29.10.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bir kişi tarafından gerçekleştirilen dünyanın en pahalı cinayet soruşturması sonunda tamamlandı... İki yılını, 19’uncu yüzyılın sonlarında İngiltere’nin başkenti Londra’da 5 fahişeyi öldürerek kente korku salan gizemli katil ‘Karındeşen Jack’in (Jack the Ripper) kimliğini bulmaya adayan multimilyoner Amerikalı yazar Patricia Cornwell, ‘Karındeşen Jack’in dönemin önemli ressamlarından Walter Sickert olduğunu tespit etti.
‘Yüzde 100 eminim’
Cornwell, Karındeşen’i bulmak uğruna servetinden 2 milyon sterlini harcadı; Amerika ile İngiltere arasında mekik dokudu... Patricia Cornwell, Karındeşen’in cinayetlerinin ardından polise gönderdiği mektuplara bıraktığı DNA’larla, ressam Sickert’in eserlerinden aldığı DNA örneklerini karşılaştırarak gizemli katilin kimliğini tespit etti.
İddialarını önümüzdeki hafta yayınlanacak "Bir katilin portresi: Karındeşen Jack - Dava kapandı" isimli kitabında detaylandıran Cornwell, ressam Sickert’in ‘Karındeşen’ olduğundan yüzde 100 emin olduğunu söylüyor.
DNA’yla çözdü
Tarihin en gizemli seri katillerinden olan ‘Karındeşen Jack’in kimliğini tespit edebilmek için geniş bir ekip kuran Cornwell, araştırmasını Sickert’a ait eşyalardan ve eserlerden aldığı DNA örneklerini, katilin polise gönderdiği mektuplardaki DNA izleriyle karşılaştırarak tamamladı: Sonuç "Karındeşen Jack" = Walter Sickert olarak biçimlendi.
Sickert, cinayetlerin Londra’yı sarstığı 1888’de ‘Karındeşen Jack’in kanlı eylemlerini çağrıştıran bazı tablolara da imza atmıştı. Ünlü ressamın baba baskısı altında bir çocukluk geçirmesi, bu yüzden korkak ve takıntılı biri olması Cornwall’e göre, Sickert’ı ‘Karındeşen Jack’liğe iten nedenlerin başında geliyor. Sickert’ın iktidarsızlığı ve yaptığı üç evliliğe rağmen çocuğunun olmamasının da ressamın fahişeleri öldürerek tatmine iten nedenlerden biri olduğu öne sürülüyor.