30.12.2013 - 09:47 | Son Güncellenme:
Medical Park Samsun Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Abdullah Açıkgöz, genital hijyen kuralları ile ilgili uyarıda bulunarak, "Kadınlarda tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonundan korunmada belki de en etkili yöntem genital hijyene dikkat etmek ve genital hijyeni sağlamak adına doğru olarak bilinen yanlışları yapmamaktır" dedi.
Medical Park Samsun Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Abdullah Açıkgöz, “Genital hijyen kuralları” hakkında bilgi verdi. Dr. Açıkgöz “Vajina kendini sürekli yenileyen bir organdır. Bu nedenle vajinanın içine bu maddelerin sokularak "temizlik" yapılmaya çalışılması anlamsızdır ve vajinanın laktobasil-asitortamının zarar görmesine neden olabilir. Bu ürünlerle dış genital bölgenizi temizlemeniz de bir sakınca yoktur. Genital bölgenin gereğinden fazla yıkanarak hijyen sağlanmaya çalışılması vajinanın laktobasil-asitortamının zarar görmesine katkıda bulunabilir. Tuvalet sonrası temizlikte temizliğin önden arkaya (vajinadan anüse doğru yapılması) çok önemlidir. Temizliği anüsten vajinaya doğru yaptığınızda dışkıdaki kalınbağırsak bakterileri vajinaya ve buradan da idrar borusu yoluyla mesaneye bulaşabilir” diye konuştu.
Genital bölgenin nemli kalmasının, başta mantar olmak üzere çeşitli iltihapların oluşmasına zemin hazırladığını vurgulayan Dr. Abdullah Açıkgöz, “Cinsel bölgenin temizliğinde özellikle bu amaçla üretilmiş belirsiz ürünler tercih edilmemelidir. Vajina yalnız uygun bir şekilde su ile yıkanmalı, sonra temiz bir peçete ile kurulanmalıdır. İç çamaşırınızı günlük değiştirmek, naylon yerine pamuklu iç çamaşırları tercih etmek, dar pantolon, çorap ve iç çamaşırı kullanmamakla bunu sağlayabilirsiniz. Tam hazır olunmadan (yeterli kayganlık oluşmadan) ilişkiye başlanmamalıdır. Bu önlem mekanik tahrişe meydan vermemek açısından çok önemlidir. Gerekirse doktor önerisine göre kayganlaştırıcı ilaçlar kullanabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Dr. Açıkgöz, “Biliyoruz temizlik çok önemli, ama bilinenin aksine vajina içini basınçlı su ile yıkamak doğru bir davranış değildir. Bu şekilde bir uygulama, vajina içerisinde bulunan mikropları ortadan kaldırır. Bu sayede o bölgenin asit-baz dengesini değiştirir, bu denge son derece hassas olup, ufak oynamalar bile bazı mikropların artmasına, gereğinden fazla çoğalmasına ve iltihap yaratmasına sebep olabilir. Haznede var olan iltihabın rahim içi ve tüplere doğru ilerlemesine neden olur ki, bazen böyle durumda kadınları hastaneye dahi yatırabiliyoruz" dedi.
Dr. Açıkgöz, konuşmasını şöyle tamamladı: "Adet dönemlerinde kadınlara, rahat davranmaları ya da hareket serbestliği sağlaması için kullanılan vajinal tamponların kullanımında, dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, tamponun iltihaplanmamasıdır. Bu yüzden gün içerisinde sık aralıklarla değiştirilmelidir. Vajinal tamponun kanla teması sırasında mikroplar hızla çoğalmaya başlar. Vajinal tamponların sık aralıklarla değiştirilmesi mikropların üremesine engel olur. Tamponun uzun süre vajina içerisinde kalması iltihabın yanı sıra hastaneye yatacak ve hayatı tehdit edebilecek kadar önemli olan bir duruma zemin hazırlayabilir. Bu yüzden kullanılması gerekiyorsa çok dikkat edilerek uygulanmasını ve sık değiştirilmesini tercih ederiz. Yumurtalık, rahim gibi iç kadınlık organları en sık adet kanaması döneminde iltihaplanır, bu açıdan risk altında olan kadınlar adet dönemlerinde cinsel ilişkiden kaçınmalıdır."