28.04.2021 - 12:40 | Son Güncellenme:
Kanser tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya genelinde görülen kanserlerle benzerlik taşıyan ülkemizde; erkeklerde en çok prostat, akciğer ve kolorektal kanserler, kadınlarda ise meme, akciğer ve kolorektal kanserler sık görülmektedir. Bununla birlikte mide ve yemek borusu gibi üst sindirim sistemi kanserlerinin daha sık izlenmesi ve meme kanseri görülme yaşının daha genç olması gibi ülkemize ait farklılıklar bulunmaktadır.
Kanser hastalığı koronavirüs riskini artırıyor
Mart 2020 itibari ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi olarak kabul edilen Kovid-19 salgınının hayatımızın tüm alanlarında olduğu gibi sağlık anlamında da olumsuz etkileri yaşanmaktadır. İleri yaşlı, diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler ve otoimmün hastalığı olan hastalar başta olmak üzere ek hastalıklar da Kovid-19 riskini artırmaktadır. Kanser hastaları da koronavirüs riskinin en fazla hissedildiği grubu oluşturmaktadır. Kovid-19 enfeksiyonu kanser hastalarında özellikle ileri yaşta, kemoterapi alan, metastatik kanseri olan ve genel durumu düşkün hastalarda daha kötü seyretmektedir.
Kanser hastaları Kovid-19 aşısını mutlaka yaptırmalı
Kanser hastalarının korunması anlamında onaylanmış Kovid-19 aşılarını yaptırmaları yüksek öncelikle önerilmektedir. Onkoloji kılavuzlarında kanser hastaları için hangi aşıya ulaşabilirse en kısa sürede aşılama yapılması tavsiye edilmektedir.
Aktif tedavi alan hastalar bir süre iş yaşamından uzak kalmalı
Kanser hastaları pandemi döneminde, toplumsal ve kişisel önlemlerine dikkat etmelidir. Aktif tedavi döneminde olan ve özellikle kemoterapi alan hastaların iş yaşamlarına mümkünse devam etmemeleri önerilmektedir. Tedavilerini tamamlamış, izlemde olan hastalar ise kontrollü bir şekilde çalışmaları için değerlendirilebilir.
Pandemi sebebiyle doktor kontrollerinizi ertelemeyin
Kovid-19 sebebiyle özellikle onkoloji pratiğinde hastaların tarama ve tanısal testleri ertelenmekte, kanser tanısı ve tedavisinde önemli gecikmeler yaşanmaktadır. Hastalar pandemi riski nedeni ile şikayetlerini bekletmekte, sağlık merkezlerine başvurmamaktalar. Bununla beraber sağlık merkezlerinde Kovid-19 riski sebebiyle tanısal tetkikler ve cerrahiler ertelenmektedir. Bu bekleme dönemi hastalarda tanı evresini geciktirmekte ve bir grup kanser hastası tam şifa (küratif) tedavi şansını kaybetmektedir. Kanser tanısı almış hastalarda ise tedavide yaşanan gecikme ve değişiklikler, olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Hastaların pandemi döneminde uygun önlemlerin alındığı merkezlerde ve kendi kişisel önlemlerine dikkat ederek gerekli testlerini yaptırmaları ve tedavilerine devam etmeleri hayati önem taşımaktadır.
Bununla birlikte Kovid-19 değerlendirmesi için fazla sayıda çekilen akciğer tomografisinin tesadüfi saptanan akciğer kanseri tanısını da arttırması beklentiler arasında yer almaktadır.
Tedavinin gecikmesi olumsuz sonuçlar doğurur
Onkoloji klinikleri pandemi açısından gerekli tüm önlemleri alarak uygulamalarına devam etmektedir. Onkoloji hekimleri Kovid-19 döneminde hastaların tedavilerine hastanın ve hastalığın ciddiyetini değerlendirip düzenlemeler yapmaktadırlar. Tedavi tercihinde mümkün oldukça ağızda (oral) tedaviler tercih edilip hastane ziyaretleri azaltılmaya çalışılmaktadır. Her ne kadar pandemi riski olsa da onkolojik hastalıklar ve hastalarımızda bu dönemde yaşanan gecikmeler ciddi olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
Şikayetlerinizi ciddiye alın
Pandemi sürecinde kişilerin fiziksel ve ruhsal olarak günlük düzeni dışında gelişen yeni belirtileri mutlaka dikkate alması gerekmektedir. Özellikle kilo kaybı, artan ve kötüleşen öksürük, nefes darlığı ve dışkılama alışkanlığında değişme olmak üzere tüm şikayetler konusunda dikkatli olunması ve en kısa sürede bir sağlık merkezine başvurulması önem taşımaktadır.