02.01.2015 - 10:42 | Son Güncellenme:
Katarakt sorunu yaşayan kişiler de görüntü sanki buğulanmış bir cam ya da bir tülün arkasından bakıyormuş gibi bozulur. Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Emrullah Taşındı, katarakt hastalığının, sanılanın aksine yalnızca ileri yaşta değil, her yaşta görülebildiğine dikkat çekiyor. Doç. Dr. Emrullah Taşındı ‘’Katarakt göz içindeki lensin saydamlığını kaybederek opak bir görünüm almasıdır. Hastanın yakın ve uzak görmesinde azalma ile belirti verir. Hastalık, gözlük kullanımı ya da ilaçla tedavi edilemez. Oluşmuş bir kataraktın tek tedavisi ameliyattır’’ dedi.
Katarakt her yaşta görülebilir
Kataraktın birçok tipi vardır. Özellikle diyabet gibi metabolik hastalıklar, kortizonlu ilaçların uzun süreli kullanımı, ani darbeler, doğuştan gelişen bir takım nedenler bu sebeplerden bazıları. Katarakt en sık yaşa bağlı ortaya çıkar. Görmeyi sağlayan, lensin opaklaşmasının durumuna göre hastalar önceleri uzak ya da yakın görme bozukluğundan şikayet eder. Opaklaşma arttıkça hem uzak hem de yakını görme, hastanın sosyal yaşantısını rahatsız edecek şekilde azalır. Katarakt, görmede azalmaya bağlı olarak ışığa hassasiyet, renklerde soluklaşma ve sararma, gece görüşünde bozulma, çift görme ve buna bağlı olarak gelişen okuma zorluğu gibi belirtiler verir. Bu durum kişinin günlük ve sosyal yaşantısını çok ciddi şekilde etkiler.
Ameliyatta dikiş yok
Günümüzde en gelişmiş yöntem olarak uygulanan fakoemülsifikasyon yöntemiyle yapılan katarakt ameliyatlarında, kesifleşen lens tabakası arka kapsülü korunarak ultrasonografik dalgalar yardımıyla parçalanıp alınarak, göz içi lensleri yerleştiriliyor. Bu yöntemin avantajı, küçük bir korneal kesiden tüm ameliyatın gerçekleştirilmesi ve göze dikiş konulmuyor. Böylece gözde dikişe bağlı astigmatizma oluşmadığından hasta fonksiyonel görmeye çok kısa bir sürede kavuşuyor. Hastalar ameliyattan hemen sonra sosyal yaşantısını normal olarak sürdürebiliyor. Bu teknikle kişinin görmesini engellemeye başladıktan sonra, görme tamamıyla kapanmadan ameliyat yapılabiliyor. Günümüzde kişilerin aktivitelerinin artması kataraktı olan kişilerin daha kısa sürelerde günlük yaşamlarına dönmelerini gerektiriyor. Fakoemülsifikasyon yöntemi, şu anda gelişmiş ülkelerde en yaygın kullanılan yöntemdir. İyileşme süresinin kısa olması, ameliyat sonrası astigmatizma problemlerinin olmaması, enfeksiyon riskinin düşük olması başarılı bir ameliyat kadar, ameliyat sonrası iyi görmede çok önemlidir. Bu nedenle göz içine konulacak merceğin cinsi ve kalitesi sonucu oldukça etkiliyor.
Ameliyat sonrası dikkat
Katarakt ameliyatı gece yatış gerektiren bir ameliyat değil. Hasta aynı gün taburcu ediliyor. 24 saat sonra göz bandajı açılıyor ve 48 saat içinde normal hayatına dönüş yapabiliyor. Bu süre içinde göze aşırı baskı yapılmaması, gelebilecek darbelerden kaçınılması gerekiyor. Ameliyat sonrası doktorun 2-4 hafta arasında gözlük ihtiyacına göre reçeteyi düzenlenmesi önemli. Katarakt ameliyatı olan kişiler 6-8 ay arasında düzenli olarak göz muayeneleri aksatmamalı.