19.09.2014 - 12:29 | Son Güncellenme:
Avusturya Sen Jorj Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Ayataç çocuklarda kalp hastalıkları hakkında bilgiler verdi.
Çocuklarda Kalp Hastalıkları
Kesin tanı konmuş, düzenli kontrolleri yapılan, ilacını düzenli alan, aile, hekim ve çevre ile uyumlu bir yaşam, hastalığı hakkında yaş gurubuna uygun bilgilendirilen kalp hastalıklı çocukların diğer çocuklardan farkı yoktur.
Çocuk Kalp Hastalıklarını tanımlamadan önce dünya da ve ülkemizdeki hastalıkları önem sırasına göre belirtmekte fayda var.
İlk sıra da salgın hastalık gibi hızla artan eğitim sorunları ve bu konudaki düzensizlikleri görmekteyiz, onu takip eden yediden yetmişe hızla artan ruh sağlığı bozuklukları, daha sonra günümüzde yüzde yirmilere yükselen alerji sorunu ve hemen peşinden ulusal ve uluslararası bir sorun olan Obeziteyi sayabiliriz.
Çocuk Kalp Hastalıkları
Çocuk Kalp Hastalıkları, gerek doğum öncesi ve gerekse intrauterin (Anne rahminde) ve hemen doğum sonrası gelişmiş tanı yöntemleri ile çok da zor olmadan tanı konan ve önlemi alınacak hastalıklardandır. Bazen tedavi ve sonuçları açısından çocuk, aile ve ebeveynleri üzer.
Çocuk Kalp Hastalıklarının tanısında ailelerden sabırla iyi bir öykü alınması, onların sakinleştirilerek iyi dinlenmesi, onları endişeye sevk etmeyecek invazif ve pahalı tanı yöntemlerini seçici olarak kullanmak genellikle iyi sonuç verir.
Günümüzde annenin gebelik öncesi, gebelik süreci ve bebek doğum sonrası çok iyi gözlenmekte, bir yaşına kadar bebeğin periyodik kontrolü, doğum esnasında çocuk hekiminin bulunması ve olumsuz durumlara acilen müdahale etmesi, bebeklerin çok yüksek oranlarda anne sütü ile beslenmesi, yaygın aşılama, doğum sonrası uygulanan bebek oksijen ölçümleri (Pulsoksimetre) ve yine genetik özellikli önemli ve tanı konulamaz ise (mental-motor gerilik) yani zeka gerilikleri ve ağır fiziksel bozukluklara karşı topuktan alınan basit testler, annenin gebelik sürecinde bebeği etkileyerek kalp sorunlarının oluşmasına karşı aşılama, çocuk kalp hastalıklarının ülkemizde ve dünyada azalmasını sağlamıştır.
Enfeksiyonlara karşı koruyucu önlem (hastalıkta maske kullanılması, bebek ve çocuğun sürekli öpülmemesi, enfeksiyonlu kişi ya da çocukların ayrılması, ciddi enfeksiyonların tedavilerinin aksatılmaması) çocuk kalp hastalıklarının önlenmesinde etkin rol oynar.
Her çocuğun genetik özelliği farklıdır, o nedenle çevre kirliliğinin yoğun olduğu, sık radyasyona maruz kalma, sık enfeksiyon geçirme, sık hastalanma özelliği olan bademcik, geniz eti, sinüsler gibi organların iyi gözlenerek tedavilerinin uygun (tıbbi ve cerrahi) ve zamanında yapılması gereklidir.
Periyodik Aralarla Uygulanan Aşılar Kalp Hastalıklarını Azaltır
Doğumdan itibaren uygulanan ve periyodik aralarla hem bebeklik, çocukluk, ergenlik ve devamında uygulanan aşılar kalp hastalıklarını önemli ölçüde azaltır.
Çocuklarda kalp hastalıkları doğumsal ve edinsel olur, doğumsal kalp hastalıkları kalbin boşlukları arasında oluşan muhtelif delikler, kalp kapaklarının doğumsal darlık ve genişlikleri, kalpten çıkan ve kalbe dönen damarların anomalileri (şekil bozuklukları) ve çıkış yerlerinin hatalı olmaları şeklindedir. Bazen yenidoğan bebeklerin kalp ritim bozuklukları (taşikardi, bradikardi ve disritmiler) şeklinde de olabilir. Doğumsal genetik özellikli bazı çocuk hastalıklarında da kalpte adale tutulması (kardiomiyopatiler) olur, bu hastalıklar siyanozlu (morluk) ve siyanozsuz diye ayrılırlar. Bu çocuklarda sırasıyla morarma, nefes darlığı, nefes alma esnasında burun kanadı ve göğüs adalelerinde çekilme, çarpıntı, beslenme güçlüğü, gelişme geriliği, bayılma, konvülsiyon (havale) geçirme gibi belirtiler olabilir, tanı konmada ilk ve en önemli etken sabırla ve iyi bir öykü alınması, aile ve ebeveyni huzursuz etmemelidir. Hemen pahalı, ağır, invazif girişim ve tetkikler gereksizdir, daha sonra sırasıyla kalp elektrosu, film çekilmesi, holter ölçümü, ekokardiyografi ve özel ileri tetkikler (kalp anjiyosu, MK tetkikleri) uygulanabilir.
Edinsel (sonradan) oluşan kalp hastalıklarının en önemlisi Romatizmal Kalp hastalıklarıdır. Özellikle sık hastalanan bademcik, geniz eti ve sinüzitler sonucu boğazda üreyen beta hemolitik streptokoklar (halk arasında beta mikrobu) önemli sıklıkla vücut direncinin düşmesi sonucu bağışıklık sisteminde oluşan bozukluklar da eklemleri ve kalbi hastalandırarak endokardit, miyokardit ve perikardit (kalp tabakaları) lere sebep olarak kalp yetmezlikleri ve ölümler olur, etkili penisilin tedavisi ve erken önlemler bu hastalığı azaltmıştır. Sıkça bademcik ve geniz eti iltihaplanması geçiren, sık enfeksiyonlar sonucu bronşit ve sinüzitleri olan ve iyi tedavi edilemeyen, ilaveten doğumsal kalp hastalığı ve solunum yolu hastalığı olan çocuklarda da romatizma oluşmada kana yoğun mikrop geçmesi sonucu kalp hastalıkları, kalp yetmezlikleri ve ölüm olmaktadır. Bu nedenle sık hastalanan bademcik ve geniz eti sorununda aileye iyice anlatarak geciktirmeden ameliyat yapılmalıdır.
Sonuçta;
• Doğum öncesi, doğum süreci ve doğum sonrası bebeğin dikkatli muayene ve takibi çok önemlidir.
• Yenidoğan dönemde bebekte morarma, sık nefes alma, zor nefes alma, vücutta ve dudaklarda morluk, inleme, bayılma, havale geçirme, kalp ritim bozuklukları (disritmi, bradikardi, taşikardiler), kalbin dinlenmesinde üfürüm belirlenmesi, büyüme ve gelişme gerilikleri, çocuğun sık enfeksiyon geçirmesi, çekilen kalp grafilerinde kalbin büyük bulunmasının tespiti önemlidir.
• Özellikle okul öncesi çocukların sıkça boğaz ağrısı ve ateşlenmeleri, sıkça eklem ağrıları, yapılan kan tetkiklerinde yüksek enfeksiyon değerlerinin tespiti (ASO, CRP, Sedimantasyon), anemi (kansızlık), boğazda beta mikrobu üremesi, çekilen EKG de bozukluk bulunması hekim ve aile için uyarıcı olmalıdır.
Bu konuda alınacak önlemler, en iyi tedaviden daha değerli ve ekonomiktir.