24. İstanbul Caz Festivali önceki akşam Fatih Erkoç konseri ile başlamıştı. Dün gece de Salon İKSV’de Socar’ın sponsorluğunda gerçekleştirilen konser dizisiyle etkinliklere devam edildi. İlk olarak Rain Lab İdil Meşe & Da Poet performansını izleyen müzikseverler, ardından da 24. İstanbul Caz Festivali’nin bence en önemli anlarından biri olan Korhan Futacı ve Kara Orkestra konserine ya da diğer bir deyişle ayinine tanıklık ettiler.
Türkiye’nin en önemli saksafon virtüözlerinden biri olan Korhan Futacı ve birlikte harika işler çıkardıkları Kara Orkestra, hafta içi konser organizasyonu için geç sayılabilecek bir saatte ama önceden belirtilen dakikada sahnedeki yerlerini aldılar.
Korhan Futacı sahneye çıkar çıkmaz eline aldığı muhtemelen Şamanların kullandığı ve değişik sesler çıkarmaya yarayan adlarını öğrenemediğim şeylerle konsere bir giriş yaptı. Altı kişilik bir orkestra ile performans sergileyen Korhan Futacı, iki saate yakın süren konser boyunca Salon’u dolduran müzikseverleri deyim yerindeyse hipnotize etti.
24. İstanbul Caz Festivali programı açıklandığı andan itibaren listeme eklediğim ve gerçekleşeceği geceyi beklediğim konserin, beklentilerimi karşılaması, sabah işe yorgun bir şekilde gidecek olacağımın acısını unutturdu.
Türkiye’de “bu tutmaz” denilebilecek, kendine has türde bir müzik yapmasına rağmen şarkılarına konser alanını dolduran herkesin eşlik etmesi Korhan Futacı ve Kara Orkestra’nın zaten yüksek olan performanslarını daha da kamçıladı. Konser, son zamanlarda müzisyen – dinleyici etkileşiminin en yoğun hissedildiği performans oldu.
Konserin bittiği an, adet olduğu üzere sahneye geri gelen ekip bence Korhan Futacı’nın başyapıtı “Geleneksel Mahşer Günü”nü harikulade bir şekilde çaldı. Konserin en çok beklediğim anlarından biri olan bu şarkıyı, yazıyı yazarken de durmadan dinliyorum.
İyi ki böyle müzisyenler ve besteler var ve elbette iyi ki müzik var.