Fiziksel şiddette istismarcının silahı vurma, sıkıştırma, itme, yakalama, tekme atma gibi davranışlardır. Duygusal şiddette kullanılan silah, duygulardır. Fiziksel şiddet daha somut olduğu için dışarıdan hareketlerle veya vücuttaki izlerle görülür. Duygusal şiddet ise özellikle şiddete uğrayan kişi tarafından uzun sure fark edilmez. Duygusal şiddetin yaraları gözle görülmese de, etkileri travmatik olabilir. Duygusal şiddete uğrayan kişiler ileride anksiyete, depresyon, kronik ağrı, travma sonrası stres bozukluğu ve madde/alkol bağımlılığı yasayabilirler.
Eğer partnerinizin etrafında sürekli diken üzerinde yürüyor gibi hissediyorsanız, bu yazı size göre olabilir. Duygusal şiddet genel olarak partnerinizin gerçeği çarpıtarak sizi sürekli suçlu hissettirmesi, sizi sürekli kontrol etmesi, hakaret veya can acıtıcı sakalar yapması olarak görülür. İlişkide özür dileyen taraf sadece sizsinizdir ve sizi incitmiş olsa da size vicdan azabı hissettirir.
Duygusal şiddeti alt başlıklar halinde inceleyelelim:
1) Kontrol:
• Sürekli emirler verir,
• Bütün kararları kendi verir, partnerinin planlarını ona sormadan iptal eder.
• Partnerinin nerede olduğunu sürekli kontrol eder.
• Aramalarına veya mesajlarına hemen cevap verilsin ister.
• Para konusunda kontrol onda olsun ister, hesaplarda sadece kendi isminin yer almasını talep eder.
• Partnerinin telefonuna, internet arama geçmişine bakar.
• Partnerinin bütün sosyal medya, e-posta ve telefon şifrelerini bilmek ister.
• Partnerine çocuk gibi davranarak nereye gittiğine, ne giydiğine, ne yiyeceğine karışır.
• Bağırır – genelde korkutma taktiğidir.
• Partnerinin korkularını kullanarak onu manipüle eder.
• Partnerinin “kötü” davranışlarını onlardan sevgi/para esirgeyerek cezalandırır.
• Abartılı hediyeler verirler ama bazen bu hediyeleri geri almakla tehdit ederler.
2) Utandırma:
• Partnerine sürekli ders verme halindedir, partnerin kendisini aşağılık hissetmesine yol acar.
• İstediği yapılmadığı zaman şiddet patlamaları yasar.
• Yalan söyler, partnerini etrafındaki insanların onunla ilgili olumsuz şeyler düşündüğüne inandırır (“Herkes senin ne kadar düşüncesiz olduğunu konuşuyor”)
• Durumu çözmek yerine kaçarlar.
• Partneri kendi problemleri hakkında konuşmak istediğini onu eleştirirler ve pireyi deve yapmakla suçlarlar.
3) Suçlama
• Partnerini sürekli aldatmayla veya başkalarıyla flört etmeyle suçlar.
• Kendilerini mağdur olarak gösterir, hatta istismara uğrayanın kendisi olduğuna ikna ederler.
• Partnerinin neye kızdığını çok iyi bilirler, onu kızdırıp sonra verdikleri tepkiden dolayı suçlarlar.
4) Utandırma:
• Hakaret ederler, küçük düşürücü takma isimler takarlar.
• Alay ederler, iğneleyici laflar söylerler, partnerleri alındığı zaman ise onu sakadan anlamamakla suçlarlar.
• Toplum içinde kavga çıkarıp partnerini sinirli olmakla suçlar.
• Partnerinin görüntüsüyle dalga geçer, hakaret eder.
• Partnerini incitmek için veya kendisinin ne kadar arzulanan bir insan olduğunu kanıtlamak için aldatırlar.
5) Öngörülemezlik:
• Duygu durum halinde hızlı değişimler yaşar, örneğin sevgi dolu bir moddan sinirli bir moda hızlı geçiş yapar.
• Duygusal patlamalar yasar.
• Ortada sebep yokken tartışma çıkarabilir.
• Kendisiyle çelişir, bir dediği diğerini tutmaz.
• Gerçekleri reddeder, partnerini olayı yanlış hatırlamakla suçlar.
• Toplum içinde son derece cana yakın ve sıcak görünüp eve gelir gelmez ruh hali değişir.
6) Yalnızlaştırma:
• Partnerinin aile ve arkadaşlarıyla vakit geçirmesini istemez.
• Partnerinin araba anahtarlarını saklar.
• Partnerinin aile ve arkadaşlarıyla dalga geçer, hatta onu onlarla vakit geçirdiği için suçlu hissettirir.
• Partnerinin bütün bos zamanına hakim olur.
• Bazen partnerini eve yada odaya kilitleyebilir.
Peki ne yapmalı?
Bazen insanlar “nasıl olsa fiziksel şiddet kadar kötüdeğil” diye düşünerek durumun ciddiyetini kavrayamazlar.
Sınırlarınızı çizin: Kendinizi savunmalısınız ve dik durmalısınız. Örneğin partneriniz sizinle alay ediyorsa, bir daha alay ederse ne yapacağınızı söyleyin (“Bir daha alay edersen evden gideceğim”). Eğer böyle bir sonuç belirtirsiniz söylediğinizin mutlaka arkasında durun.
Kendinizi suçlamayın, partnerinizi düzeltebileceğinizi düşünüp ilişkide hapis kalmayın.
Güvendiğiniz aile ve arkadaşlarınızla durumunuzu paylaşın ve sessiz kalmayın. Destek grubunuzla daha çok zaman geçirin.
Partneriniz üzerinize gelip tartışma çıkarmaya çalışıyorsa kendinizi açıklamaya çalışıp özür dilemeyin.
Gerektiği zaman ilişkiden uzaklaşıp bağlantıyı tamamen kesmelisiniz ve onunla bir daha hiç konuşmamalısınız.
Önceliklerinizi değiştirin: Eğer duygusal şiddete uğruyorsanız kendinizi ihmal edip tamamen partnerinizi memnun etmek için uğraşıyorsunuzdur. Buna bir son verip kendi ihtiyaçlarınızı ön plana koymanız gerekir.
Profesyonel yardım alin: Bireysel veya grup terapisi sayesinde yalnız olmadığınızı görerek bu durumla basa çıkmak için daha güçlü hale gelebilirsiniz.
Çıkış planı: Fiziksel şiddette bahsettiğimiz gibi, duygusal şiddete uğrayan kişilerin de zamanı geldiğinde uygulayacakları bir çıkış planı olmalıdır.
Sorularınız için bana ipekaykol@ipekaykol.com‘dan e-posta ile ulaşabilirsiniz.