Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Otomobil sektörü insan hayatını kolaylaştırmak ve daha güvenli bir sürüş için en ideal taşıtı ortaya koymak adına her geçen gün daha farklı bir yenilikle karşımıza çıkıyor. Bu yeniliklerin en popüler olanı ise otomobil sektöründe yeni bir çağ başlatan elektrikli araçlar. Çevreye duyarlı ve insan hayatını kolaylaştıran elektrikli araçlarla ilgili yeni bir konu uzun süredir gündemden düşmüyor. Elektrikli araçların kullanımı her geçen gün daha da yaygınlaşırken acaba bu araçların kalp pili ve defibrilatör gibi kardiyak cihazlara sahip bireyler üzerinde nasıl bir etki yaratıyor? Elektrikli araçlar yaydığı elektromanyetik dalgalar sebebiyle kardiyak cihazlı kişiler için tehlikeli olabilir mi? Bu araçların, kalp pili ya da defibrilatör takılı kişilerde olumsuz etkiler yaratabileceği düşüncesi hâkim olsa da bu konuyla ilgili bazı araştırmalar yapıldı. Uzman isim sonuçları tek tek değerlendirdi.
ELEKTRİKLİ OTOMOBİL KULLANABİLİRLER Mİ?
Kalp pilleri ve defibrilatörler kalp ritmi bozuklukları veya kalp yetmezliği olan hastaları tedavi etmek için kullanılan cihazlardır. Araştırmacılar, kalp pili ile ortalama yaşam süresinin 8,5 yıl olduğunu göz önünde bulundurarak dünya çapında kalp pili takan kişi sayısının 8 milyon ile 12 milyon civarında olmasının muhtemel olduğunu belirtiyor.
Elektrikli araç kullanımının hızla yaygınlaştığı günlerde bu araçların kalp pili ve defibrilatör gibi kardiyak cihazlara sahip bireyler üzerinde nasıl bir etki yarattığı son zamanların en popüler konularından biriydi. Araçların kardiyak cihazlı kişiler için tehlike arz edip etmediği oldukça önemli. Yüksek elektromanyetik dalgalar yayan bu cihazlar kalp pili ve defibrilatör kullanan kişiler için tehlikeli görülüyordu. Araştırmacılar bu konuyu netleştirmek için düğmeye bastı ve Barselona'daki Avrupa Kalp Ritmi Derneği (EHRA) tarafından araştırma başlatıldı ve 130 kişi üzerinde bir çalışma yaptı.
130 HASTA ÜZERİNDE İNCELEME YAPILDI
Elektrikli araçların şarj süresini kısaltmak için 350 kW'a kadar güç sağlayan yüksek güçlü şarj cihazları geliştirildi. Yeni şarj cihazları daha yüksek güç iletimi sağlayan DC (doğru akım) kullanırken, eski veya ev tipi şarj cihazları AC (alternatif akım) kullanır. Daha yüksek bir şarj akımıyla daha güçlü bir manyetik alan ve daha yüksek bir elektromanyetik girişim riski olabilir ve bu da bir kalp pilinin ritmi durdurmasına veya bir defibrilatörün uygunsuz bir şekilde ağrılı şok tedavisi vermesine neden olabilir.
Kalp pili veya defibrilatör takan 130 hastanın ortalama yaşı 59'du ve yüzde 21'i kadındı. Çalışma sırasında yüksek güçte şarj edebilen, halka açık dört adet tamamen elektrikli araç kullanıldı. Ancak araştırmacılar, bu araçların 350 kW'lık maksimum şarjı alamadıklarını belirttiler. Gelecekteki elektrikli araçların en yüksek şarjı alma olasılığı yüksek olduğundan, araştırmacılar ayrıca yüksek güçteki şarj cihazlarından 350 kW çekebilen bir test aracı kullandılar.
Katılımcıların kardiyak cihazları elektromanyetik girişimin tespitini optimize edecek şekilde programlandı. Daha sonra, elektromanyetik girişim olasılığını en üst düzeye çıkarmak için şarj kablosunu doğrudan kardiyak cihazlarının üzerine yerleştirerek her arabayı fişe takmaları ve şarj etmeleri istendi. Hastalar, kalp pili tedavisinin sağlanamaması veya anormal derecede hızlı kalp ritimlerinin uygunsuz şekilde algılanması gibi kardiyak cihazlarında herhangi bir arıza olup olmadığı açısından izlendi. Ayrıca arabalar şarj edildikten sonra kardiyak cihazlar programlamalarında herhangi bir değişiklik veya hasar olup olmadığı kontrol edildi.
HERHANGİ BİR OLUMSUZLUK GÖZLEMLENMEDİ
Araştırmacılar elektromanyetik girişimden kaynaklanan herhangi bir olumsuz olay gözlemlemedi ve bu şekilde toplam 561 şarj gerçekleştirildi. Özellikle kalp pillerinde kalp ritminin engellenmesi veya defibrilatörlü hastalarda ağrılı şok tedavisine yol açabilecek hızlı aritmilerin uygunsuz tespitin olmadığını bildirdi. Bu çalışma, elektromanyetik girişim olasılığını en üst düzeye çıkarmak için en kötü durum senaryosu olarak tasarlanmıştı ve buna rağmen yüksek güçlü şarj cihazlarının kullanımı sırasında klinik olarak ilgili bir elektromanyetik girişim veya cihaz arızası bulanamamıştı. Bu da kardiyak cihaz kullanan hastalar için elektrikli araç kullanımına ilişkin hiçbir kısıtlama getirilmemesi gerektiğini gösteriyordu.
Çalışmada elektrikli araçlar için ev tipi şarj cihazlarından ziyade yüksek güçlü şarj teknolojisine odaklanılmıştı. Ancak uzmanlar ev tipi şarj cihazlarıyla da ilgili bir açıklamada bulundu. Alman Kalp Merkezi'nden Dr. Carsten Lennerz "Ev tipi şarj cihazları daha küçük bir akım kullanır ve farklı bir manyetik alan üretir. Otomobili evde şarj etmek, şarj kablosunun yanında uzun süre kalmamak gibi mantıklı önlemlerle muhtemelen güvenli olacaktır" dedi.
'RİSK SON DERECE DÜŞÜK OLDUĞU İÇİN GÜVENDELER'
Konuyu derinlemesine incelemek adına biz de Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emrah Ermiş'e danıştık. Elektrikli araçlar kalp pili veya defibrilatörü olan kişiler için güvenli mi? Doç. Dr. Ermiş"Son zamanlarda elektrikli araçlar için 350 kW’a kadar güçlü ve böylece daha kısa sürede sarj imkanı sağlayan istasyonlar geliştirildi. Bu durum daha yüksek bir şarj akımı ve daha güçlü bir manyetik alan oluşmasına neden oldu. Kalp pili ya da defibrilatörü (ICD) olan kişilerin bu araçları kullanırken, seyahat durumlarında ya da araç şarj edilirken yanlarında durduklarında olası bir zararlı bir durumun varlığıYLA ilgili hem şarj ünite ve araçlar tarafında hem de medikal tarafında herhangi bir resmi bir öneri bulunmuyor. Bu durum da gün geçtikçe hem ülkemizde hem de dünyada kullanımı hızla artmakta olan elektrikli araç kullanan bu kişilerde kaygıya neden oluyor" ifadelerini kullandı.
Yakın zamanda Avrupa Kalp Ritmi Derneği tarafından 130 kişi üzerinde yapılan çalışmayı bir kez daha hatırlatan Doç. Dr. Ermiş, "Elektrikli araçların kullanımına ilişkin kalp pilleri bulunan hastalar açısından herhangi bir kısıtlama olmayıp ister yüksek güçlü şarj cihazlarıyla şarj ederlerken ister arabalarının içinde otururken kalp pilleri ya da defibrilatörlerinde sorun olma riski son derece düşük olduğu için güvende oldukları belirlendi" açıklamasında bulundu.
MR VE X-RAY DIŞINDA ENDİŞEYE GEREK YOK
Değişen dünyamızda teknolojinin de ilerlemesiyle manyetik alana ve elektrik yüklü alanlarda bulunma olasılığımız da günden güne artıyor. Elektrikli araç kullanımı konusundaki kafa karışıklığı bir nebze de olsun ortadan kalkmış durumda. Ancak yalnızca elektrikli otomobil değil manyetik alana maruz kaldığımız her yerde her alanda kalp pili ve defibrilatörü olan kişiler için yaşamın zorlaşacağı yorumu yapılabilir mi?
Doç. Dr. Ermiş, "Pil hastalarının özellikle manyetik alanın şiddetli bulunduğu MR görüntülemelerinden önce kalp pillerinin MR moduna alınması gerektiğini bilmeleri gerekir. Onun dışında endişe edecekleri bir durum yoktur. Tabii X-ray cihazlarından geçerken cihaz uyarı verebilir, bunun için de pil kartlarını göstermeleri yeterli" diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Tiyatro sanatçısı Naşit Özcan'dan gelen son dakika haberi sevenlerini üzdü. Instagram hesabından yapılan paylaşımda bilincinin bulanık olduğu belirtildi.