Ne gündü ama!!!
Hani denir ya bazen, ne gündü ama, diye. İşte öyle bir gündü. Mükemmel olmaya çalışmak biz şehirli çalışan kadınların genel sorunudur. Ben bu kadarına bile zor yetişirken, iki, üç çocuk sahibi olup, resim sergisi açan, tango öğrenen, yemek kurslarına katılan arkadaşlarım da var. Onların önünde saygıyla eğiliyorum. Bir günde kaç ayrı kadın kimliğine bürünmüşüm, ben de inanamadım yazdığımda. Buyurun...
06.00 : Sabah sporu. Hiç aksatmadan her sabah mutlaka yapıyorum bunu. Kısacık bir kaç hareket ve esneme. Düzenli yapıldığında müthiş bir etkisi var. (Kendine iyi bakan kadın)
06.45 : Kahvaltı. Kaçta yatmış olursam olayım oğlumun okula gitme saatinde mutlaka kalkıyorum ve kahvaltısını kendim hazırlıyorum. Öpüp koklayıp uğurluyorum onu okuluna. (Şefkatli anne)
08.30 : İş. Felaket İstanbul trafiğinde minimum bir saat geçirdikten sonra çalışmaya başlıyorum. (İş kadını)
11.00 : Toplantı. Kagider (Kadın Girişimciler Derneği)'nden ziyarete gelen sevgili arkadaşlarımla biraz sohbet arası, bu iyi geliyor. (Dernek üyesi kadın)
16.00 : Etkinlik. Zorlu'da 23. Nisan nedeniyle yapılan bir etkinliğe, çocukla katılmam gerektiğini unutarak katılıyorum. Yorgunluk alametleri başlıyor. (Sosyal kadın)
17.30 : Alışveriş. Ne kadar yorgun olursak olalım biz kadınlar hazır alışveriş merkezine gelmişken elimize bir iki alışveriş poşeti almadan çıkamayız. Küçük bir alışveriş de yapmayı ihmal etmiyorum tabii ki. (Tipik kadın)
18.30 : Akşam üzeri. Ali'nin annesi, Deniz'in annesi, Nil'in annesi olarak tanıştığımız, sonra ne olduysa ayrılamaz olduğumuz arkadaşlarımla buluşuyorum. Gözlerimizden yaşlar gelene kadar gülüyoruz... (Eğlenceli kadın)
21.00 : Akşam yemeği. Çocukluk arkadaşlarımla buluşuyorum. Annelerimiz bize hamileyken tanışmış. Gerçekten birlikte kundakta fotoğraflarımız var. İlkokul, ortaokul ve liseyi birlikte okuduk. İstanbul dışında yaşıyor biri. Her an görüşüp konuşamıyoruz ama gerçek dost işte. Sana ihtiyacım var dediğimde, neden, ne oldu diye sormadan ilk uçakla gelecek kadar dost. Uzun sohbetle süslenen çok keyifli bir akşam yemeği yiyoruz. (Kadim dost)
Tabii bu acayip, uzun, çok uzun günün sonunda sevdiğim, huzur bulduğum, mutlu olduğum bir ortamda ömrümde duyduğum en etkileyici sözlerden birini duyduğum zaman, beni gerçekten anlayan insanların varlığına şükrediyorum bir kez daha. Ne düşünerek söyledi, aslında neyi kastetti, bu bir iltifat mıydı bilemiyorum ama tam bir nokta atışı....
"Kocaman ama küçücük güzel kadın..."
Aşk'la...