21.11.2013 - 17:23 | Son Güncellenme:
Kısırlık ile ilgili birçok önemli noktanın altını çizen Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Serdar Koç, “Çiftlerin düzenli ilişkisine rağmen(haftada 2 kez), 1 yıl içinde çocuk sahibi olamama durumunda kısırlıktan bahsediyoruz. Kısırlık ilk kez karşımıza çıkan bir durum olabildiği gibi daha önce çocuk sahibi olmuş çiftlerin tekrar çocuk sahibi olmak istediklerinde de karşılarına çıkabilecek bir durum olabilir ve bunu sekonder infertilite olarak adlandırıyoruz. Normal çiftlerde gebelik ilk 3 ay içinde yüzde 57 olasılıkla gerçekleşir.6. ayın sonunda bu oran yüzde 72, bir yılın sonunda ise yüzde 85’dir. Anlaşıldığı gibi 35 yaş altında bir kadın belli bir dönem gebe kalamasa da sabır gösterdiği taktirde amacına ulaşacaktır. Buradan da anlaşılacağı üzere her 100 çiftten 15’i kısırlık sorunu ile karşı karşıyadır.” dedi.
Kadınlarda kısırlık sebeplerini açıklayan Koç, “Bir gebeliğin oluşabilmsesi için erkeğin yumurtalarında üretilen sperm hücrelerinin kanallar vasıtasıyla penise ulaşması gerekir.Vajinaya gelen sperm hücreleri hızla rahim ağzını geçerek rahim boşluğuna,oradan da tüplere geçer.Spermler burada yumurtalık tarafından atılacak yumurtayı bekler ve yumurtlama işleminden sonra spermler ile döllenme gerçekleşir.Bu aşamaların herhangi bir yerinde bozukluk oluştuğunda kısırlık söz konusu olur.” diye konuştu.
Kadın kaynaklı kısırlığın en sık sebeplerinin başında yumurtlama bozuklukları geldiğini ifade eden Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Serdar Koç, şöyle konuştu:
“Polikistik over en sık yumurtlama kusuru yapan durumdur.Sebebi tam olarak bilinmemekle beraber genetik faktörler ve çevresel faktörler etkilidir.Adet düzensizliği,erkek tipi tüylenme,vücutta sivilcelerin ve yağlı cildin varlığı,çocuk sahibi olamama en önemli göstergelerdir.Ultrason ile bakıldığında yumurtalıklarda mercimek tanesini andıran onlarca kistin varlığı gözlenir.Genellikle hayatın gelecek periodunu da etkileyecek bu hastalık kronik seyirlidir. Yumurtalık rezervinin azalması veya tamamen bitmesi diğer bir yumurta üretememe sorunudur.Bu durum genetik kökenli olabileceği gibi edinsel de olabilir.40 yaş üstü anne olma isteği ise diğer bir sebeptir.42 yaşından önce yumurtalık rezervinin tamamen tükenmesi sonucu adet kesilme durumuna erken menopoz diyoruz.Genetik kökenli olduğunu düşündüğümüz bu durumu erteleyecek henüz bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır.Bu nedenle çağımızda yaygın olan bir slogan olan ‘çocuk da yaparım kariyer de’ bizleri oldukça ürkütmektedir.20’li yaşların doğurganlık için ideal yaşlar olduğu,35 yaşından sonra yumurtalık rezervinde azalma ile birlikte kalitede de azalmanın başlayacağı asla unutulmamalıdır.
Endometriozis rahim içinde bulunması gereken dokunun rahim dışında ki organlarda(yumurtalık,tüpler,karın zarı,bağırsak vb)yerleşmesiyle seyreden bir hastalıktır.Kısırlık sebebiyle başvuruda bulunan kadınların 40%’ında saptanan bu hastalığın tam olarak sebebi bilinmemektedir.Klasik olarak ağrı kesicilere yanıt vermeyen,bel ve bacağa yansıyan adet sancısı ve kısırlık bulguları ile seyreder.Adet sancısı normal adet sancısından farklı olarak adet dönemlerinin dışında da mevcuttur ve bu hastalar ilişki anında da ciddi sıkıntı yaşarlar.Endometriozis yumurtalığı tuttuğu zaman her ay adet kanaması ile birlikte yumurtalık içinde kan birikmeye başlar ve yumurtalık dokusu bu bölgeyi çevreleyerek kist oluşmasına sebep olur.Kist içinde beklemiş kan zamanla sıcak çikolatayı andıran renge büründüğü için oluşan bu kistlere çikolata kistleri denilmektedir.Kemirici bir hastalık olan endometiozis yumurtalık dokusuna zarar vererek yumurtalık rezervinin azalmasına ve yumurtalık kalitesinin düşmesine sebep olmaktadır. Cerrahi açıdan yetersiz kişiler tarafından yapılan yumurtalık operasyonları da yumurtalık rezervinin azalmasında önemli bir etkendir.Çoğu yumurtalık kisti zararsızdır,operasyon gerektirmez.Gereksiz yere yapılan kist operasyonları ve bu operasyon sırasında doku koruyucu cerrahiye dikkat etmemek maalesef yumurtalık rezervinde önemli kayıplara sebebiyet vermektedir ve bu olay geri dönüşümsüzdür.
Kadın kaynaklı kısırlığın diğer önemli sebebi tüplerin hasar görmesi yada tıkanmasıdır.Tarih de ilk başarılı olan tüp bebek uygulaması tüpleri kapalı olan bir hastaya uygulanmıştır.Tüplerin zarar görmesinde en önemli sebep enfeksiyondur. Son yıllarda cinsel özgürlüğün artması ile birlikte erken yaşta başlayan cinsellik ve partner sayısında artış tubal sebepli kısırlığın ön plana çıkmasına sebep olmuştur.Özellikle klamidya ve mikoplazma ajanları nedeniyle oluşan enfeksiyonlar ön plana çıkıp,bel soğukluğu,frengi gibi klasik enfeksiyonların önüne geçmiştir.Bu durumun önüne geçmek için tek partnerli hayat ve cinsellik sırasında prezervatif kullanımı alışkanlığı geliştirilmelidir.Patlamış apandisit ve diğer karın içi organların iltihabının genital organlara yayılması diğer bir sebeptir.Üreme organları üzerine yapılan cerrahi operasyonlar da tüplerin yapışıklığı için ayrı bir risk oluşturur.Bu nedenle gereksiz cerrahi den kaçınmak,operasyon şart ise laparoskopik yöntem olarak adlandırdığımız kapalı yöntemin her türlü genital organ cerrahisinde tercih edilmesi artık günümüz gerçeklerindendir.
Rahim kaynaklı kısırlık diğer bir problemdir.Bu sorunların başında rahim içi yapışıklık gelmektedir.Rahim içi enfeksiyon bir sebep olmakla birlikte,steril şartlara uyulmadan,gerekli cerrahi malzemeler kullanılmadan,aşırı derin uygulanan küretaj,yapışıklığın en önemli sebebidir.Küretajın bir doğum kontrol yöntemi olarak algılanarak sık olarak uygulanması da bir sebeptir.Myomlar diğer sık rastlanan problemlerdir.İyi huylu ur olan bu oluşumlar her zaman kısırlığa sebep olmazlar.Eğer myom 5 cm den büyük ise ve bebeğin yerleşeceği rahim zarının şeklinin bozulmasına sebebiyet veriyorsa opere edilmelidir.Myom rahim dışına doğru büyüyorsa laparoskopik yöntem ile,rahim içinden kaynaklanıyorsa histeroskopik yöntemle alınmalıdır,açık yöntem tercih edilmemelidir.Rahim içinden kaynaklanan polipler salgıladıkları bazı maddeler ile ve yer kaplayıcı özellikleri ile çocuk oluşmasında engel teşkil edebilir.Lekelenme tarzında adet düzensizliği ve sancılı adet belirtileri veren polipler histeroskopik yöntem eşliğinde direk gözlem altında alınmalıdırlar.Körlemesine yapılacak küretaj yöntemi eksik cerrahi sonuçları doğurabileceği gibi rahim zarının zedelenmesine sebep olabilir.Rahim içinde mevcut perde(septum) varlığında kısırlık söz konusu olabileceği gibi,tekrarlayan düşükler,erken doğumlar,şiddetli adet sancısı da ortaya çıkabilir.Deneyimli ellerde 10 dakikalık bir operasyon olan histeroskopi ile bu sorun tamamı ile ortadan kaldırılabilir.”
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Serdar Koç, erkeklerde kısırlık sebeplerini de şöyle açıkladı:
“Normal sperm sayısı 1 cc de 20 milyonun üzeri,hareketli sperm oranı 50%’nin üzeri,normal yapılı sperm oranı 4% ün üzeri olmalıdır.Sperm üretiminde bozukluk olduğunda problem ya sperm üretim kaynağı olan testislerde,ya oluşan spermin dış ortama taşınmasını sağlayan kanallarda,yada kanallarda taşınma sırsında maruz kalınan toksik maddelerden kaynaklanmaktadır.Sperm üretim bozukluğunda hormonal bozukluklar nadir sebeplerdir.Genellikle sperm üretimini kodlayan genlerde hangi sebeple olduğu bilinmeyen problemler başı çekmektedir.Bu sebepten ötürü sperm üretim bozukluklarını cerrahi yada medikal yöntemler ile düzeltmek pek mümkün olmamaktadır. Aşırı miktarda sigara,alkol,uyuşturucu tüketimi,kalp damar hastalıkları tedavisinde kullanılan ilaçlar,aşırı sıcak ortam(fırıncılar ve uzun yol şoförleri),şeker hastalığı gibi önlenebilir,nadir dış faktörler mevcuttur.Sağlıklı yaşam,stressiz ortam,doğal beslenme bazı durumlarda faydalı olabilir.
Erkek ve kadına uygulanması gereken tüm tahliller uygulandıktan sonra hala kısırlığı açıklayacak bir sebep bulamadığımız taktirde sebebi bilinmeyen infertilite’den bahsedilir.İnfertilite kliniğine başvuran her 100 hastanın 15 in de kesin sebep bulunamaz.Genellikle altta yatan sebep endometriozis yada erkek sperm üretiminde bir bozukluk olduğu düşünülür.Bu hastalarda bekle gör tedavisi uygulandığında aylık gebe kalma oranı 3% dür.3 yılın sonunda toplam gebelik oranı 40% dır.Bunun haricinde ovulasyon indüsiyonu +İ.U.İ.,yani aşılama yöntemi ilk tercih olabilir.3 aşılama uygulaması negatif sonuçlandığın da ise tüp bebek tedavisine geçilmelidir.
Erkek kaynaklı bir problemi kabaca ortaya koymak için SPERMİOGRAM testi yeterlidir.Sperm analizi kesinlikle bu konuda spesifikleşmiş laboratuvarlarda yapılmalıdır.Beklemiş olan meninin atılması sonrası,3-5 günlük cinsel perhizin ardından örnek verilmelidir.Tüplerin açık yada kapalı olup olmadığını,rahim de yer kaplayan bir lezyonun varlığını araştırmak amacıyla rahim filmi(H.S.G) uygulanmalıdır.Mevcut bir gebeliğin üzerine röntgen uygulama riskini kaldırmak amacıyla adet bittikten sonra 7 gün içinde uygulanmalıdır.Yumurtalıkların fonksiyonunu ortaya çıkarmak amacıyla yapılan hormonal analizler adet kanamasını ilk 3 günü içinde yapılmalıdır.Rutin uygulama da yer almasa da tüplerin,karın içi yapışıklıkların ve rahim içi bozuklukların ortaya çıkarılmasında laparoskopi ve histeroskopi altın standarttır.”