19.03.2014 - 13:38 | Son Güncellenme:
İHA
Kadınlarda idrar kaçırma rahatsızlığının buz dağının görünen ucu olduğuna işaret eden Doruk Sağlık Grubu Özel Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Türker, “Kadınlarda idrar kaçırma sıklığının yüzde 17 ile 45 arasında değişmesi bu konunun önemli bir problem olduğunu göstermektedir” dedi.
İnsanın gayri ihtiyari olarak uygunsuz yer ve zamanda idrar tutamama ve bunun sosyal, fiziki, psikolojik ve hijyenik problemlere yol açmasının idrar inkontinansı (kaçırma) olarak tanımlandığını belirten Op. Dr. Türker, “Çoğu kadın bunu yaşlanmanın ya da kadın olmanın doğal ve kaçınılmaz bir sonucu olduğunu düşünmektedir. Bu problemin sanıldığının aksine çoğu zaman çaresi bulunabiliyor” diye konuştu.
İdrar kaçırma problemi olan kadınların büyük kısmının utanma ya da sosyal etiketlenme korkusu ile uzman bir hekime başvuramadıklarını anlatan Türker, “İdrar kaçırmanın birçok boyutu ile kadınların hayat kalitelerini olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Bu problemin fiziki boyutu, hareket özgürlüğü, kendine bakabilme; duygusal boyutu, depresyon, anksiyete, yılgınlık, kendine güven ve öz saygı kaybına; sosyal boyutu, sosyal ilişkilere girememe, gezmeye ya da eğlenceye çıkamama, özel yakınlaşma yaşayamamaya yol açmaktadır. Halbuki bu uygun teşhis ve tedavilerle mümkündür ve yüzde 90’lara kadar sonuç alınmaktadır” dedi.
Doruk Sağlık Grubu Özel Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Tuğrul Türker,
“Bu, ihmal edilmemesi gereken bir konudur. Öncelikle idrar kaçırma tipinin belirlenmesi hastaya hangi tedavinin faydalı olacağı konusunda atılması gereken ilk adımdır. Gülerken, öksürürken veya hapşırırken, yerden veya yataktan kalkarken, ağır yük kadırırken, yürürken veya egzersiz yaparken, tuvalete yetişmeye çalışırken idrar kaçıran veya sık sık sıkışma hissi ile tuvalete giden kadınlarımızın bir an evvel uzman bir hekime müracaat etmeleri gerekir” dedi.