerini yeniden değerlendiren Kuveyt, nefes kesici bir şehir yarattı. Sabah Al Ahmad Deniz Şehri'nin ilerleyen yıllarda daha da gelişeceği ticaret, kültür ve eğlence için canlı bir merkez haline geleceği düşünülüyor.
DUBAİ'DE DE VAR AMA DAHA FARKLI
Kuveyt'teki deniz şehrini görenlerin aklına Dubai'nin yapay Palm Jumeirah adası geliyor. İki projede bir yaşam alanı sunmayı hedeflediğinden birbirine benzerlik gösterse de inşaları sırasında kullanılan teknikler bakımından farklılık gösteriyor. Sabah Al Ahmad çölün içinden kanallar kazılarak inşa edilirken Palm Jumeirah Adası'nın inşasında deniz tabanından kum tarandığı biliniyor. Buna ek olarak Sabah Al Ahmad Deniz Şehri inşasında gelgit dereleri ve doğal akıntılar projenin kaderini tayin ederken, Dubai'deki Palm Jumeirah için bunların hiçbiri söylenemiyor.