29.03.2022 - 15:21 | Son Güncellenme:
Temel işlevi toksinleri uzaklaştırmak ve gıda besinleri işlemek olan karaciğer, vücudun en büyük iç organı ve 6 ayda bir olmak üzere kendini yenileme özelliğine sahip olan organ olarak biliniyor. Karaciğer yağlanmasının toplumda görülme sıklığı kesin olmamakla birlikte her 10 insandan birinde görüldüğü düşünülüyor. Halk arasında sarılık ya da hepatit olarak adlandırılan durum, karaciğer iltihaplanması, karaciğer yağlanmasına bağlı görülmektedir. Karaciğer yağlanması hiperlipidemi yani yüksek kolesterol seviyelerinde, buna bağlı insülin direnci durumunda ve obezite hastalarında sık görülüyor.
Bel çevresinin yağlanmasına dikkat!
Bel çevresinin yağlanması başta hayati öneme sahip organlardan kalp olmak üzere karaciğeri de olumsuz etkiliyor. Sinsice ilerleyen karaciğer iltihaplanması çoğu zaman belirti vermiyor. Bazı ilaçlar ve toksinler karaciğer yağlanmasına neden olabiliyor. Bundan dolayı hekim gözetimi ve onayı olmadan ilaç alınmamalı. Nadiren, yorgunluk, halsizlik hissi ve sağ üst karın bölgesinde belirsiz bir rahatsızlık olan kişilerde alkolsüz yağlı karaciğer tablosu görülüyor. Karaciğer yağlanması durumunda karaciğer normal rutininde çalışır ve herhangi bir belirti görülmüyor. Ancak karaciğer yağlanması karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanserine kadar ilerleyebiliyor.
Karaciğer yağlanması belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Sarı bir cilt tonu, bacak şişliği, karın şişliği, mide bulantısı, iştahsızlık, yorgunluk, zihin karışıklığı, karın ağrısı.
Akdeniz tipi beslenme öneriliyor
Karaciğer yağlanmasının en ciddi komplikasyonu karaciğer sirozu olarak biliniyor. Erken dönemde tedavi gerektiren karaciğer yağlanması, zaman içerisinde ilerleyerek yaş ve diyabet faktörüne bağlı siroz geliştirme olasılığını artırıyor. Karaciğer yağlanması sıklıkla metabolik sendrom ile seyrediyor. Metabolik sendrom da kalp hastalığı, kalp krizi için yüksek risk barındırıyor. Bu rahatsızlıkta uzman hekim desteği ile kilo verme; obezite, insülin direnci ve hiperlipidemi gibi durumların kontrol altına alınması ile iyileşme sağlanabiliyor.
Karaciğer yağlanması için Akdeniz tipi beslenme şekli öneriliyor. Taze meyve, sebze, balık, tahıl ve sağlıklı yağ tüketimini ön plana çıkaran Akdeniz tipi beslenme biçimi karaciğer yağlanması riskini azaltarak vücudun ihtiyaç duyduğu zengin protein, vitamin ve minerallerin bazı belirli besinler üzerinden karşılanmasını sağlıyor. Beslenme biçimi değişikliği ve düzenli olarak yapılacak egzersizler ile karaciğer yağlanması riskini azaltmak ve korunmak mümkün olabiliyor.