08.02.2019 - 10:29 | Son Güncellenme:
Duygu Bay / PembeNar Özel
Neden çiğ beslenme? Çiğ beslenmenin kedi ve köpeklere etkileri nelerdir?
Mamalar kedi ve köpekler için biyolojik olarak uygun değillerdir. Mamaların yüksek karbonhidrat ve şeker içermesi sindirim sistemlerinin gereksinimleri aksine ağız ve dişlerine yapışırken, midelerinde gerektiğinden çok daha uzun bir süre (12 ila 24 saat) kalarak hazım problemleri yaratır. Tüylü dostlarımızın sindirim sistemlerinin bütününü incelediğimizde ağız yapıları çiğ et ve kemiği parçalayabilirken, yüksek asit bulunduran mideleri çok hızlı (2-6 saat) bir hazım gerçekleştirir. Dolayısıyla gerçek et ve kemik yemeyen kedi ve köpeklerde önce ağız sağlığı bozulur, sonra sindirim sistemi çöker ve en sonunda da bütün hastalıkların yer edebileceği bir vücut ortamı oluşur.
Son zamanlarda artan deri hastalıkları, karaciğer ve böbrek yetmezliği, kanser ve sebebi bilinmeyen ani ölümler beslenme düzeniyle yakından ilişkilidir. Biyolojilerine uygun çiğ yiyeceklerle beslenen kedi ve köpeklerde ise hastalıkların oluşmasına ortam yaratmayan vücutları sayesinde ömürleri son dönemlerde gözlemlediğimiz 5-6 yılın çok ötesine geçerek 20-30 yaşına kadar uzayabilir. Konu hakkında 30 yılı aşkın süredir binlerce kedi ve köpek vakasında iyileştirme gerçekleştiren Thomas Sandberg’ün çalışmaları incelenmelidir. Biz Raw For Us olarak memleketimizde benzer bir bilimsel çalışmanın yapılması için fon ayırmaya başladık.
Çiğ beslenmenin en önce gözlemlenen etkileri iyileşen deri yapısı, azalan vücut kokusu, temizlenen dişler, küçülen dışkı ve artan yaşama sevincidir. Uzun vadedeki etkileri ise güçlenen bağışıklık, sağlamlaşan kemikler ve sıkıntıların en aza indiği sağlıklı yaşlanma sürecidir. Kişisel olarak eklemek istediğim, sizlere de ilham olacağını düşündüğüm deneyimim kronik cilt hastalığı yaşayan Julio'mun hikayesidir. Her gün yedirdiğim mama konusunda her zaman şüphe duymuştum. Son kullanma tarihi yılları bulan mamaların yavrularımı nasıl etkilediğini bilemiyordum. Cesar Millan'ın baş eğitmeni ve yakın dostum köpek davranış uzmanı Cheri Lucas'ın yönlendirmesiyle çiğ beslenmeye geçtikten sonra tüm vücudu yara bere olan, üç boyunca farklı ilaç ve mamalarla tedavi sürecinde başarı göstermeyen dostumda 48 saat içerisinde mucizeye tanık oldum. Evimde beraber yaşadığım tüylü dostlarımla hayatımızı en iyi anlamda alt üst eden bir düzene geçiş yaptım. Mucizesine o kadar inandım ki, bu işi kurdum.
Kediler ve köpekler için haftalık beslenme programı neler içeriyor? Kedi ve köpeğimizi ne sıklıkla beslemeliyiz?
Raw For Us’ta kedi ve köpek dostlarımız için donuk ve kuru formda tam ve dengeli çiğ mamalar hazırlamaktayız. Geleneksel çiğ beslenme adını verdiğimiz donuk ürünler şimdilik yalnızca İstanbul içine servis edilir. 2 haftalık veya 4 haftalık paketler şirketimize ait donduruculu aracımızla dostlarımıza düzenli olarak ulaştırılır. Seçiminize göre %30 veya %90 tavuk veya kuzu etiyle günlük porsiyonlarda hazırlanmış öğünler dostumuzun beslenme düzenine göre tek seferde veya 2-3 parçaya bölünerek yedirilebilir. Erişkin kedi ve köpeklerin günde bir kere beslenmesi yaygın bir uygulamadır. 5 kilogramın altında küçük köpek dostlarımızdaki yüksek enerji sarfiyatı onların günde iki veya üç defa yemesini gerektirebilir. Yavru kedi ve köpekler için de aynısı geçerlidir. Kişiye özel beslenme önerilerini Veteriner Hekimimiz doğrudan dostlarımızla görüşmektedir. İkinci ürün grubumuz ise donuk ortamda nemi alınmış freeze-dried çiğ ürünlerdir. Ketojenik Mama ve %100 et ödül mamaları bu gruptadır.
Ketojenik mama nedir?
Ketojenik mama, Amerika’da KetoPet Sanctuary adındaki araştırma ve uygulama merkezinde kedi ve köpeklerin kanser tedavisinde kullanılan formülden esinlenerek hazırladığımız olağanüstü bir besin grubudur. Protein ve yağ dengesinin hassasiyetle korunduğu formülün vücudu yağ yakmaya yönelterek iyileşme sağladığı gözlemlenmiştir. Henüz şirketimize ait bilimsel bir çalışma olmamasıyla birlikte, 15 yaşında Tekirdağ’daki bir köyden sahiplenmiş olduğum kangal köpeğim Boris’te çıkan tümörün iyileştirilmesini bu formülle gerçekleştirdiğimi çok kez dile getirdim. İdrar yolu, solunum yolu, bağırsak yolu problemleri olan dostlarımızla birlikte kanser tedavisi gören dostlarımızı da Ketojenik Mama’mıza yönlendirmemiz bu sebeptendir. Tavuk veya dana eti kullanılarak faydalı sebze ve gıda bileşenleriyle hazırlanan Ketojenik Mama pişirilmeden nemi alınarak kurutulur. Çiğ özelliği taşıyan kuru formdaki bu mama, çoğu dostumuzun alışkın olduğu kuru mamaya doku olarak daha benzer olması sebebiyle iştahsız, seçici ve donuk çiğ beslenmeye geçişi zor olan dostlarımıza da önerilir.
Kuru mamalar kedi ve köpeklerde hangi tehlikeleri yaratıyor?
Bugün gördüğümüz kuru ve yaş mamaların üretimi 100 yıl önce başlamıştır. İkinci dünya savaşı sonrası ekonomik güçlükler yaşanırken hem üretimdeki artıkları tekrardan piyasaya döndürmek hem de savaş sonrası et tüketimi azalan ailelerin önceden evden çıkan artık etlerle besledikleri evcil hayvanlarının bakımını pratik ve ucuz hale getirmek amacına dayanır. Yıllar içinde içeriklerine göre sınıflandırılan bir çok mama markası doğmuştur. Tüketici olarak farkında olmadığımız bir hakikat, farklı markadaki mamaların birkaç küresel şirketin çatısı altında olduğudur. Bu çatı şirketler evcil hayvan ihtiyaçları alanında uzmanlaşmaktan öte geniş çaplı faaliyet alanlarına sahip yatırım kapasitesi yüksek şirketlerdir. Evcil hayvan mamasının tarihçesi hakkında çok daha geniş bir bilgiye Netflix'te yayınlanan Pet Fooled belgeselini izleyerek sahip olabilirsiniz.
Etobur hayvanlar sağlıklı olmak için gerçek et ve kemiğe ihtiyaç duyarlar. Kuru ve yaş mamalarda et ve kemik kullanılmaksızın, protein değerlerinin yüksek görünmesi amacıyla bitkisel takviyeler kullanılır. Bir çoğunda gerçek et yerine de İngilizcesi "meal" olan unlar kullanılır. Bu unlar çiftliklerden, üretim tesislerinden, barınaklardan ve farklı endüstriyel kaynaklardan toplanan ölü ve hastalık taşıyabilecek hayvanların ekstrüzyon adı verilen bir prosesle yüksek ısı ve yüksek basınç altında mikrobiyolojik olarak temizliği sağlanarak elde edilir. Mikrobiyolojik güvenlik sağlanmak istenirken, besin değerleri ve nem sıfırlanır. Dünyadaki bütün canlıların fiziksel olarak sağlıklı olmaları yüksek oranda nem içeren, besin emilimi yüksek içerikler tüketmelerine müthiş bir hassasiyetle bağlıdır. Bu anlamda kuru mamalara göre yaş mamalar nem içeriğine bağlı olarak daha sağlıklıdır fakat içeriklerindeki et görünümlü lokmalar da masum değildir.
Çiğ beslenmeye geçiş sürecinde nelere dikkat etmeliyiz?
Kedi ve köpek dostlarımızın çiğ beslenmeye geçiş süreci farklılık gösterebilir. Irkları, önceki beslenme düzenleri, bağışıklık durumları ve yaşlarına göre tüylü dostlarımız çiğ besinlerle ilk tanışmalarında değişik tavırlar sergileyebilir. Köpekler kedilere nazaran çok daha rahat alışabiliyor. Kediler ise alıştıkları sentetik aroma ve karbonhidratlara bağımlılık gösterebiliyor. Bu anlamda ev sahiplerinin yani bakıcı insanlarının sevgi dolu bir annenin istikrarlı disipliniyle hareket ederek dostlarının yaşamlarını iyi yönde değiştirmeleri adına kararlı bir tavır sergilemeleri gerekiyor. En sevdikleri, önceden alıştıkları yiyeceklerle karıştırarak alıştırma başarılı oluyor.
Diğer bir öneri ise, alıştırma sürecinde çiğ mamaları iki dakikayı geçmeyecek şekilde ocakta pişirerek ve giderek pişirme seviyesini azaltarak geçişi sağlamak. Beraber yaşadığım ve baktığım sayıları yirmiyi aşkın kedi ve köpekte farklı geçişler gözlemledim. Altını çizeceğim nokta hepsinde başarılı şekilde geçişi yapmış olduğumdur. En önemlisi insanın dostu için çiğ beslenmenin taşıdığı önemin farkında olması ve yaptığı iyiliğin bilincinde ısrarla devam etmesidir.
Kedi ve köpekler dışarıdan besin takviyesi almalı mı?
Sağlıklı bünyelerdeki dostlarımızın tam ve dengeli çiğ beslenme menüleri yedikleri sürece dışarıdan besin takviyesi almalarına gerek yoktur. Kedi ve köpekler için en önemli olan vitamin, mineral ve yağ asitleri Raw For Us menülerinde gerekli oranlarda gerçek gıdaların içeriğiyle sağlanmaktadır. Farklı kuru veya yaş mamalarla beslenen veya sağlık problemleri olan kedi ve köpek dostlarımızın ise yumurta, balık, zeytinyağı, zerdeçal ve farklı sebzelerle takviye edilmesi önem taşır.
Kedi veya köpeğimizin doğru beslenip beslenmediğini nasıl anlarız? Doğru beslenmediğine dair belirtiler nelerdir?
Enerjisi düşük, tüy dökmenin normal karşılandığı belirli dönemler dışında sürekli olarak tüy döken, ağrısı olan, yürümekte zorlanan, obsesif bir şekilde kaşınan, vücutlarını ısırma davranışları gösteren, patilerinde ve kulaklarında yaralar olan, nefes darlığı ve kalp çarpıntısı yaşayan dostlarımızın doğru beslenmediği bir gerçektir. Bu gibi belirtiler, doğalarına uygun gerçek yiyeceklere geçiş yapıldığı takdirde büyük çoğunlukla gözlemlenemeyecektir. Önceden de belirttiğim gibi çiğ beslenmenin iyileştirici etkilerini bilimsel verilere dayandırmak üzere çalışmalarımız sürmektedir. Yurtdışındaki çalışmalar evcil hayvan bakıcısı insanlar tarafından takip edilmelidir. Sorumluluk aldığımız ve araştırma yaptığımız sürece gerçeğe ulaşmamız hiç de zor değildir.