Zihnimiz gelecek ve geçmiş arasında mekik dokurken, para enerjisi şimdide vardır. İleride para sahibi olmayı beklediğimiz ya da şunları yaparsam para gelir diyerek hareket ettiğimiz her an para enerjisini kendimizden uzaklaştırmış oluyoruz. Parayı kendimize çekmek kadar, nasıl kendimizden uzaklaştırmayacağımızı bilmek de bizleri mucize sonuçlara ulaştırabilir.
Para biz onu kovaladıkça bizden kaçar. Bu bir evren yasasıdır. Üzerine düştüğümüz, titizlendiğimiz her konuda evren enerjetik bir döngüye girer ve bizi o konudan uzaklaştırır. İlişkilerimizde de böyle değil midir? Yere göğe sığdıramadıklarımız bazen sebepsiz olarak bizden uzaklaşmaz mı? Her şey harika olsun diye çabaladıkça daha karmaşık bir hal almaz mı? İlişkimizde âşık olduğumuz, bizi mutlu eden anları pozitif algılarken, incindiğimiz anlarda negatif hissedebiliriz. Bu demek oluyor ki somut bir ilişkide de gözle görülmeyen frekanslarla birbirimize bağlıyız. İşte şimdi bu bilgiler doğrultusunda para enerjisini inceleyeceğiz ve hayatımıza nasıl dâhil edeceğimize bakacağız.
Para istemek yerine, parayı seçmek
İstemek, etrafa “bende yok” frekansı yayar. Evren dengesi, sözcüklerimizden daha çok yaydığımız frekansı ön plana alır. Örneğin “Bir bardak su istiyorum” dediğinizde suyunuz olmadığı anlaşılıyor değil mi? Birçok kişinin “Ben çok istiyorum ama olmuyor” dediğini duymuşsunuzdur. Her istiyorum dediğimizde para bir adım daha uzaklaşıyor. Peki, bunun yerine ne demeliyiz? “Parayı seçiyorum, kolaylıkla, kendiliğinden bana doğru gelmesini seçiyorum” diyebilirsiniz. Bunu birkaç kez tekrarladığınızda frekansınızın değiştiğini fark edersiniz. Üzerinizden bir özgüven, bir neşe, bir eminlik akar. İşte yaydığınız frekans değişti.
Enerjiyi serbest bırakmak
Peki, şunu duydunuz mu? “Tam istemekten vazgeçtim, neredeyse unuttum, derken birdenbire kendiliğinden oldu.” Ya da mucizeler beklemediğiniz anlarda gerçekleşir. Bunun gibi örnekler çoğaltılabilir. Bir seçim yaptığımızda frekansın yayılması için serbest bırakılmaya ihtiyacı vardır. Ne zaman olacağını sorgulamak, hemen olsun diye her an düşünmek enerjiyi sıkıştırır. Konuyu seçip akışa bıraktığımızda frekans serbestleşir. Unutmayın, başında beklediğiniz zaman çaydanlıktaki su bir türlü kaynamaz.
Parayla yerleri değiştirmek
Bir an düşünün, siz para olsanız kendinize gider misiniz? Para hakkında konuştuklarınızı hatırlayın. Onun için “kötü, bana gelmez, pis” vb. neler neler söylediniz. Siz, hakkınızda kötü düşünülen, olumsuz konuşulan yere mi, yoksa sevildiğiniz ve sizin için hoş şeyler söylenen yere mi gidersiniz? Parayla ilgili tüm olumsuz söylemleri bir kenara bırakıp aranızdaki ilişkiyi daha iyi bir hale getirme zamanı gelmedi mi?
Paraya yer açmak
Evren yasası gereği zaten dolu olan bir yeri dolduramazsınız. Hayatınızda neyi oluşturmayı seçiyorsanız onun için yer açmanız gerekmektedir. Paraya yer açabilmek içinse ilk yapmamız gereken çantalarımızı ve cüzdanlarımızı düzenlemektedir.
Farklı bir bakış açısını keşfetmek
Artık paranın söylemlerimizden ziyade içimizde var olan, etrafa yayılan frekansımıza cevap verdiğini biliyoruz. Her an bolluğu deneyimlemiyor olabilirsiniz. Yalnız şu an içinizde duygu dönüşümü başlattığınızda etrafınıza yaydığınız enerjetik alan değişeceği için cevap alma şekliniz ve cevap türü de alışılmışın dışında olacaktır. Kendinizi nasıl zengin hissedersiniz? Kendinizi bollukta hissetmek için neler yapabilirsiniz? Böyle hissetmenin parayla ilişiği yoktur. Etrafınızda mutlaka para akışı çok olmayan, ancak çok zengin duran, giydiğini yakıştıran, sohbet ederken dahi zenginliği hissettiren kimseler vardır. İşte bu, o kişilerin manyetik çekim alanıdır. Manyetik çekim alanı kişiye ekstra güç ekler. Kişi hiç zenginlikten söz etmeden zenginlik enerjisi yayabilir. Frekansımız yükseldikçe çevremize yüksek frekanslı olaylar ve kişiler çekeriz. Etrafımız yüksek enerjiyle dolarken düşük frekansa sahip olan negatif enerji, endişe gibi frekanslar bizden uzaklaşır.
Hayallerinizin ötesinde bolluk alanınızın olması ve yaşamınızdaki mucizeleri fark etmeniz dileğimle…
Sevgi Keleş
Kişisel Gelişim Dersleri Eğitmeni - Yazar