10.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Gastroentroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Macit Gülten, yaptığı açıklamada, toplumda oldukça sık görülen ülserin, mide veya özellikle onikiparmak bağırsağının iç yüzeyinde meydana gelen yaralar olduğunu söyledi.
"Peptik ülserler, kanama veya delinme gibi durumlara yol açarak ölüm riskini arttırlar. Peptik ülserin meydana gelmesinde midenin ürettiği asit, ülserin ortaya çıkmasında en önemli etkendir. Normalde mide ve onikiparmak bağırsağı mide asidine karşı dirençlidir. Ancak ’Helicobacter Pylori’ bakterisinin varlığı, aspirin ve antiromatizmal bazı ilaçlar, mide ve onikiparmak bağırsağının iç yüzeyinin bütünlüğünün ve direncinin, mide asidine karşı bozulmasına, böylece ülserlerin meydana gelmesine sebep olurlar."
Kontrolsüz ilaç kullanımına dikkat!
Hastaların birbirlerine tavsiye ettikleri ağrı kesicilerin gereksiz ve aşırı kullanımlarıyla, riskler daha da artmaktadır. Kalp ve damar hastalığı gibi nedenlerle sürekli düşük doz aspirin kullananların, buna ek olarak bir antiromatizmal veya ağrı kesici ilaca başlaması ülser ve kanama riskini daha çok arttırmaktadır. Ağrı kesicilerin meydana getirdiği kanama ve ölüm riskleri hiç de az değildir." Fitil, krem, enjeksiyon yoluyla kullanılan aspirin veya antiromatizmal ilaçların da en az tablet veya kapsül şeklinde alınan ağrı kesiciler kadar kanama riski taşıdığına işaret eden Gülten, bağırsakta açılan ağrı kesici kapsüllerin midede açılanlar kadar kanama riski taşıdığını, ayrıca Türkiye’de yurt dışından getirilerek satılan bazı aspirin ve benzeri ağrı kesicilerin yine aynı riski taşıdığını vurguladı.
Prof. Dr. Gülten, hekimlerin önerileri doğrultusunda mide asidini baskılayan ilaçların tedaviye eklenmesi gibi önlemler alarak ülser kanaması riskinin azaltılması gerektiğini sözlerine ekledi.Büyükada'da, dizi çekimlerinin yapıldığı bir konakta çıkan yangın nedeniyle set çalışanı hayatını kaybetti.