Birkaç yıl önce müzik dergileri genç bir adamı sesinden ötürü yeni Freddie Mercury ilân etmişti. Tamam, sesi ortalamadan iyiydi ama Freddie‘ye benzetmek epey bir abartılıydı. Mika isimli bu genç müzisyen Grace Kelly isimli şarkısıyla kısa sürede listelerde yukarıya tırmanmıştı.
Grace Kelly gibi olmak isteyip de olamayan birinin tempolu bir dramıydı bu şarkı. O dönemler Grace Kelly ismi benim için sadece evdeki sinema ansiklopedisinde hakkında yazılan bir sayfalık yazıdan ibaretti.
Şarkı, o dönem Mika’ya şöhret kazandırdı kadar bana da dünyanın en güzel ve zarif insanını tanıma fırsatı verdi. Bu yüzden o şarkıya minnettarım. Çok geçmeden Grace Kelly hakkındaki filmleri biraz zor olsa da edinip izledim. En sevdiğim, Arka Pencere mi Hırsızlar Kralı mı hâlâ kararsızım. Her ikisi de Hitchcock klasiği olan bu filmler benim gözümde Grace Kelly’nin daha da devleştiği anlar oldu.
Neydi Grace Kelly’yi bu kadar özel kılan? Neden Marilyn Monroe bir pop ikon olarak nevresim takımlarında bile yer bulurken Grace Kelly yalnızca çok özel duvarları süslüyordu? Monaco Prensesi olmasaydı da öyle bir unvanı kendisinde kolaylıkla taşıyacak zarafeti sahipti Grace Kelly. Belki de onu ayrı ve özel kılan buydu. Aura dedikleri şey bu olsa gerek. Bunu oyunculuğunda ve hatta duruşunda görmek mümkündü. Giyimiyle, oyunculuğuyla aşırıya kaçmadan başarı basamaklarını hızlıca yükselmişti. Bu noktada adı anılması gereken diğer iki isim Audrey Hepburn ve ve Grace Kelly ile birlikte aynı yıl aramızdan ayrılan Ingrid Bergman.
En İyi Kadın Oyuncu Oscarı’nı aldıktan bir süre sonra aşkı uğruna sinema kariyerini noktalayan Grace Kelly, belki kendisi için en doğru kararı vermişti ama gelecek kuşakları onun zarafetinden mahrum bırakmış oldu. Bir trafik kazası sonucu 1982 yılında, 52 yaşında hayatını kaybeden bu muhteşem kadın, geride kendisi gibi zarif çocuklar ve torunlar bıraktı. Monaco prensesleri onun zarafeti bir miras olarak üzerlerinde taşımaya devam ediyorlar. Eşi Monaco Prensi Rainier, vefat edene kadar Grace Kelly’nin anıları ile yaşamayı seçip onsuz geçirdiği 23 yıl boyunca başka bir evlilik yapmamayı tercih etmişti. Ne büyük bir aşk?
Hırsızlar Kralı filminden rol arkadaşı Cary Grant, kendisine yöneltilen dönemin en iyi aktrisi kimdir sorusuna tereddütsüz Grace Kelly cevabını vermişti. Çağın başına gelen en güzel şeylerden biri olan Grace Kelly, bugünün anlamsızlığı karşısında hâlâ estetik arayışlar içinde olanların sığınacağı bir liman gibi hafızalarda yer etmeye devam edecek.
Zarafet neydi?
Zarafet, Grace Kelly’ydi…