02.12.2021 - 21:54 | Son Güncellenme:
Bilimsel araştırmaların son durumunu değerlendiren Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Füsun Öner Eyüboğlu, Molnupiravir ilacını, etkilerini ve güncel araştırma sonuçlarını paylaştı.
3 GÜNDE GERİLEME GÖRÜLÜYOR
Ağızdan hap şeklinde alınan Molnupiravir'in günde iki kez ve 5 gün boyunca kullanıldığını belirten Prof. Dr. Eyüboğlu, "Molnupiravir ile yapılan ilk çalışmalarda, üçüncü günde virüs izolasyonunun yüzde 16.7’den yüzde 1.9’a gerilediği görüldü Çalışmalar PCR pozitifliğinin veya semptomların ilk 5 gününde olanlar ile sınırlandırılmıştır.
ÖLÜM RİSKİNİ YÜZDE 30 AZALTIYOR
Faz-2 çalışmaları 'hastanede yatan' ve 'ayaktan tedavi edilen' hastalar olmak üzere iki kolda gerçekleştirilmiştir. Yatan hasta çalışmasına dahil edilen, genellikle semptom süresi daha uzun olduğu belirtilen 304 hastada klinik yarar gözlenmemiş ve bu kolda çalışma sonlandırılmıştır. Ayakta tedavi edilen hastalar üzerinde yapılan çalışmanın 26 Kasım tarihinde güncellenen ve bin 433 hastadan elde edilen sonuçlarına göre Molnupiravir’in özellikle ağır hastalık gelişimi için ileri yaş, diyabet, kardiyak hastalık, obezite gibi riskli hasta gruplarında hafif ve orta şiddetteki Kovid-19 aşamasında uygulanması sonucunda hastane yatış gereksinimi ve ölüm riskini yüzde 30 azalttığı raporlanmıştır" dedi.
MOLNUPİRAVİR'İN YAN ETKİSİ VAR MI?
Prof. Dr. Eyüboğlu ayrıca ilacın yan etkisinin yüzde 1.2 oranında olduğunu belirterek sözlerini şöyle noktaladı: "Çalışmalarda hastaneye yatış veya ölüm riskinin plasebo grubunda yüzde 9.7 iken Molnupiravir grubunda ise yüzde 6.8'e düştüğü görüldü. 699 kişinin bulunduğu plasebo grubunda dokuz, 709 kişinin olduğu Molnupiravir grubunda ise bir ölüm bildirildi. Yan etki oranları ise plasebo grubu ile karşılaştırıldığında benzer düzeyde ve yüzde 1.2 oranında. En sık görülen yan etkiler ise yüzde 3 oranında ishal, yüzde 2 oranında bulantı, yüzde 1 baş dönmesi ve yüzde 1 baş ağrısıdır."
TÜRKİYE VE AVRUPA'DA DURUM NASIL?
- Molnupiravir İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu tarafından onaylandı. Bu onay hafif, orta veya ağır şiddetteki Kovid-19 hastalarından en az bir risk faktörü gösteren hastaların kullanımını kapsıyor.
- EMA (European Medicine Agency yani Avrupa İlaç Ajansı) Avrupa Birliği'nde artan vakalar ve ölümler nedeniyle acil durum kullanımı için olumlu tavsiye verdi. İlacın kullanımı için 19 Kasım 2021'de AB'de de onay verildi.
- Molnupiravir'i üreten ilaç şirketi FDA'e de (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) başvuru yaptı. ABD, Kasım ayının başında 1,4 milyon doz ilaç siparişi verdiğini açıklamıştı ancak ilacın kullanımı için FDA'in de "acil kullanım onayı" vermesi gerekiyor.
- Ülkemizde ise Molnupiravir'in Türkiye'de üretimi ve kullanılması için çalışmaların başladığı ve "Sağlık Bakanlığı Kovid-19 tedavi rehberi"ne ekleneceği 24 Kasım'da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından belirtildi. Bu gelişmeyi Türk TORAKS derneği olarak biz de çok olumlu değerlendiriyoruz.
PAXLOVİD KOVİD-19 TEDAVİSİNDE NE KADAR ETKİLİ?
Pfizer firması tarafından üretilen Paxlovid ilacının eylül ayında başlayan Faz-1 çalışması sonuçlandı ancak henüz yayınlanmadı. İlacın tek başına veya ve ritonavir ile kombine şekilde kullanılabileceğinin belirtildiğini ifade eden Türk TORAKS Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahriye Oya İtil ilacın çalışma sonuçlarını aktardı ve şunları söyledi:
"Ayaktan tedavi edilen yüksek riskli ve belirti veren 3 bin Covid-19 hastası üzerinde gerçekleştirilmesi planlanan Faz-2 ve Faz-3 çalışmalarının ilk sonuçları aralık ayında açıklanacak. Düşük riskli ancak belirtileri olan 1140 hasta ile virüse maruz kaldıktan sonra koruyucu anlamda ilaç verilen 2634 hastanın incelendiği çalışmalar devam ediyor. Çalışmanın ara sonuçlarına göre ise hastaneye yatırılmamış, yüksek risk grubundan Kovid-19'lu yetişkinde plaseboya kıyasla hastaneye yatış veya ölüm riskini yüzde 89 oranında azalttığı bildirildi. Plasebo alan hastalardan 10 kişi hayatını kaybederken, Paxlovid alan hastalarda ölüm rapor edilmedi. İlaç için FDA'e acil kullanım onay başvurusu yapıldı. Paxlovid'in fiyatı Molnupiravir'e göre çok daha anlamlı biçimde düşük ve ağır hastalık riski yüksek gruplarda hastaneye yatışı ve ölümü engellemek açısından Kovid-19 tedavisinde kullanıma girmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir."
MONOKLONAL ANTİKOR TEDAVİLERİ
Hastalığı geçirmiş kişilerde gelişen antikorların bulunduğu plazmanın hastalığa yeni yakalanan kişilere transfer edilmesiyle gerçekleştirilen bu tedavi hastalığın ilk çıktığı zamanlardan beri uygulanıyor. Prof. Dr. İtil, "Kovid-19 geçirip iyileşen kişilerden alınan plazmaların diğer hastalara transfüzyonu tedavi için en erken kullanıma giren yaklaşımlardan biri. Konvalesan plazma tedavisi etkin ilaçlar ve aşılar geliştirilene kadar tedavi seçeneği olarak kullanıldı.
Kovid antijenlerine özgü monoklonal antikorlar laboratuvar ortamında gen mühendisliği aracılığıyla geliştirilip çoğaltılıyor. Diğer ilaçlara ve aşılara göre oldukça hızlı üretilebiliyor ve genelde damar yoluyla cilt altına ve kas içine uygulanabiliyor. Bu tedavinin en önemli avantajı uygulamadan hemen sonra enfeksiyona karşı etkin bir koruma sağlayabilmeleri. Ancak bu etkinlikleri antikorların belli bir ömre sahip olması nedeniyle haftalar veya aylar içinde azalabiliyor. Aşılarda ise uygulamadan sonra koruyucu bağışıklığın sağlanabilmesi için birkaç hafta beklemek gerekiyor.
Bazı ilaçların bu anlamda acil kullanım onayı aldığını ancak hastaneye yatanlar ve oksijen alanlarda uygulanamadığını belirten Prof. Dr. İtil, "Kovid-19 tedavisinde önemli bir gelişme olarak kabul edilen nötralizan monoklonal antikor (MAB) etkenlerden Bamlanivimab, Etesevimab ve Casirivimab/imdevimab, Sotrovimab ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından acil kullanım onayı almıştır. Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) ve Amerika Sağlık ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (IDSA) tarafından klinik progresyon açısından yüksek risk taşıyan hafif veya orta şiddette Kovid-19 hastalarda evde ya da poliklinikte damar yolu, cilt altı ve kas içi kullanımı öneriliyor. Pozitif temaslı risk gruplarında koruyucu olarak da monoklonal antikor tedavileri uygulanabilir" diye konuştu.
ÖZELLİKLE HAMİLELER İÇİN ÖNEMLİ
Prof. Dr. İtil, "Bu tedaviler aşı yanıtı oluşmamış kişilerde Kovid-19'u tedavi etmek ya da şüpheli temaslıların korunmasında etkili olarak değerlendiriliyor. Yeni antivirallerin kullanılamadığı Kovid-19 hastalarında, temas öncesi uygulama özellikle hamilelerde sağ kalıma önemli katkı sağlayabilir ve tedarik edilmesi faydalı olabilir" diyerek sözlerini noktaladı.